perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğu maçtır. sen ayak namına iki tane kürek taşıyan yetenek fakiri adamlardan *** 4-3-3 sisteminde makina gibi pas yapmasını bekler de barcelona yaratmaya kalkarsan işte böyle götüne baka baka evine dönersin birader bunu anlamak için evliya olmaya gerek yok.
* yönetimimizin galatasaray'ı ne kadar çok sevdiğini, ne kadar çok düşündüğünü, transfer konusundaki bitiriciliğini bir kez daha gösteren karşılaşma. hal böyleyken haldun üstünel' kimdir? sağ açığımıza transfer gerekmez, arda'nın arkadaşı halleder orayı. orta sahaya transfer desen, ayhan'ım var orada, barış'ım var orada. hem barış'ım varken, lorik cana'ya ne gerek var, gönderin gitsin. elano'ya da gerek yok, adam futbol mu biliyor? hem sakat ya o hani. yaz transfer sezonunun bitmesine kocaman 6 gün var. gelir iyi birileri herhalde, hem ben kimim ki bundan kuşku duyacağım?
bence tüm sıkıntı frank rijkaard'da. nasıl teknik direktör ise bu adam, elinde futbolcusu var oynatmıyor, bak sen şu işe.
bir beşiktaşlı olarak olan biteni anlayamadığım maçtır. galatasarayın havada karada yenmesi gerekirken işi zora sokup son dakkalarda gol atıp tekrar yemesine akıl sır erdirememekteyim.
çıkıp kimse hakan balta şöyle yaptı demesin.adamın ikinci yarının başlarında yaptığı pas hatalarından konsantrasyonunu kaybettiği belliydi.onu çıkarmayan rijkard efendi ve kurmaylarının dikkatsizliği her zamanki gibi ön plandaydı bu maçta da.
gelelim arda turan babaya. bu adam futbolcu falan değildir efendim halı saha topçularının kondisyonlu ve biraz daha teknik halidir. 2 sene önceki istikrarına devam etseydi çok büyük topçu olabilirdi.transfer haberleri basının uydurmasıdır,kimse almaz bu götten bacak futbolcuyu avrupaya.. hele de sözü edilen arsenal,liverpool ve totnenham gibi klupler arda turan gibi bir topcuyu ne yapsın?
neyse arda turan babamızı da geçelim biraz da başa geçip para yiyen adnanslardan bahsedelim.yok şu şirketteki adamlar istifa edip şuraya geçecek,şu şirketler birleşecek,türk telekom arena stadında dünya çapında en az bir yıldızla oynayacağız nerde diye sorarlar değil mi ? sorarlar tabii lan neden sormasınlar amına koyayım.millet transferlerini yaptı,takımını oturttu bizim takımımızda hala oyuncu arayışı var.nedir bu yani şimdi oyuncuyu alsanız kaç ayda takıma uyum sağlayabilecek? minimum bir ay. peki transfer sezonu açıldığında neden transferler tamamlanmadı ? lig başladı,avrupa liginden elenildi ne kaldı geriye ?
trabzonspor ve galatasaray'ın ardından fenerbahçe'de elendi.. yanlış anlaşılma gibi olmasın şampiyonlar ligi değil haaa!! uefa avrupa ligi bu . bizim takımlarımızın seviyesi ap açık ortada.. ilk önce türk futbolundaki zihniyetin değişmesi gerekiyor ki takımlarımızın başarıları artsın.
edit1. okumadan eksileyin beyler.
edit2. galatasaray taraftaryıyım bir daha eksileyin.
akılların başa gelmesi için gerekli olan karşılaşmadır.
suç kimindir bilmiyorum. biz bile suçlu olabilriz. ama bu takım yani bu gidişatıyla zaten bir yerde elenecekti.
aydın'ın golüne sevinme gafletine düştüğüm için kendimden tiksiniyorum ayrıca. haketmediğiniz birşeyin sizin olması hemde böyle önemsiz bir turda ne işinize yarar ki. hadi bu atılan gol yarı finalde atılsaydı ve bu golle finale çıkılsaydı sevinebilirdik. olmadı geçmiş olsun galatasaray... (bkz: buyrun cenaze namazına)
tromso faciası denen olayı hep hafife almıştım, zira bana göre kadrosunda ole martin arst gibi tecrübeli bir oyuncu bulunan bir takıma o yıllarda avrupa ya gitmeyi unutmuş galatasaray ilk maçtaki kar ve buz faciası sebebiyle elenebilirdi. tek maçlık faciaydı açıkçası.
ancak bu bambaşka bir olay, zira önünde iki tane doksan dakika var ve karşındaki takımda avrupa tecrübesi olan oyuncu da yok. 4-3-3 oynamayı hücum futbolu oynamak zannedince böyle oluyor elbette ama bir gerçek var ki sayılar değil oyuncular oynuyor bu oyunu kapasiteleri elverdiğince.
ayrıca bu takımı haldun üstünel filan da kurtarmaz, kurtarsa kurtarsa yönetimden transfer bekleyip takım kuran değil kendi transferini kendi yaptıran bir hoca kurtarabilir. adnan sezgin in yanında peter canyon gibi kalıyor orası ayrı.
70 milyon euroluk galatasaray'ın, 7 milyon euroluk karpaty lviv isimli -eminim ki bu maça kadar ismini dahi duymamıştır hiç kimse- takıma elendiği maç.
not: bir fenerbahçeli olarak utanın diyorum. he sadece size değil fenerbahçeye de diyorum bunu dert etmeyin.
fazla uzatmıcam tek cümle yetecektir hislerime tercüman olmaya. allah yönetimin, teknik heyetin, futbolcuların hepsinin birer birer belasını versin. o kadar büyük paralar alıp bize bunları yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok! hepiniz .iktirin gidin!
maçta galatasaray adına en büyük performansı hakem gösterdi. kısacası böyle bir şey... hem galatasaray kötü falan değil, galatasaray yok, bildiğin yok.
2000lerdeki takım ve aldıkları başarılar ne kadar efsane ise bu yenilgi o kadar rezilliktir. 2000lerdeki takım nasıl umut verici ve güven kazandırıcı ise bu takım o kadar ezik ve umutsuzluk aşılayıcıdır. bu yenilgi yıllar boyu unutulmayacaktır maalesef. rakip 3. sınıf, oyun berbat, rakip 10 kişi kalmış ve kötü oyuna rağmen bireysel çabalarla 90. dakikada gol bulunmuş ama halı sahada yenmeyecek bir gole engel olunamamıştır. demek ki ne konsantrasyon var, ne kondüsyon var, ne ciddiyet var. arsenal karşısında 120 dakika aslanlar gibi savunma yapan takım nerede, son 2-3 dakkayı tamamlayamayan takım nerede?
en kısa sürede iki adnan ve rijkaard gitmelidir. gelecek yeni yönetim ve hoca (ki bu fatih terim olmamalıdır) 2011-2012 sezonu için ön hazırlık yapıp, takımı o hedefte gençleştirip, küllerinden yeniden doğmasını sağlamalıdır. yoksa aradan 10 sene geçmiş başarılar artık gerçek bir efsane değil şehir efsanesi olarak kalacaktır.
3 oyuncu alacağız, 2 oyuncu alacağız, 1 oyuncu alacağız diye diye zamana oynayan bir yönetime sahip takımımın bir hiç uğruna ve alenen göz göre göre avrupa'dan edildiği maçtır.
yönetim sanırım kupa finalinde o çokça sözünü ettiği bombaları patlatacaktı ama kısmet olmadı. mısır'ın sağır sultanı bu kadronun yetersiz olduğunu duyduğu halde kulaklarını kapatıp "biz büyük takımız" martavallarını sayıklayanlar, bir an evvel kovulup da tazminatını almak için bilerek ve isteyerek galatasaray'ı içinden hançerleyen teknik adamlar, disiplinden uzak saldım çayıra havasındaki topçuların eseri bu.
ilk kez son dakikada gol bulduğumuz için üzüldüm bu akşam. resmen lviv adına üzüntü duydum. neden? kazanmak için hiç ama hiç birşey yapmadık, yapamadık. dünyada adalet diye birşey varsa bu geceden bu kadar kolay sıyrılamamız gerekiyordu ki öyle de oldu. 40 saniyelik bir coşku ve aptalca tam da türkiş bir hata.
adil olan buydu, galatasaray içimizde hep büyüktür ama yönetenleri teknik ya da idari farketmez küçük mü küçüktür. küçücük hesaplar için, küçük olsun benim olsun anlayışları için şampiyonlar ligi'ne ajax ile birlikte en çok katılan takım şayet avrupa ligi'nde gruplara bile kalamaz hale geldiyse, he şu rakiplerle başedemez haldeyse el ele tutuşturup çay koymaya göndermek elbette ki hakkımızdır.
endüstriyel futbol çağının yoz anlayışına kapılıp 1 milyon dolar kar için keita'yı satanların, yerine sattıkları adamın bırakın dengini sol ayağı etmeyenleri koyanların boyunu fersah fersah aşar şuracıktaki adamların galatasaraylılığı. taraftarsak çek git deme hakkımız var, yok müşteri görüyorsan da istemez hadi, başka kapıya.
galatasarayın, adını çoğumuzun ilk defa duyduğu bir ukrayna takımına yenilmesine kimse şaşırmamıştır herhalde.
önünde sadece birkaç gün kalmasına rağmen transferi neredeyse başlamamış, teknik direktörünün isteklerine olumlu cevap verememiş, ismi sivrilen başarılı yöneticilerini kıymaya çevirmiş bir yönetim varken, kim neden şaşırsın zaten?
galatasarayda saha içi ve dışında olanlara inanmak istemiyorum açıkçası.
galatasarayın kaptanı saha içinde adım atamıyor, mücadele etmiyor, ama takımı sete yerleşmişken, seti bozup depara kalkıyor ve mücadeleci görünümüne bürünmeye çalışıyor, hakeme sahte tepkiler gösteriyor. bu kötü oyunculuk örneği tepkilerini gerçek sananlar hala varken, işin kolayını da bulmuşken, bunları yapmaya devam ediyor galatasaray kaptanı. yemin ediyorum utanıyorum...
frank rijkaarda suç bulunuyor, hayret ediyorum. transferi kendisi yapmamış, istediği bölgelere transfer yapılmamış, sen bize futbol öğret, hücum oynat diye getirilmiş dünya markasının eline böylesine kısıtlı yeteneklere sahip oyuncular verilmiş. ama hala atıp tutuyorlar adamcağıza..
o ise hala mücadeleme devam edeceğim diyecek kadar onurlu ve gururlu, hani şu unutulan galatasaray ruhunu sergileyen belki de tek insan, tam bir beyefendi. üstelik bunu söylerken, sansürlendiği kendi dilinin yerine, ingilizceyi kullanacak kadar da akıllı ve cesur bir adam.
söylenecek çok şey yok. ya on sene geriye dönüp, yerli bir teknik direktör ile eskişehirspor, sivasspor gibi fizik mücadeleyle kaos galibiyetleri alacaksınız, ya da futbol oynatmaya çalışan frank rijkaardın eline artık ne kadar geç olsa da- iki-üç yeni oyuncu verip köşenize çekileceksiniz. eğer anlayışı değiştirmek istiyorsanız, art niyetli birkaç futbolcunun karşısında, frank rijkaardın yanında duracaksınız.
galatasarayı bu noktaya getirenlerin eseri olan maçtır. bizi bu hale getiren (ki bu adnan biraderler olmaktadır) herkesin allah belasını versin. galatasaray'da çok kelleler gitmelidir. bunlar başında adnan biraderler ve defans hattı vardır.
zamanın avrupa fatihi takımını bu hale düşüren herkesin allah belasını versin. tromsö faciasından da beterdir bu maç. o maçta hiç değilse ilk maç bir bahaneydi. bunların bahanesi de yok.
karpaty yviv'i de tebrik ediyorum bu arada. helal olsun.
bu cümleyi son zamanlarda çok kullanıyorum yine kullanacağım.ben bu kadar kötü bir galatasaray takımı daha izlemedim.Sene başından belliydi ayhan,barış,servet,mustafa,gökhan zan,serkan kurtuluş,ugur bu takımda oynayacak kalitede oyuncular değilken bakıyoruzki servet,ayhan,barış,mustafa ilk 11de banko oynuyor.adam gibi transfer yapmadın,hala yabancı oyuncu almadın,rijkaardın istediği transferleri yapmadın.teknik direktörü kovmak en kolayı.önemli olan yönetimin istifa edecek karaktere sahip olmaları.bu takım adnan polat istifa etmeden düzelmez.
--spoiler--
''Alınan oyuncuların hepsi sakat, herkes neredeyse sakatlandı. Defansa da oyuncu istedim. Elinizdeki ürün ve kalite böyle olunca bu tip sonuçlarla karşılaşıyorsunuz" f. rijkaard.
--spoiler--
sanırım bu gayet yeterli.
bir fenerbahçeli olarak galatasaray'la iyiden iyiye ezeli rakip, ebedi dost, hatta bu kötü gecede kanıtlandığı üzre kader yoldaşı olduğumuza inandığım maç.