hayata baktığın açıya göre degisen durumdur ki bunu soracak sosyal hayata ve dusuncelere sahipsen sen treni yakalamak için raylar boyunca peşinden koşan bir insansındır.
evlenmiş olmak için evlenmektense bir ömür bekar kalın daha iyi diyor ve siz gençlere birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum..
her şeyden önce gerçekten eğlenebildiğiniz, onunla olmaktan heyecanlandığınız, birlikte bir sürü aktiviteye katılmak için can attığınız, birbirinizin herşeyi olabildiğiniz insanla evlenin. günlük hayatta başına gelen en güzel ya da kötü şeyleri hemen onunla paylaşmak istediğiniz insanla evlenin, aradığında yüzünüzün güldüğü insanla evlenin. saatlerce konuşsanız da muhabbete doyamadığınız, telefonu kapatmak istemediğiniz insanla evlenin. sevginin yanında gerçekten saygının da olduğu, güvenin, sadakatin olduğu, güvendiğiniz ve size gerçekten güvenen insanla evlenin. hayatı bölüşebildiğiniz insanla evlenin.
farklılıklarınızın olduğu insanla evlenin. mesela o sizi bunaltmadan kendi arkadaşlarınızla takılıp tekneyle balık avına çıkıp kendi özelinizde ayrıca bir hayat yaşayabiliyorken siz de onun kendi arkadaşlarıyla katılacağı aktivitelerden mutluluk duyduğunuz insanla evlenin. maddi durumunuz iyi bile olsa çalışmak istediğinde veya yapmaktan mutlu olacağı bir iş yapmak istediğinde müsaade edin, sıkmayın, daraltmayın, bunaltmayın, kadın güçlüdür, çalışır da, yemek de yapar, çocuk da yapar, hepsine de bakar.
eğer bunları yaşayabildiğinize inandığınız biriyle olduğunuza düşünüyorsanız maziyi kurcalamayın. geçmiş çöptür. çöpleri çöpçüler kurcalar. sizden önce çok ağır bir yarası varsa ve ihtiyacı duyarsa yardımcı olun, sarın, sarmalayın.. ama çok derine inmeyin, bekaretmiş, ilk aşkmış gibi kavramlar günümüzde büyük bir kesim tarafından gerçekten önemini korusa da inanın insan bir güleryüze bin bekareti değişebilir. yüzü hiç gülmeyen, birlikte bişeyler yapmaktan hiç keyif almadığınız, karı-koca gibi değil de kardeş kardeş uyuduğunuz biri sütten çıkmış ak kaşık olabilir ama sizi mutlu etmeye yeter mi biraz düşünün ama bu kavramı aşamayacaksanız da kimseyi yormayın, aradığınız kriterlerde birine bakın.
evlenirseniz eğer, kendi ailenize de, eşinizin ailesine de mesafeniz olsun. çok yakın yerlerde oturmayın. yürüme mesafesi filan olmasın. kimse kimsenin evini görmeye ve karışmaya mecbur değil. iki taraftan da kendi ailenize karışılmasına izin vermeyin. artık o ailelerden ayrıldınız ve kendi aileniz oldu. ailelerinize saygısızlık yapmadan kendi ailenizi mutlu, mesut ayakta tutun. dik durun. hayatınızdaki insanı başkalarına ezdirmeyin. gerekirse rest çekin.
.....ama....
herşeye rağmen yukarıda yazdıklarımı ve çok daha fazlasını yaşayıp, birbirine deli-divane olarak evlenen birçok çiftimiz bir süre sonra sıkılıp ya da birçok sorunlar yaşayıp boşanabiliyorken görücü usulü evlenip, birbirini evlendikten sonra tanıyan ve saygısını yitirmeden evliliklerini ayakta tutan çiftler de azımsanamayacak kadar çok.
insanın evlilikten beklentisine göre değişiyor sanırım, kimi insanın duyduğu aşk bir nebze olsun azaldığında, heyecanımızı kaybettik diyerek boşanırken, kimi insan da eve geldiğimde sıcak bir çorba, hoşgeldin diyen bir eş olsa yeter diyerek mutlu olabiliyor. aynı durum kadınlar için de geçerli.
o yüzden evlilik tamamen şans işi de denebilir. çok güzel başlayıp zamanla azalarak biterken, başlarda monoton olup sonra alevlenebilir de. siz doğru insan olmaya gayret edin. doğru insanı da bulmaya çalışın..
evlilikte yaş duruma bağlıdır. kafa yapına uyuşan ve gönül bağı kurabileceğin insanı ne zaman bulacağını bilemezsin. eğer böyle birini bulduğuna eminsen hiç durma evlen.
bu yaş skalasına yakın insanlar olarak benzer bir olayı geçen bizde yaşadık. insan bi cesaret bi karar verip evleniyor ama aklı başına gelip oturup düşününce ''daha ben çocuğum aq'' itirafından kaçamıyor. özellikle içinde yaşadığımız çağda.
geç kalınmış demek beden için söylenmiş bir laftır bence . Bedenden daha önemli birşey varsa o da düşüncelerdir zira düşünceler de zamanla olgunlaşır. Akıl yaşta değil baştadır derler. Ekilen tohum ne kadar kaliteli olsa da verdiği meyvenin de olgunlaşmak için zamana ihtiyacı olacaktır. insan içinde aynı şey geçerli . iki insan kendi ayaklarının üstünde durabiliyorsa birbirine baktığında tamam yol arkadaşım diyebiliyorsa sağlıklı bir aile kurabileceğinden de eminse 30 yaş gayet makuldür. Düz bir evlilik , 3 5 çocuğum olsun kocam eve ekmek getirsin yeter diyorsanız 20nizde evlenmeniz olası ihtimaller arasında tabi ki.
Tam yastır, aslında kadin için daha erken olsa iyi. Ama hayat şartları bu yine getirmiş olabilir. Önemli olan evlenmek değildir o yuvayı mutlu bir şekilde ayakta tutabilmektir.
30 a yaklaşıyorum 3 defa bu niyetle yola çıktım , 3 defa lastik patladı , insanın bu tür durumlarda kasmaya , takıntı yapmaya aha da yaşım geliyor aha da geçiyor demeye gerek yok elbet bir yaşı vardır fakat bence bunu rakamlara bağlamamak gerekir , doğru kişi bence 30+ yaşlarda gelecektir her iki tarafta olgunlaşmış hayattan ne istediğini bilen geçmiş yaşanmışlıkların tecrübeleri ile sağlam bir ilişkiyi evliliğe götürecek ve en azından 4 senelik birliktelik sonucunda 1 çocuk sahibi olup yaşamlarını tamamlayacaklardır , kendi düşüncelerim bu yöndedir.
yaş olarak değil devir zamansal olarak bekarlar geç kaldı. iyiler kapıldı nerde akşam pazarı gibi nerde çürük çarık mıncırılmışlar kaldı. kimsenin kimseye güveni kalmadı sadakatsizlik diz boyu aldatan aldatana.
insanlarda ciddiyet bilinç kalmadı erkekler beleş seks için kızlarda gelinlik hava atma için evcilik oynamak için evleniyorlar. tahammül, sevgi, saygıda kalmadı.
erkekler nafaka ve kanuni yönlerde şansız, kadınlar fiziki şiddete
maruz kalıyorlar psikolojik şiddet felan. hayat pahalı bu pahalılıkta aileden zengin değilse birisi iyi bir geliri yoksa çok çok zor.
kimse yoğurdum ekşi demiyor yoğurdu da dökülmesin bir yerlerine zararda gelmesin derdinde hükümet zaten sıvama ya geçti. kısacası elbirliğiyle dışkılandı.
bu senede bekar gezelim ve aklın varsa evlenme şarkıları olayı özetliyor.
Evlilik için her yaş erkendir. Hayatınızı kaydırma nedenidir evlilik. istediğiniz gibi gezemezsiniz, hele ki çocuk yaparsanız aman aman.
Evli ve çocuklu olanlar tabi ki ah evlat boku temizlemek böyle güzel, vah evlat yüzünden uyumamak mükemmel diyecekler. Diyecekler ki içleri rahatlayacak, durumu çekilir hale getirecekler kendilerini kandırıp.