gerçekleri, orada bulunanlar dışında, kimsenin tarafsız bir şekilde anlat(a)mayacağı maçtır. galatasaray taraftarı her seferinde bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama, kolpa basının eline oldukça malzeme veriyorlar. onlarda sağolsun bu malzemeyi nasıl kullanacaklarını çok iyi bildikleri için, habire sallayıp duruyorlar. biz basını sallıyor muyuz acaba? orada olanları duyan, bilen, gören herkes neyin ne olduğunun farkında. fazla uzatmaya gerek yok bence. şerefsiz heryerde şerefsiz.
halen daha zeytinyağı modunda takılan galatasaraylıları göstermiş hadisedir.
lan bari iki dakka delikanlı olun da "bu yapılan yanlış" deyin biz de alkışlayalım a.q.!
insanda az buçuk utanma arlanma olur!
(bkz: bi siktir gidin lan)
"gs-fb maçında futbolcuları dövmüşler" haberine "fenerlileri mi gslileri mi" diye tepki veriyorsan sen de onlardansın." tweetinin atılmasına neden olan olaydır. Pistir,kakadır.
yazıklar olsun. iki kişinin yaptığını bir camiaya yüklemeyin deniyor. o saldıran kişileri durdurmaya çalışacak on kişi de cıkmamış mı bu camianın içinden merak edilesi durumdur. Utanç verici olaylarda son noktadır.
duruyorum, susuyorum; bi türlü ne denir bilemiyorum. ne denilebilir yani. nerden baksan, nerden ele alsan rezalet. rezalet de tabi kullanıla kullanıla öyle bir sözcük oldu ki; epey sıradanlaştı ve normalleşti. sözcük kendi hakkını verememeye başladı.
ilk diyebildiğim oradakilerin çocuk oluşu. sırtlarına o formayı geçirmeleri, krampon giymeleri, sahaya çıkmaları; çocuk oluşlarını değiştirmiyor. hepsi ağlamaklıydı, tıpkı çocuk gibi. hani mahalle aralarında denir ya, ne ağlıyon lan çocuk gibi. işte öyleydiler. çocuktular. bıyıkları terlememiş bile. onlar gelecekleri için, sevdikleri kulüpleri için ama belki de sadece eğlenmek için futbol oynuyorlar ama "yabancı maddeler" öyle değil tabi. onların bırakın çocuk olmayışlarını, insanlıkları bile mazi. belki de hiç insan olmadılar, belki de sonradan böyle oldular. bu işin galatasaray'ı fenerbahçe'si yok. etiket üzerinden tartışmak hiçbir fayda getirmez, hatta sadece zarar getirir.
ama bir durum var ki, galatasaray yönetiminin tedbirsizliği. stadyum, yol geçen hanı değildir, en azından olmamalıdır. her elini kolunu sallayan, oraya öylece giremez. girse de oradan sahaya giremez. orası futbolun evi ve bu tam anlamıyla bir tecavüz. ve ne yazık ki bu tecavüz galatasaray'ın sahasında oluyor. güvenlik ve şiddet engellenemiyor. elbet kulüplerin tek başına üstesinden gelebilecekleri bir durum da değil bu. yasa diye bir şey var, eğer hala varsa. ya da mahkemeler var, tabi mahkemeler internet siteleri kapatmaktan başka bir işe yarıyorlarsa artık.
şu anda suçlular yakalanmalı, evet cezalandırılmalı. ama bununla kalmamalı. bu milat olmalı. orada bir çocuk ölseydi, miladımız bu mu olacaktı. devrimsel yenilik ve gelişme için bunu mu bekliyoruz illa ki. eğer öyle ise şunu söyleyebilirim ki; bu ülkede gençler de spor da epeydir ölüyor zaten.
metin oktay gibi bir efsanenin formasını sırtına geçirmiş "insan müsveddesinin" top oynayan çocukları dövmesi mevzuunun gerçekleştiği maç.
ulan hayvan, giydiğin o formanın asıl sahibinin kim olduğunu, neden herkesin efsanesi olduğunu bir öğren.
bir de şunu söylemek lazım, çocuklar şunu bunu yaptı diyen zavallılar, size bu lafım: çocuk ulan onlar çocuk.
sahaya atlayan ve çocuklara saldıran hayvanların olduğu maçta, onları engellemeye çalışan galatasaray taraftarının olduğunuda gördüğümüz maçtır.
