4 nisan 1993 ankaragücü karşıyaka maçı gibi sıradan bir maçtır. kendi sahasında karşıyaka' dan bile 5 yiyen bir takım vardı o sezon ankaragücü' nün elinde. dolayısıyla şaşırtıcı değildir.
karşıyaka'dan kendi evinde 5 yemiş, beşiktaş'tan iki maçta 10 gol yiyen ankaragücü hali hazırda beşiktaş'tan 2 gol averajı önde olan galatasaray'dan 8 gol yediğinde galatasaray şike yapmış oluyor.
biraz kafası çalışan, şu rakamlara bakan biri çokta anormal bir durum olmadığını kolaylıkla fark eder eğer ki objektif ise.
ayrıca karşıyaka'nın o sene ligi 14. olarak tamamladığını da hatırlatmak isterim.
bu maçı komplo teorisi haline getirenleri 14 mart 1993 ankaragücü beşiktaş maçı' nı da tartışmaya davet ediyorum. ne de olsa ankaragücü galatasaray maçı ülke futbolunun istikbalini düşünenlerin ilgilendiği maç. *
bre mandaval diyesim var sözlük. aynı sezon aynı şeferli ikinicilik lafını sıçan beşiktaş aynı ankaragücünü deplasmanda 6-0 yenmiştir. o sezon beşiktaş bu takıma 2 maçta 10-0 üstünlük sağlamış galatasaray 11-0 üstünlük sağlamıştır.
aynı ankaragücü o sezon karşıyakayadan evinde 5 yemiştir vs vs.
ayrıca galatasaray o ligin 8-0 lık son macı 1-0 dahi kazansa şampiyon olacaktır. bebeler konuşsun bok atsın.
şimdi denilirse bu maç satıştır yada değil havada kalır. beşiktaş'lısı "satış" der bende "değil" derim sürer gider. ama elimizde belge varsa bu gerçektir ve tartışmaya açık konu olamaz.
işin belgesiz kısmında o sene beşinci olan fenerbahçe'nin bile ankaragücü'ne ankara' da dört atması beşiktaş'ın altı tane atması olabilir. yada beşiktaş ağlayacağına bir hafta evvel inönüde galatasaray' ı yenseydi ya da 13. haftada hakan(2) , tugay ın gol attığı maçta yenilmese en azından puan alıp puan farkıyla şampiyon olsaydı denilebilir.
ama bunlar hep havada kalır. karşıdaki insan ne olursa olsun son maç satıştı diyebilir. haa belgeli kısma gelince, nedir yani bu belge?
yani galatasaray 2 averaj fazla .. beşiktaş gençlerbirliği ni 3-1 yeniyor aynı saatlerde.
30 maçta 19 galibiyet 9 beraberlik 2 mağlubiyet 68 gol atıp 23 gol artı 45 averajla sezonu 66 puanla bitiriyor.
galatasaray ın zaten + 45 averajı var. yani yarım sıfır yense bile şampiyon galatasaray. doğru mu? doğru.
şimdi beşiktaş galatasaray ın 2 averaj gerisinde değilde 5 averaj önünde olsa, galatasaray 8 atıp, beşiktaş 2 fark yaptığında galatasaray ın averajı beşiktaş'ı 1 gol geçse herşeye eyvallah..
ama 1-0 2-0 3-0
hepsi zaten şampiyon yapıyor. kaldı ki keşke ikili averaj o denemde olsa ilk maç 3-1 galibiz, ikinci maç 1-1 . dedikodu olmadan şampiyon olurduk.
hesap ortada geriye dönüp bakınca kuddusi ben seni korurum gibi aleni bir durum yok. yada 2002- 03 sezonunda el saka nın el pozisyonu , ümit karan'a verilen nedensizce ofsayt, adanaspor maçında iptal edilen bülent korkmaz'ın, lukunku'nun golleri ya da skorbord dan iptal edilen goller gibi aleni durumlar yok... hele ki o sezon 85-86 sezonunda averajla kaybedilen şampiyonluktaki gibi hakemin poposuna çarpıp galip gelinmemiş, metin tekin gibi bir topçumuz kaleye giren topu eliyle çelmemiş hakeminde çıkıp "metini kaleci sandım" demesi gibi abuk durumlar yok. sadece lafta sen sekiz attın.
herşey ortada artık bu saatden sonra savunalacak yerleri de yoktur.
zaten benim anlamadığım da bu beşiktaş yıllardır ağlar şerefli ikincilikler diye . bizim kimsemiz çıkıp da yukardaki sebepleri ve nicelerini söyleyerek bizim elimzden alınıp beşiktaş a verilenleri söylemez.
birde 100. yıl belgeselinde "ankaragücü 8 gol yer mi yaa" diyen beşiktaş'lı futbolcu eskileri var. beşiktaş gibi takım 8 tane yiyorda liverpool'dan. bu da mı şike!
galatasaray 1-0 yense bile averaj farkıyla şampiyondu. yani 8-0 yenmesine gerek yoktu. averaj farkına bakın, 8 fark var yani tek gollü galibiyet bile yetiyordu;
--spoiler--
ayni hafta besiktas genclerbirligini 3-1 yenmistir.
fakat o zamanki olaylarda diger bir ilginclik , mactan sonra o zamanlar genclerbirligi sonradan fenerbahce formasini giyen kemalettin isimli futbolcunun bir gazeteye* 'besiktas maci satin almisti biz vermedik,bunu goren antrenorumde beni 2.yari da oyundan aldi' seklinde aciklamada bulunmasidir.gercektende macin ilk yarisi 1-1 iken , mac 3-1 sona ermistir.bu da unutturulmak istenen,hic uzerinde durulmayan bir hadisedir.
--spoiler--
sinan'ın ve fikret'in oynadığı iki "tertemiz" maçta bjk'den 10 gol yiyen takımın galatasaray'dan iki maçta 11 gol yemesinin tuhaf karşılandığı maçlardan biri. asıl önemlisi fikret birde bu maçla ilgili bjk tarafından yapılan bir belgeselde konuşup şeref onur haysiyet diye sayıklamıştır. sorarlar adama bjk'den 10 gol yerken şeref onur haysiyet neredeydi?
galatasaray için asla bir fenerbahçe olamayacak olan beşiktaşspor ve taraftarlarının hezayanın dan başka bir şey değildir. şerefli ikincilikmiş. şerefli şampiyonluklarını da gördük. turgut-semra ele ele işte beşiktaş işteyi de. ne çabuk unuttunuz semra özal ve mitçi başkanınız zamanında ki acaip hallerinizi.
galatasaray bu ülkede şike yapacaksa eğer bunu ancak febe yi geçmek için yapar. bejeke liler boşuna üstüne alınmasın.
bu maçta şike var diyenlere götümüzle gülmekteyiz efendim. hatta götümüz az geliyor gülmek için.
bir kaç gram aklı olan bu maçta şikeye gerek olmadığını anlar. biracık beyin olsa mesele çözülecek. aşağıdaki linklere baktığınızda 1-0'lık galibiyetin yeterli olduğunu anlayacaksınız. ama kafanız basmıyorsa bakmayın lütfen, aklınız karışmasın sonra.
dipnot: yine aynı sezon aynı hafta beşiktaş kendi evinde trabzonspor'a yenilirken, fenerbahçe'ye deplasmanda 4 atmış bulunmaktayız.
yine bu ankaragücü'ünde o zamanlar sinan engin top koşturmaktadır.
zalad: sahaya çıkmayanlar aslan oldu, ben ise sahtekâr
galatasaray'ın 1992-93 sezonunun son haftasında a.gücü'nü 8-0 yenerek şampiyon olmasının ardından yugoslav kaleci rade zalad hep şikeyle birlikte anıldı. ama o hep susmayı tercih ettiği için 10 yıl önce yaşanan bu olayların üzerindeki sis bulutları bir türlü dağılmadı. herkes şike yaptığı ileri sürülen a.gücü kalecisi zalad'ın 8 golün hepsini yediğini belleğine kazıdı. ne zaman şike olayları konuşulsa rade zalad ismi gündemin ilk sırasına taşındı.o ise hiç konuşmadı ve belgradtaki sakin yaşantısına devam etti. ta ki sporvizyon kendisini bulana kadar. son iki yıldır sırbistan karadağ ümit milli takımının kaleci antrenörlüğünü yapan zaladı uzun uğraşlar neticesinde başkent belgradta bulduk. 1986da eskişehirsporla türkiye serüvenine başlayan, beşiktaşta süper performans göstermesine rağmen a.gücüne gönderilen ve o unutulmaz galatasaray maçından sonra ülkeyi terk eden zalad, şike olaylarından sinan engine, beşiktaştan aldığı teşvik primi teklifinden, 100. yıl formasında neden yer almadığına kadar birçok konuya açıklık getirdi. galatasaray maçından önce fikret ve sinan enginle beşiktaşın şampiyon olacağı konusunda fikir birliğine vardıklarını belirten zalad, galatasaray karşılaşmasında oynamayanlar aslan oldu, biz ise sahtekâr... diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
1992-93 sezonunun son haftaları... şampiyonluk yolunda beşiktaş ile g.saray amansız bir mücadele veriyor. takvimler 24 mayıs 1993ü gösterdiğinde iki takım arasında oynanacak derbinin düğümü çözmesi bekleniyor. ancak ali sami yendeki maç 1-1 berabere bitince, son haftaya g.saray 63 puan ve 25 averajla lider, beşiktaş ise aynı puan ve 23 averajla ikinci sırada giriyor. doğal olarak son hafta oynanacak maçlarda atılacak gol sayısı hayati önem taşıyor. iki ankara takımı da ligde kalmayı garantilediği için şaibe söylentileri hafta boyunca gazetelerin manşetlerinden inmiyor. heyecanla beklenen gün geliyor ve g.saray ankarada a.gücüne konuk oluyor, beşiktaş da inönü stadında g.birliğini ağırlıyor. bunların üzerine bir de g.birliği kemalettin ve kazımı kadro dışı bırakınca şike söylentileri ayyuka çıkıyor. kaleci goranın bir hafta önceki kocaelispor maçında kırmızı kart görmesi de cabası oluyor. fakat a.gücü cephesinde de kimsenin fark etmediği benzer gelişmeler oluyor. son haftalarda üst üste kazanılan bakırköy (1-0), g.antep (2-1) ve sarıyer (2-1) maçlarıyla kümede kalması kesinleşen ankaragücünde as futbolcuların çoğu g.saray maçının oynanacağı haftayı idman yapmadan geçiriyor. daha doğrusu türkiyedeki şike söylentilerini bilen futbolcular maça çıkmaya cesaret bile edemiyorlar. maça çıkmayanlar arasında eski beşiktaşlı fikret ve sakat olan sinan engin de var. ancak bir başka eski beşiktaşlı zalad ise kalede. maç başlıyor ve daha 35. dakikada g.saray 5-0 öne geçiyor. devre arasında zalad futbolu bırakıyor ve kaleye arif geçiyor. üç gol de o yiyor ve maç 8-0 bitiyor. beşiktaşın istanbuldaki 3-1lik galibiyeti de bir işe yaramıyor ve g.saray şampiyon oluyor.
10 yıl önce yaşanan bu olayların üzerindeki sis bulutları bir türlü dağılmadı. herkes a.gücü kalecisi zaladın 8 golün hepsini yediğini belleğine kazıdı ve yugoslav kaleciyi şikecilikle suçladı. ne zaman şike olayları konuşulsa rade zalad ismi gündemin ilk sırasına taşındı. o ise 10 yıldır hiç konuşmadı ve belgradtaki sakin yaşantısına devam etti. son iki yıldır sırbistan karadağ ümit milli takımının kaleci antrenörlüğünü yapan zaladı uzun uğraşlar neticesinde belgradta bulduk. konuşmaya razı edene kadar epey ter döktük; ama ağzını açtığında da anlattıkları karşısında küçük dilimizi yutmamak için kendimizi zor tuttuk. 1986da eskişehirsporla türkiye serüvenine başlayan, iki sezon beşiktaşta harika performans göstermesine rağmen a.gücüne gönderilen ve o unutulmaz g.saray maçından sonra ülkeyi terk eden kaleci zalad, şike olaylarından sinan engine, beşiktaştan aldığı teşvik primi teklifinden, 100. yıl formasında isminin neden yer almadığına kadar her şeyi sporvizyona anlattı.
sizi türkiyeye prekazi mi getirmişti?
1986 senesinde ben priştina takımında kiralık olarak oynuyordum. prekazi de g.alatasaraya transfer olmuştu. bir gün ailesini ziyaret için yugoslavyaya gelmişti. zaten biz prekazi ile 8 yıl partizanda oynadığımız için çok iyi arkadaştık. bana türkiyeye gelmek isteyip istemediğimi sordu. sonra da eskişehirspordan teklif geldi.
beşiktaşa geçişiniz milutinoviç sayesinde mi oldu?
eskişehirsporda çok iyi bir sezon geçirdikten sonra beşiktaşa transfer oldum. ancak ben geldiğimde milutinoviç gitmiş, yerine gordon milne gelmişti. beşiktaşta iki sezon üst üste 2. olduk. türkiye kupası finalinde f.bahçeyi ferdinandın attığı golle yenip kupayı kazandık. 1989-90 sezonunda ise ankaragücü ile anlaştım ve 1993e kadar ankarada oynadım.
1992-93 sezonunun son haftasında g.saray ile ankarada oynadığınız ve 8-0 yenildiğiniz maçı hatırlıyor musunuz?
hatırlamaz olurmuyum. 20 yıllık profesyonel futbol yaşantımı o maçta noktaladım.
neden?
g.saray maçında ilk yarı oynadım ve 5-0 öndelerdi. hocamız tınaz tırpandı. ilk devre bitti, soyunma odasına girdik. ben eldivenlerimi çıkartıp tınaz hocaya verdim ve, hoca buraya kadarmış. herkese teşekkür ediyorum. güzel günlerim geçti; ama yarın gazetelerde bu maçla ilgili iğrenç yorumlar yapılacak. ben futbolu bırakıyorum. dedim. 2. yarıda kaleye arif geçti. 3 tane de o yedi. ama herkes o 8 golü benim yediğimi zannediyor.
peki, o maçtan önce hiç şike teklifi geldi mi?
kesinlikle almadım. ama g.saray maçında ben takımdaki hiçbir arkadaşımı suçlamıyorum. keşke ben o gün 4 penaltı kurtarsam, harika oynasam ve maçı kazansaydık. ben hâlâ o maçı düşünüyorum. şimdi beşiktaşın menajeri olan sinan engin de a.gücünde oynuyordu. bana g.saray maçından önce geldi ve, eğer sen bu maçta iyi oynarsan seni beşiktaşa kaleci antrenörü olarak alacaklar. dedi. ben de ona, bana ne kaleci antrenörlüğünden. dedim.
neden a.gücü o kadar kötü oynadı?
biz g.saray maçından önceki dört haftada üç galibiyet almış ve ligde kalmayı garantilemiştik. özellikle sarıyeri yendikten sonra bütün takımda bir rehavet oldu. as oyuncuların çoğu ufak tefek bahanelerle idmanlara çıkmıyordu. kendilerini hiç zorlamadılar. zorladıklarında da adale çekmesini bahane edip idmanı bıraktılar. ayak tenisi oynayıp maçı bekliyorlardı. zaten g.saray maçından önce de tüm basın bu maçta şike olacağını yazarak gündem oluşturmuştu. biz o maçı 2-0 kaybetsek de şike konuşulacaktı.
yani, o maçtan önce takım arkadaşlarınız iyi hazırlanmadılar.
evet. ben 10 yıldır kendi kendime, çok aptalmışım. diyorum. çünkü ben de sakatım deyip kulübede oturabilirdim. ama ben futbolu çok seviyordum. diğerleri gibi idman yapmamazlık etmedim. sahaya çıkanlar sahtekâr oldu, çıkmayanlar aslan oldu.
kadroda sen, sinan engin ve fikret vardı. üçünüz de beşiktaşta oynamıştınız.
evet. sinan zaten birkaç hafta önceden beri sakattı. fikret de o hafta sakatım. dedi. biz zaten beşiktaş şampiyon olsun istiyorduk.
beşiktaşı tutuyordunuz yani.
tabii ki. ben hâlâ beşiktaşı tutuyorum. onlar geçen sene şampiyon oldular, ben çok sevindim.
peki, sizin için 10 yıldır şike suçlaması yapılıyor. neden bugüne kadar hiç konuşmadınız?
kimse bana sormadı ki. hep kendi bildiklerini yazdılar. ben beşiktaşlıyım. beşiktaşta tam 120 maç oynadım. ben hiçbir zaman bu konulara girmek istemedim. çünkü 1986da g.saray-eskişehir maçında prekazi bana gol atmıştı, o zaman gazetelerde, prekazinin çocukluk arkadaşı olduğu için gol yiyor. diye yazılar yazılmıştı. ya kardeşim prekazi, kariyerinde yüzün üzerinde frikik golü attı. monacoya da orta sahadan attı. o zaman monaconun kalecisi de mi şike yaptı?
g.saray maçında yediğiniz gollerde hatanız yok muydu?
daha 35. dakikada 5-0 olmuştu. belki 5. golde daha iyi hamle yapabilirdim. orta saha çizgisini biz belki de hiç geçemedik. g.saraylı futbolcular orta çizgiyi geçtiklerinde benimle karşı karşıya kalıyorlardı. ama ben hayatım boyunca o maçta oynayan futbolcu arkadaşlarımı suçlamayacağım. ben hata yapabilirim ama 20 yıllık futbol hayatım boyunca kötü niyetle sahaya çıkmadım. maç 5-0 olduğu anda çok fena oldum. çünkü yarın türkiyede neler olacağını biliyordum. onun için devre arası futbolu bırakma kararı aldım.
ben de buraya gelirken sizin için biraz önyargılıydım işin açıkçası.
türkiyede 7 yıl oynadım. en iyi yabancı kaleci seçildim, en az gol yiyen kaleci olarak sezon bitirdim. eskişehir, beşiktaş ve a.gücünde üç tane başbakanlık kupası kazandım. geriye dönüp baktığımda yaptıklarımla gurur duyuyorum. çünkü yüzde bir milyar biliyorum ki ben hiçbir zaman yanlış bir şey yapmadım.
sana karşı türk medyası neden cephe alsın ki?
o dönemlerde yugoslavyada savaş çıkmıştı ve türkiyedeki gazeteler benim aleyhimde çok politik haberler yapıyordu. benim çocuğum ankarada doğdu. türkiyeyi kendi ülkemden ayırmıyorum. ama benim aleyhimde, sırp askerlerine yardım yapıyor. silah alıyor. diye de yazdılar. benim müslümanlara karşı en küçük bir saygısızlığım ve kötülüğüm mü oldu ki? olmadı.
100. yıl anısına yaptırılan ve beşiktaşta forma giymiş bütün futbolcuların isimlerinin yazılı olduğu formada sizin adınız yoktu.
hayatım boyunca en büyük acıyı o gün çektim. bunu kim yaptıysa günahını da o çeksin. ben beşiktaş formasıyla tam 120 tane maç oynadım. bunlar tarihte yazılı. ben o dönemde ligde en çok maç oynayan yabancı oldum. iki yıl boyunca bir dakika bile eksiğim yok. bütün maçları oynadım. bunu yapan yöneticiyi de biliyorum. ben beşiktaşta oynarken g.saray maçlarında prekazi ile selamlaşamıyordum. çünkü o zamanlar yönetici olan insan beni şike yapmakla suçluyordu. sinan engin de a.gücündeydi ve bütün olup bitenleri biliyordu.
türkiyede ne zaman şike olayları konuşulsa hep sizin adınız gündeme geliyor. peki, sinan engin tüm olup bitenleri neden hiç açıklamadı?
açıklamıyor, çünkü şu anda beşiktaştan ekmek yiyor. nasıl olsa zalad 2 bin kilometre uzakta, duymaz, görmez zannediyor, ondan konuşmuyor. sinanla her zaman iyi diyaloglarım oldu. geçen sene o formalar yapılırken sinan konuşabilirdi; ama yönetimle karşı karşıya gelmek istemedi. üç-beş maç forma giyenlere saygı gösteriyorlarsa, benim 120 maçıma daha çok saygı duymaları gerekirdi.
hiç şikeyle karşı karşıya geldiğiniz olmadı mı?
1990-91 sezonuydu. f.bahçe ile beşiktaş çekişiyor. a.gücü de f.bahçe ile istanbulda oynayacak. o hafta da annem ve kayınvalidem belgradtan geliyordu. onları karşılamaya gittim. sonra da beşiktaşlı olan çok iyi bir dostumla yemek yedik. yemek esnasında ismini veremeyeceğim dostum bana o dönemler beşiktaşın popüler yöneticilerinden birinin çekini uzattı. çekin üzeri boştu. dostum, eğer f.bahçe maçında iyi oynayıp gol yemezsen, çeki kendin dolduracakmışsın. dedi. yemek masasında daha çorbalarımızı içiyorduk ve ben hanımla anneme, kalkın, toparlanın, hemen ankaraya gidiyoruz. dedim ve çeki yırtıp attım. ben paramı kulübümden alıyorum. söyle o yöneticiye o parayı kimsesiz çocuklara versin. deyip ankaraya döndüm.
kaynak zaman
melislerin kavrayamadığı maçtır. 1-0'lık galibiyetle de gs şampiyon oluyodu ve ankaragücü o sene ankarada karşıyakadan 5 yemiş, yine kendi evinde beşiktaştan 6 yemiş, yine kendi evinde fenerbahçeden de 4 yemiştir. deplasmanda da beşiktaştan 4 galatasaraydan da 3 yemiştir. daha neyin tantanasını yapıyosunuz.
az çok top oynayan beşiktaş'ın iki maçta 10 gol attığı takıma, o sezon önüne gelene koyan galatasaray'ın iki maçta 11 gol attığı maçların ikincisi. ha bir de aynı sezonda galatasaray içerde dışarda cumhurbaşkanlığı kupası, türkiye kupası ve ligde beşiktaş'a ali sami yen'de ve inönü'de her türlü koymuştur. bu da mı gol değil lan yavru karga?
bir de, söz konusu sezonda fb olaylardan oldukça uzakta, ligde 5. sırada yer almaktadır. ancak görünen o ki 18 senedir en çok fb'li ergenlerin çenesini yormaktadır bu maç. tamamına yakını o günlerde portakalda vitamin olmalarına rağmen hem de...
maçın özeti buradadır. hangi gol şaibeli. neden sinan maç öncesi bjk 8-0 yenecek diye iddiada bulunuyor. neden zalad'ın fikret sinan ve ben bjk'nin şampiyon olmasını istiyorduk diyor. görün bunları şikeciler.
o sezon var olan butun kupaları toplamış, hiçbirinde de beşiktaş'a yenilmemiş galatasaray'ın yüz akı maçtır..
şike olsaydı aynı saatte olan maçla iletişim kurularak ilerlenirdi.. beşiktaş'ın 3 farklı öne geçmesi halinde bile 1-0 yetiyordu ! şike olsa beşiktaş her 4 fark öne geçtiğinde galatasaray 1 gol daha atardı! bu koordinasyonu sağlamak pekte zor değil..
lan bir de bu maç için "galatasaray'a 1-0 da yetiyordu" diye savunma yapan mallar var. lan beşiktaş da senin gibi şike yapsaydı, maçını 8-9 farkla yenseydi galatasaray'a 1-0 yetecek miydi? hey allahım ya.
averajla girilen son haftada göz göre göre şike yap, rakibin kalecisi maçtan sonra apar topar ülkeyi terketsin, sen hala gel burda 1-0 yetiyordu falan de.
götünüzü de yırtsanız, bu ülkede şike ve teşvik priminin kralının galatasaray olduğunu biz unutmayacağız.
bir de fenerbahçe ye şikeci diyen galatasaray ın ne kadar şikeci olduğunun kanıtlandığı maç.türkiye ligi tarihinde kaç tane 8-0 biten maç var ki bir de son hafta şampiyonluk maçı var ki bir de son hafta 8-0 yeniliyor ankaragücü.
kaleci zalad'ın devleştiği maçtır. zalad ne kadar devleştiyse gs o oranda yüzsüzleşmiştir. 8-0 diye skor mu olur birader. gs nin ali cengiz oyunlarının en göze batanlarındandır.