hükümet ve reis kanadının ne cevap vereceğini merakla beklediğim teklif.
Ülkedeki her 4 seçmenden 1'inin oyunu almış bir partinin lideri eğer bu yasaya bu kadar güveniyorsan çık karşıma demiş.Bakalım halka anlatabilecek misin ? yoksa yine korkup geçiştirecek misin ?
"şimdi hepimize bir anayasa değişikliği getirdiler. vatandaşa diyorsunuz ki ‘evet’ oyu verin. e güzel. o zaman çıkın vatandaşa neden ‘evet’ oyu vereceğini anlatın diyoruz. neden ‘evet’ oyu verecekler. vatandaşlar da bunu dinlesin. bunu yapmıyorlar. bunu söylemiyorlar. ya ne yapıyorlar. sabah kılıçdaroğlu, öğle kılıçdaroğlu, akşam kılıçdaroğlu, ikindi kılıçdaroğlu. benimle hesabınız varsa e sizin istediğiniz bir televizyon kanalında oturalım konuşalım hesaplaşalım, problem yok. ama mesele memleket meselesi kardeşim. mesele başka”
Kılıçdaroğlunun recebe bu ilk teklifi değildir.
Daha öncekilere yaptığı gibi buna da cevap vermez olur biter. Onun kapasitesi sadece koyun sürüsüne "x hayır diyor biz evet diyoruz" demeye yeter.
siyasetten anladığı, karşısına topladığı mallara, gerzeklere, kerizlere, eblehlere, bidon kafalılara, göt kıllarına cami hocası gibi tek taraflı hitap etmek olan, götü karşı görüşteki insanlarla karşılıklı münazara etmeye asla yemeyen demogogların yanaşmayacağı tekliftir.
bu faşistler böyledir. karşılarında kendilerine itiraz edecek adam istemezler. hep onlar konuşsun ve herkes onları dinlesin isterler. münazara ortamında rezil olmaktan it gibi korkarlar.
Kabul edilmeyeceği gün gibi aşikar olan tekliftir.
Her daim onaylanan, alkışlanan, ağzından çıkan her kelime, sorgusuz sualsiz kabul gören bir insan için düello risktir, alışık olmadığı bir durumdur.
Meydanlarda konuşma yapmaya benzemez.
meydanı boş bulunca afrasından tafrasından geçilmeyen boş tenekelerin, kifayetsiz muhterislerin guguk kuşu'ndan bile korktuklarını görmemize bir kere daha vesile olacak tekliftir.