"trabzan yenince iki günde italyanlara iki darbe vuracayiz" diyenleri göstermiştir. e tabi, gelıtasıray juventus'u 2-2 yendiği için çok büyük darbe vurdular emmoğlu.
türk takımlarında kronikleşmiş vakanın gene gerçekleştiği maç. o kadar pozisyonu cömertçe harcadı trabzon sonra gol yedi. bu entry'yi yazarken 3-3 oldu hiç de şaşırmadım.
henrike kaleciyle karşı karşıya iken çok müsait bir pozisyon kaçırıp maçın 4-1 olmasını sağlayamadığı karşılaşma. maç bir anda 3-3 oldu. futbol gerçekten çok enteresan ömer abi..
80. dakikada "amaan trabzon aldı maçı, zaten sallamıyorlar pek, bedavadan pozisyonları da harcıyorlar" deyip tv karşısından ayrılıp traş olmaya gittim, bilgisayarı açtım sonuç malum...
trabzon'un 1980 model futbol anlayışıyla yine de 1 puana sevinmesi gereken maç. aslında bu türk takımlarının hepsinde olan
bir hastalık. dün galatasaray drogba-umut işbirliği olmasa maçı 1-0 dan verecekti juve'ye. bugün trabzon ilk yarı rakibin
dağınıklığı ve biraz da şansıyla 3-1 yaptı. adamlar baktı maç gidiyor ikinci yarı oynamaya başladılar 3-3 oldu. trabzon
dua etsin ki lazio galibiyet için bastırmadı yoksa bu maç tam giderdi. şansa bala goller bul sonra üzerine yat, top
oynama, yok öyle bir dünya.. şimdi trabzon lazio ile berabere kaldı diye iyi takım mı oldu?
bu akşam gördük ki, futbol denilen bu oyunda ne kadar iyi oynarsan oyna fizik gücü ve kondisyonun yeterli değilse belli bir dakikadan sonra oyundan düşüyorsun. lazio gibi bir ekibe karşı 3 gol atan trabzonsporuma teşekkür ediyorum. mustafa reşit akçaya destek devam etmeli.