Ögp:Akp, ekonominin kurtarılamayacak yöne gittiğini fark edince suçu atabilecek bir şeyler düşünmek zorunda kaldı.
Resmi olarak medyanın yüzde 75 inden fazlasına, resmi olmayan kaynaklara göre yüzde 97 sine direkt etkisi olan bir başkan düşünün. Kendi deyimiyle "bir gece ansızın gelebilecek" güce sahip olan, yani istediği yasayı istediği zaman istediği yerde geçirebilecek olan bir başkan düşünün. Ülkede istese nefes aldırmayacak, isterse herkesi sokağa çıkartabilecek, isterse sınırı ikinci emre kadar kapatabilen bir başkan düşünün. isterse devlet olarak sadece gıda değil, istediği herhangi bir iç piyasaya girip bütün üreticiler birleşse dahi onların fiyatının çeyreğine inebilecek bir başkan düşünün. Karşıt olan bütün fikirlerin eğer "planlı olarak" meclisteki muhalefet partilerinden gelmiyorsa istediği zaman "ülkenin birliğini ve dirliğine saldırı" olarak gösterip susturabildiği bir başkan düşünün.
Düşündünüz mü? Güzel, şimdi teoriye geliyorum.
Bu başkan, ülkenin en çok ekonomisinin döndüğü şehirlerin, "muhalefetini kendi eliyle kaset sayesinde koyduğu" başkanı olan ve her konuşmasında solun tamamını temsil ettiğini defalarca belirten bir partinin başkanına bir gecede, sessiz sedasız ve en önemlisi, daha oyların sayımı bile tam bitmemişken bu şehirleri kaybettiğini kabul ediyor. 18 yıldır neredeyse duvardaki sümük gibi gördüğü karşıt fikre yenildiğini "kabul ediyor".
Bu arada, kimsenin fark etmediği iç ve en önemlisi ekonomi haberlerini aktarayım. Tüfe ve üfe rakamları açıklandı ve tahminler seçim mazbatalarından sonra mayısta bir daha gündeme gelecek. Ekonominin yerlerde olduğunu kabul eden bir partiye, bütçeyi normal tutup bütün sorumluluğu atabileceği bir pozisyona sokuyor. Üstelik parası olmadan. Ha, parası var mı? O zaman da mal varlığını inceletmesi için bahane oluşturuyor.
Faiz rakamları açıklanıyor ve kredi notları tarihleri yaklaşıyor. Yine sevinin ama unutmayın. 4 yıllık kışa giriyoruz ve gözümüzü, kulağımızı ama en önemlisi kalbimizi bu kışa hazırlamalıyız. Hiçbirimiz sürekli propagandaya dayanacak güçte değiliz. En azından kendi adıma böyle düşünüyorum. Umarım haksız çıkarım. Umarım.
Edit: imla.
Edit2: Türkiye'de bulunan mevcut hiçbir partiye sempati duymuyorum. Sadece bir bakış açısı.
Top atacak adam istifayı basmaz, günah keçisini önceden hazırlar, ileriyi düşünür, bundan sonraki seçimlere salt kanıtlarla bütün propaganda araçlarıyla saldırır, seçimi garantileyince "başka çaremiz yok" diyerek rest çektiği bütün borçlanma yerlerine ülkenin bütün kaynakları bitene kadar parsel parsel anlaşarak kevgire dönmüş iskeletli bottan kendi botuna atabildiğini atar.