teli'nin neden kırmızı kart gördüğü anlaşılmamıştır.
sonra anladık ki penaltı pozisyonunda teli'ye sarı kart göstermiş. lan adam pozisyonun içinde bile değil. elle çıkan siyahi futbolcu.
iki kırmızı kart da evlere şenlik. tam galatasaray'a yakışan 3 puan oluyor.
süleyman abay'In galatasaray'a 3 puan verdiği maç. kırmızı kartlar yanlış, bir gol faul bir gol ofsayt.
tozo'nun gördüğü yani maçtaki ilk kırmızı karta kırmızı haksız diyenlerin zekasından ve bilgisinden şüphe edeceğim maç, penaltı ve teli'nin ilk sarı kartı için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim hakem haksız.
gollerin ofsayt ve faulle alakası olmamasına rağmen, muhtemelen özellikle penaltı pozisyonunda hakemn yanlış adama kart vermesinden dolayı çok konuşulacak maç.
oyun olarak kim puan kaybetse yazık olacaktı. mücadele vardı, ama organizasyon falan hak getire. sadece sanırım 3. gol öncesinde birkaç dakika gassaray görsel şölen yaşattı o kadar.
hatta bir de edit yapalım. bir kere barış özbek'i özlemişiz. en azından ben özlemişim. emre güngör de bu maçla birlikte takıma dahil oldu. bilhassa meira denen adamı kesmesini istiyorum kendisinden.
maç boyu son zamanlardaki atak yapamama hastalığından kurtulmuş olduğunu gösterdi gassaray. zira bir ara ceza sahasına yapılan orta sayısı 35 gibi bir rakama ulaşmıştı sanırım. bu noktaya kadar güzel. hatta 3. gol öncesinde topun dışarı çıkartılmadan devamlı ceza sahası içinde pata küte tutulması da zevkliydi. lakin acı bir gerçek var ki, bunu kabul etmek gerekir. forvetleri iyi olmasına santrofor denen iki adamı gayet de uyduruk. baros 3 gol attı, eyvallah sevindirdi bizleri lakin, 3 gole de bakınca fazla da yetenek gerektiren pozisyonlar yok. yani ilk karşı tarafın hataları olmasa muhtemelen baros bu haftayı da boş geçecekti. öte yandan ümit karan'ın harcadığına tanık olduğum 2 adet pozisyon var. daha fazlası da olabiirdi, ama çok kolay 2 topu kullanamadı. bir tanesi, çalımlarla içeri girip, orta yerine kaleye vurduğu pozisyon ki top ümit'in ayağından çıkar çıkmaz auta gitti. bu pozisyonda daha etkili bir şut çıkarabilir veyahutta altıpas içine orta yollayabilirdi. bir diğeri de sanırım lincoln'ün getirip, ümit'in kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyon. nonda hakkında ise zaten bir şey demek yersiz olur, çünkü adam zaten haftalardır oynamıyor, oynadığı zaman da bi halta yaramıyor.
hacettepe'den de tek cümleyle bahsetmek gerekirse, gayet de başarılıydılar özellikle ilk yarıda. lakin gördükleri 2 kırmızı kart ile oyundan düştüler. ha yine de bu maçı kaybetseler bile, ligden düşmemeleri gerekir oyunsal olarak.
son olarak editten önce de bahsettiğim üzere en çok hakem ve hakem kararları konuşulacaktır. muhtemelen gassaray lehine verilen kararlardan dolayı kopacak olsa da gümbürtü, şöyle de bir durum vardır. ilk yarının bitiş düdüğü çalınırken galatasaray bir atak geliştirmekteydi ve kontra olduğu için gol olabilitesi vardı. şimdi buna dayanarak şuna söyleyebilirizki hakem ipin ucunu kaçırmıştır. bir süre dinlendirilebilir.
penaltı konusunda söylenebilecek tek şey, ortada bir elle müdahele evet vardır. zira 2 adet sağlam gözü olan herkes bu eli görebilir. aynı pozisyon 2000/2001 sezonunda milano'da oynanan milan-gassaray maçında yaşanmış, vedat'ın kart görmesine neden olmuştur. bu gereksiz bilgiyle birlikte, yamulmuyorsam tozo denen elemanın eline değmesine rağmen, kartı gören 4 numerolu oyuncu olmuştur. bu hatadan dolayı 4 numaralı adamın gördüğü ikinci sarı kart onun oyundan atılmasına neden olmuştur. yazık da olmuştur.
velhasıl kelam, küskün taraftarının gönlünü bir nebze olsun almıştır gassaray. ummaktayızki artık bir istikrar yakalansındır. baros'un da geri dönüşün bu maç ile olması temennimizdir.
galatasaray geriye düştüğünde sevinçle göbek atanların, galatasaray kazanınca ağızlarından salyalar akıtarak klavye başına üşüştüğü maç. evet, hakem 2 hata yapmıştır. birincisi tozo' nun itirazı sebebiyle haklı olarak gördüğü sarı kart sırasında barış özbek' e yapılan faulden dolayı sarı kart göstermemesi, diğeri de gözleri kapalı maç izlemeyenlerin görebileceği biçimde kesin ve net penaltı olan pozisyonda zoko yerine teli' ye sarı kart göstermesidir.
şimdi düşünüyorum, dün fenerbahçe kazanmasaydı bazı objektif olamayan fenerbahçe taraftarları yine bu maça üşüecek miydi? kesinlikle evet. birbirimizi çekemiyoruz, maçı sarı - kırmızı ve sarı - lacivert gözlüklerimizle izliyoruz ve komik duruma düşüyoruz. bırakın artık fanatikliği, adam gibi yorum yapın, gözlüğünüzün değil gözünüzün gördüğünü yazın.
(bkz: fanatik fenerbahçelilere selam yola devam)
(bkz: hadi öptüm kib sçs bye)
bu arada futbolu at gözlüğü ile izlemeyenlerin özellikle maçın son 20 dakikasında galatasaray' ın oynadığı oyun, baros ile kazandığı kafa golü ve yaptığı ataklara şapka çıkardığı maç. ayrıca hem galatasaray hem de hacettepe takımları, futbolu gönülden seven ve bilinçsiz fanatik olmayan herkese zevkli bir maç izletmiştir. oynadığı tertemiz ve hırslı futboldan dolayı hacettepe' yi kutlamak centilmenliğin gereğidir.
3.golde top içeri doldurulduğunda tam iki kişi birden ofsayttır. birazdan göreceğiz.
ilk golde ayhan hacettepeli oyuncuyu hava topuna çıkarken itmiştir. bunu da birazdan göreceğiz.
tozo'nun gördüğü ilk sarı kart yanlış, haliyle kırmızısı da yanlış.
teli'Nin gördüğü ilk sarı kart yanlış, adam pozisyonun içinde bile değil. kırmızı da yanlış.
mhk denilen kurumun bir müfettişi falan varsa şu maça baksınlar. şu maçın hakemi bir haftadır kimlerle konuşmuş, kimlerle görüşmüş incelesinler.
Kazanılan penaltıya "penaltı" değil diyebilenleri gördükçe daha bir güldüğümüz maçtır. Adam yumruğu ile barış özbek'in topa vurmasını engelliyor ve penaltı değil öyle mi? ayrıca 9 kasım 2008 fenerbahçe galatasaray maçında lincoln'ün kendisine yapılan bir faul sonrası "neden kart vermiyorsun" tepkisine sarı kart gösterilmesine haklı diyebilen fenevbahçeliler hacettepe futbolcusu için boş yere atıldı yorumları ile yine ne kadar aciz olduklarını göstermişlerdir. Milan baros ikinci yarı harika bir futbol oynamıştır ki maçı galatasaray'ın kazanacağı açıktı..
1 haftadır ağlayan adnan sezgin'in ağlamalarının sonuç verdiği karşılaşma. fenerbahçe'nin derbi kaybetmemesinin bedelini hacettepe ödemiştir, başka da açıklaması yok bu maçın. utanın diyeceğim ama bazılarının utanmaları olsa zaten hala şu maçı savunmuşlar. eyyamlarla, şaibelerle yola devam. bu camiaya da bu yakışırdı.
ilk golde ayhan hacettepeli oyuncuyu hava topuna çıkarken itmemiştir, kaleci elinden topu kaçırmış ve baros tamamlamıştır, dolayısıyla tertemiz bir gol gelmiştir.
tozo ilk sarı kartında lincoln' u çekerek haklı biçimde cezalandırılmış, ikinci sarısında hakeme itiraz edince çift sarıdan haklı biçimde atılmıştır. onun dışında iki hata vardır, biri barış özbek' in görmediği sarı kart, diğeri de zoko yerine teli' ye gösterilen sarı karttır.
kısacası galatasaray' ın beklenildiği üzere galip geldiği, derbinin gazıyla havalara girmiş bazı bilinçsiz fenerbahçe fanatiklerininse sağa sola saldırıp hakeme çamur attığı maçtır. kimse ititraz etmesin, bu böyle olmuştur hep.
birbirimizi rahat bırakamıyoruz, birbirimizin saygı duyduğu değerlere saldırmadan edemiyoruz. koca koca adamlar oluyoruz, çirkeflik yapmaktan vazgeçmiyoruz. gelin, hakemi tartışmadan, renkli gözlüklerimizi çıkartıp futbolu izleyelim, futbol o kadar ciddiye alınmamalı, her olgun insan futboldan zevk almalı.
hadi küçük kardeşler, hadi siz de gayret edin.
kendilerine yapılan ikramlara sesini çıkartmayıp galatasaray a laf atanların tekrar ortaya çıktığı maç olmuştur.daha geçen hafta lugano nun hakeme niye kart göstermiyorsun hareketini hakem karşılıksız bırakmıştır çünkü lugano kart sınırındadır ve derbi maçı vardır önünde.fakat lincoln ün yaptığı hareket cezalandırılmıştır.ve ayrıca her hafta galatasaraylılara yapılan ceza sahası içindeki çekmeleri görmeyen hakemler trabzonspor un penaltısını hemen de görüvermişlerdir.
ligde futbolcusu kart istediğinde kart görmeyen tek takım olan fenerbahçe'nin futbolu neresiyle izlediği anlaşılamayan taraftarının zenci herifin topa yumruk attığı pozisyona "penaltı değil" ve tozo'nun kırmızı kartına "yanlış" diyebildiği maç. ilginç cidden. neyse bu maçtan sonraki tek temennim skibbe'nin 4-4-2'yle daha iyi oynadığımızı görebilmiş olması. zaten az biraz aklı varsa anlayabilimştir artık bu takımın 4-5-1le iyi oynayamadığını.
izleyenlerin eğlenmesi, iyi vakit geçirmesi için galatasaray ve hacettepe takımları arasında düzenlenmiş maç, oyun. bazıları bu temel bilgiyi unutuyorlar, hatırlatayım dedim.
hakkında yapılan hakem yorumlarını ağzım açık okuyakaldığım maç. ne yarası varmış milletin, ne kinler kusulmuş şuraya.
1. tozo'nun ilk sarı kartında benim gördüğüm kadarıyla lincoln'e vurduğu bir dirsek var. kazara mı çarptı, bilerek mi yaptı bilemem. bence kart doğru, ha tartışılır ama kesin yanlış diyemeyiz.
2. tozo'nun ikinci sarı kartı da doğru. kural ne diyorsa hakem onu uyguladı. evet, saçma bir kural ama kural işte.
3. penaltı %100, hakem de çok güzel gördü. ama yanlış adama kart gösterdi. evet, teli 80. dakikada haybeden atılmış oldu. hakemin x futbolcu yerine y futbolcuya kart göstermesi de art niyetli olduğunu göstermez, kaldı ki bu hara olmasa idi hacettepe 10 kişi ile maçı 3-1'de çevirebilirdi demek hayalcilik olur.
4. galatasaray'ın üçüncü golü için öncelikle (bkz: #4144311). galatasaray'ın eskişehirspor maçında yediği beraberlik golünün ağır çekim hali gibi. bence hem eskişehirspor'un attığı o gol, hem de galatasaray'ın attığı bu golde ofsayt var.
5. bir de bu pek tartışılmayan üç pozisyon var galatasaray aleyhine, birisi ilk yarının sonunda galatasaray'ın kontraatağını kesip devreyi bitirmesi, ikincisi ceza yayında düşürülen barış'ın pozisyonunu devam ettirmesi, üçüncüsü kewell'in ceza alanı çizgisinde düşürülüşünü ceza alanı dışına taşıması.
şu listeye bakarsak, evet, hakem kötü bir yönetim göstermiş ama galatasaray'ı kayırdığını söylemek için çok fena fanatik olmak gerek.
cogu insanin arkasindan bo$ muhabbet yaptigi mactir. $oyle ki :
olay 1 :
tozo'nun ilk sari karti bariz bi' $ekilde sari kartlik bir faulden geliyo. 2. sari karti ise hakeme "kart hoca kart" i$areti yaptigi icindir. ee !? hangisi yanli$ ? amaaa yookk. galatasaray'in rakibine verildigi icin kesin hata. ulan eminim ki bu kirmizi karta hata diyenlerin yarisindan cogu pozisyonu gormemi$tir bile entryi yazdiginda.
olay 2 :
lincoln topu kesiyo, servet kafayi vurucakken hacettepeli adam bariz bi' $ekilde topu elle kesiyo. lan nesi penalti degil ? ama yoookk, galatasaray'a veriliyo ya, kesin hatalidir(!)
olay 3 :
2. kirmizi kart.. bu karti goren arkada$in ilk sari karti yanli$. eyvallah, sozumuz yok. hakemin tek hatali oldugu nokta burasi. ama $oyle bi$ey daha var. macin sonucuna kesinlikle tesir edecek bir hata degildi. hakem bu kirmiziyi gosterdiginde mac 3-1 idi, hacettepeli futbolcularin da yuruyecek takati kalmami$ti, olay tamamen galatasaray'in $ovuna donu$mu$tu. ( ozellikle lincoln'un. nasil t.$ak yapti ama. ohh ulan. bi' dahaki mac 15 sektirmeni bekliyoruz aslanim benim ! )
velhasil kelam. galatasaray'in hakkiyla kazandigi bir musabakadir. her maglubiyet sonrasi hakemi ve mevdiveni suclayan zihniyet bo$una havlamaktadir. herkes i$ine baksin. yuruyedur cimbomum..
edit : haaa. unutmadan. kovaaa kovaa receeeppp. kovaaa kovaaa receeeepppp.
galatasaray'ın kazandığı bir maç daha ve bir kez daha ağlam duvarına dönen bir maç sayfası.
bazı arkadaşlar için ceza sahasında topa elle dokunmak penaltı değil. tabii penaltıyı kazanan takım galatasaray ise. artık şuur denen şey tamamen terketmiş birilerini. vay ki vay.
maça dönersek. gayet rolanti bir futbol oynadı galatasaray. iyi oynamadığı kesin, ama gerektiği kadar oynadığı da sonuçtan belli.
morgan de sanctis gayet iyiydi bu maçta. iki tane çok önemli kurtarışı vardı. kalede güven verdi.
servet çetin ve fernando meira felaketlerdi. ikisinin şahane hatası hacettepe golünü getirdi zaten. özellikle fernando meira çok ama çok kötüydü. umalım ki tek maçlık olsun. servet çetin'de artık çıkarsın o maskeyi. sağını solunu göremez oldu.
sabri sarıoğlu özellikle ikinci yarıda çılgın şutlar attı. sağdan iyi bindirdi. ama genelde idare eder bir top oynadı.
volkan yaman hamlığını üzerinden atmış. sol kanatta ortalamayı tutturdu. fazla sırıtmadı.
harry kewell'i ilk defa bu kadar yorgun ve etkisiz gördüm açıkçası.ama olur o kadar. gülüşü yeter.
arda turan'da da aynı bitik durum var. ama ilk goldeki katkısı yadsınamaz.
cassio de souza de soares lincoln yine ortalama üstü bir top oynadı. özellikle ikinci yarıda ümit karan'a gol attırmak için kendini parçaladı. ama ümit karan müthiş bir yeteneksizlik abidesi gibi davrandı. ha bir de ümit karanmilan baros'a kıl oluyor. her türlü davranışından belli oluyor bu. bir an önce bu durum halledilmeli.
milan baros en sonunda biriktirdiklerini attı. çok da güzel oldu. son dakikalarda defansa gelip top çıkarması, hala boş alanlar araması harikaydı. hep böyle oynasın gol atmasa da olur.
barış özbek metalist faciasından sonra gayet iyiydi ama biraz daha zamana ihtiyacı var.
son olarak gelelim hakem süleyman abay'a. bu arkadaşın tek hatası verilen penaltıda kırmızı kartı yanlış adama göstermesi. ama eğer ki o kırmızı kart doğru adama gösterilseydi hacettepe 20 dakika değil 65 dakika 9 kişi oynayacaktı. kendilerince çakallık yapan hacettepeli futbolcuların çakallıklarının kendilerinde patlamasını hakem faciası oarak adlandırmak komik oluyor açıkçası. kısacası ağlamasın kimse.
ha bir de cassio de souza de soares lincoln'ün orta sahada top sektirmesi çok dokunmuş karşı takıma. çok duygusal gördüm kendilerini. kadın programları seyrederek rahatlayabilirler.
maraton programında pozisyonlar deşifre edilmiştir.
sonucunda iki kırmızı kartın da yanlış olduğu, galatasaray'ın penaltısının penaltı olduğu, attığı 3.golde de iki kişinin birden ofsayt olduğu ortaya çıkmıştır.
lig tv yorumcuları şunu sormuşlardır ve bence haklılarda "peki hacettepe'nin giden 3 puanı ne olacak?" ayrıca hacettepeli futbolcuya yapılan da kural hatasına değil hakem hatasına sokulacakmış.
galatasaray'ın şampiyon olamayacağına izlerken inandığım maç. maç öncesine gidersek taraftar takıma olan tepkisini maç başlamadan ve maçın ilk 10 dakikasında sadece metin oktay lehine tezahürat yaparak gösterdi. oyun olarak bakılınca ise maalesef galatasaray sefilleri oynamaktaydı. ligde 17. sırada olan hacettepe karşısında bile galatasaray oyun kurmakta ve pozisyon bulmakta zorlanırken hacettepe oldukça net pozisyonları kaçırmaktaydı. oyunculara gelirsek arda'yı ilk defa bu kadar kötü gördüm. kewell ve baros sezon başlarındaki formlarından oldukça uzaktalar. barış henüz hazır değil; servet fenerbahçe'deki günlerini aratmıyor, volkan yaman'ın kapasitesi yok, ümit karan sanki eski gollerini atan adam değil. takımın iyisi isteği ve gücüyle sabri olurken takımın yıldızı ise her hareketiyle lincoln'du. penaltı pozisyonu bana çok saçma geldi ama tv'den henüz izlemediğim için net konuşamayacağım. bu maçla alakalı söylenecek tek şey;
taçsız kral metin oktay
tek aşkıydı galatasaray
senin gibi cimbomluyu
unutur mu bu taraftar
