fenerbahçe'Nin beşiktaşı üst üste 5. defa çimlere gömdüğü maç. o sevinmek için sevmedik arabeskliğine ise artık sadece gülüyoruz. allah sevindirmesin ne diyelim.
o değil de yine ofsayt nedeniyle iptal edilen golün ardından baya bi sevinen oldu stadta. tıpkı geçen maç olduğu gibi maç bittikten sonra anladılar pozisyonu.
hep deriz ya fenerbahçe'Nin galatasaray'a karşı psikolojik üstünlüğü var falan diye.
ben fenerbahçe'nin üst üste 5 maç galatasaray'ı yendiğini hatırlamıyorum.
kısaca: fenerbahçe'Nin değil aragones'in kazandığı maç. zaman kazandı. aslında pek hayırlı olmadı fenerbahçe için bu galibiyet. ama olsun beşiktaş'ı yenmek hem de üst üste seriye takarak 5. defa yenmek ayrı bir keyif.
tipik bir mahalle maçını sahne olan maç. iki takımda da defans emniyeti yok, orta alanları yol geçen hanı, kanatlar allah a emanet. fenerbahçe iyi oynamadı, ilk yarı biraz mücadele etti ve iki gol buldu. ikinci yarıda da skorun üstüne yattı, on kişilik beşiktaş a karşı varlık gösteremedi. holosko ve bobo biraz erken oyuna girseydi skoru değişebilirdi.
sonuçta, fenerbahçemiz 2-1 kazanmıştır. tebrkler sarı kanarya.
beşiktaş 1 puan için çıktığı maçı, haliyle kaybetti. fenerbahçe bir şekilde 2-1 öne geçtikten sonra, 3. golü bulamamasından ötürü rahat oynayamadı fakat özellikle son 30 dakika oyunun tek hakimiydi sarı kanarya.
aragonesin yerini sağlamlaştırdığı, denizli açısında da koltugunun biraz da olsa sallanmaya başladığı maçtır.
Ayrıca fenerbahçe-galatasaray maçı kadar entryinin girilmediği maçtır. hatta fenerbahce.org sitesinin giriş sayfasında hala gülsüm tatarın resmi vardır.
kırılma noktası güiza nın skoru 2-1 yapan golü olan maç. güiza nın gol atmasının şokuyla beşiktaş oyundan koptu daha sonra cisse nin de atılmasıyla iyiden iyiye kontrol fenerbahçe nin eline geçti. oysaki 2-1 den önce oyuna beşiktaş hükmediyordu, gökhan zan ve zapotocny nin bireysel hataları dışında.
beşiktaşlılardan çok galatasaraylıları üzmüş maç. yahu nasıl adamlarsınız siz ben anlamıyorum. bi arsenallisiniz, bi beşiktaşlı, bi ankarasporlu... çoklu kişilik bozukluğu görünümlü kişiliksizlikten vazgeçin artık. siz geldiniz; tokatladık, yolladık... kardeşiniz geldi; tokatladık, yolladık. abla kardeş bi düşün yakamızdan yahu!
maçın ikinci yarısının bu kadar kötü geçmesinin nedeni bünyamin gezer'in gösterdiği ucuz kartlar ve fenerbahçe'Nin skoru korumak için geri çekilmesi maçın sonucunu belirleyen ise mustafa denizli'nin oyuncu seçimindeki hataları.
kalecilerin önemli rol oynadığı maç. güiza'nın şık golünde eleştirilen rüştü'nün degajıyla 3 pasla gole dönüşen atağı başlattığını hatırlatırım. ayrıca volkan'ın degajvarı vuruşu güiza'ya asist olmuştur. rüştü yediği 2 golde de hatalıdır. ancak ilk golde selçuk'a kafa vurduran ibrahim toraman'ın ve 2. golde güiza'yı kaçıran tomas zapotochny ve gökhan zan'ın hiç mi suçu yok ? 2 takım da göze hoş futbol oynamıştır. ayrıca fenerbahçe 3. golü bulsaydı, maçta tarihi fark olurdu. maçın adamları selçuk ve volkan, maçın en kötüsü cisse'dir.
cisse atılana kadar iyi bir derbi maçı izledik. sonrasında anlamsızca saldıran bir beşiktaş ve skoru korumaya çalışırken anlkamsız goller kaçıran fenerbahçe vardı sahada.
cisse atılmasaydı,- ki bence ilk sarı kart haksız ve ikincisi de bir o kadar haklıdır- 4-4 bitecek izlenimi veriyordu maç. keşke atılmsaydı da 4-4 bitseydi de derbi diye diye içini doldurmaya çalıştığımız bu maçta 90 dakika heyecan yaşamış olsaydık.
ayrıca sahadaki her oyuncu, gökhan zan'dan daha iyi oynardı o mevkide.
her ne kadar 50 dakika 10 kişi oynasak da fenerbahçe nin hakettiği maç olmuştur. ama şu da var ki hakemin insanı çileden çıkaran hataları olmasa -gerçi hata değil bariz taraf tutma- son yılların en zevkli derbisini izledim diyebilirdim ama diyemedim.
keşke oyuncu değişikliklerinde çıkan fenerbahçeli oyuncular bir aragones edasıyla sahayı terk etmeselerdi. keşke zırt pırt sahaya 2. topu atmakla görevli insanlar olmasaydı. keşke bir avuç beşiktaş taraftarının koskoca kadıköyde sesini kısıp fenerbahçe taraftarının sesini yayına veren bir digiturk olmasaydı. bu gibi şeylere fenerbahçe nin ihtiyacı yok daha doğrusu olmaması gerek. ama varmış.
ama diğer taraftan sahada fenerbahçe ye çalışan her topla buluştuğunda kritik hatalar yapan bir gökhan zan, etkisiz bir zapo, morali çok çabuk bozulup oyundan düşen bir ibrahim toraman, kendini oyundan attırmaya çalışan bir cisse vardı. rüştü ve üzülmez e lafım yok onlarla türk hekimleri ilgilensin.
bana göre bugün sahanın en iyilerinden biri ekrem dağ' dı. koştu, çabaladı, asist yaptı, savunmaya geldi sahada yapılabileceklerin neredeyse hepsini yaptı. sayesinde ilk yarı baskın bir top oynadık 2 gol yememize rağmen. mustafa denizli ve cisse' ye rağmen beşiktaşım kazanmak için çıkmıştı ama olmadı. 2-1 önde olan takım 2 değişiklik yapıyor ama mustafa denizli 10 kişi kalan takımı kenardan emekli memur gibi izliyor. kim ne derse desin bobo ve holosko 55. ya da 60. dakikada oyuna girmeliydi.
son sözüm sana bünyamin gezer. ne sevimsiz ne çirkinleşebilen bir hakemmişsin sen. bırak yenilelim ama akılda oynadığımız güzel futbol kalsın senin yaptığın rezillikler değil. lugano arkadan çift dalıp atak kesiyor sadece faul cisse dokunuyor sarı kart. tabi ki sadece bunlar değil. 90 dakika boyunca bütün kararların neredeyse bizim aleyhimizeydi. herkesin gözüne sokarak yaptın ya bir de bunu helal olsun. bu arada sayende yakası açılmamış küfürler keşfettim müsait bir zamanda paylaşmak isterim seninle. ara beni.
öncelikle bu maçta lig tv tarafından fenerbahçe taraftarının sesinin açıldığı, beşiktaş taraftarının sesinin kısıldığı falan mübalağ olmakla birlikte koca bir yalandır. lig tv'de bu ses açma-kapama işlerine bakan musa çözen beşiktaş kongre üyesidir. fenerbahçe tribünlerinin yaptığı hiç bir koreografiyi göstermeyen bir kimsedir.
yukarıdaki koreografilerden hangisini tv'den gördünüz? ya da hiç gördünüz mü? bunlar malesef totalde 30 saniye gösterilmemiş, fenerbahçe taraftarının yaptığı koreografiler. beşiktaş taraftarının gubik bir atkı showunu bile 50 sefer gösteren musa çözen kadıköy'de ise bunlar yerine kadınlara zoom yapar, telefonla konuşan adamların burnunun dibine girer vs. bunlar gibi en az 5 tanesini daha koyabilirim.
fenerbahçe taraftarının sesinin falan açıldığı yoktur, aksine fenerbahçe taraftarının sesi lig tv'de kısılır. bunun da en güzel örneği şampiyonlar ligi maçlarında aynı taraftarın tv'den duyulmasıdır. açın youtube'u schalke maçında appiah'ın attığı golden sonra çıkan sese bakın ki spikerin sesi duyulmuyor. ya da açın, inter maçını; psv maçını. bakın bakalım aynı taraftardan nasıl ses çıkıyor.
gelelim şu beşiktaş taraftarının fenerbahçe taraftarını susturma meselesine. yahu arkadaş, öyle bir anlatılıyor ki zannedersin 2500 kişi 90 dakika 50.000 kişiyi susturmuş. güzel kardeşim, her tezahüratın bir sonu vardır. bittiği anda da akorda kopukluk olur, anlık ya da bir kaç dakikalık sessizlikler olur. bu her tribünde böyle. zaten 90 dakika durmadan bağırabilen bir insan evladı henüz anasından doğmadı. türkiye'de de her deplasman tribünü bu bestelerin sonlarını bekler kısa süreli seslerini duyurmak için. beşiktaş taraftarı da bunu yaptı, fazlasını değil. ha, susturma, bastırma nasıl olur öğrenmek istiyorsanız açın geçen sene inönü'de alex'in 2 tane çaktığı maçı, bakın bakalım maçın son 30 dakikasında hiç beşiktaş bestesi duyuyor musunuz?
herşeyden öte bağırmayla başarı gelseydi, kurbağalar ormanın kralı olurdu. fenerbahçemiz kazanmış, yoluna devam etmiştir. beşiktaş taraftarı da yanında getirdiği japon bayraklarıyla dönmüşlerdir.
yaratıcı beşiktaş taraftarları maçın son dakikalarında getirdikleri meşaleleri mağlubiyeti kutlamak için yakmış ve yine tüm türkiye'ye farklarını göstermiştir.
eğer lig tv bir ibnelik yapmamış ise, beşiktaş taraftarının yine "oha" dedirtip "insan mı la bunlar hacı abi?" diye düşündürmesine sebep olmuş maçtır. 50 bin kişinin arasında en fazla bin kişi edecek beşiktaş taraftarı tezahürat yapıyordu; işin ilginci o sırada fenerbahçeliler de tezahürat yapıyordu. ama 50 bin kişiyi bastırdılar. borazan mı var hepsinde bu adamların?
güzelim beşiktaşımızın sayın denizli'nin ihtiraslarına kurban edildiği maç. ben bir tello, holosko ya da bobo olsaydım, bulunduğum takımın başında böyle bir traktör olduğu için kesin intihar eder ya da banliyöye yerleşir, kendimi bahçe toprak işlerine verirdim.
maçın 89. dakikasından 92. dakikasına kadar ara sıra beşiktaş taraftarının sesinin duyulduğu karşılaşma. onun dışında sus pus kalmışlardır. bu seneki en kötü deplasman tribünleri yaptılar. o 3 dakikada da skorun bıçak sırtında olmasından dolayı suskun ve heyecanla maç izleyen fenerbahçe taraftarının sessizliğinden faydalanmayı denediler nihayetinde ıslığı yediler.
2-1 maç skoru oynadığım ve tutturduğum içinde bulunduğu kuponumla bana 1'e 28.5 kazandırmış maç.
bunun dışında gollerde yeni ya da eski fenerlilerin epey bi katkısı olmuş maçtır.
sahada olan ne fenerbahçeli ne de beşiktaşlı hiç bir futbolcu için "aaa üper oynadı, büyüledi, kalitesini gösterdi." denemiycek, sıkıcı bir derbi maçıydı. maçın başında ki haraket 2. yarı tamamen yerini durgunluğa bıraktı. (90+ da atılan ofsayt nedeniyle sayılmayan gol hariç)