milletvekilliğine adaylığını koyabilme özgürlüğünün ayağına gelmesidir. diğer bir deyişle kara para aklama yaşıdır.
(bkz: Milletvekilleri'nin aldığı yüksek maaş.)
tabiri caizse "noluyo lan" demeye başladığınız yaştır. artık büyüklerin sizi büyük saydığı yaşa gelmişsinizdir çoktan. hayatı daha iyi sorgulamaya, olaylara farklı pencerelerden bakabilmeyi öğrenebilmektir. kısacası daha olgun olabilmektir. aynı zamanda 18lik 19luk üniversitelileri kıskanmaktır. bu dünyada çeyrek yüzyılı devirmektir. artık çocuk olmadığını, ve bir daha da olamayacağını iyice kafana kazımaktır. kısacası 25 yaş hayatta önemli bir eşiktir.
tam olarak artık alt yapıdan çıkmış fuleli gelecek vaat eden genç topçu kıvamında olmadığınızı farkettiğiniz andır. 30'unuza az kalmıştır, ayık olun der evren size. Daha da kötüsü 2 ay sonra 26 olmaktır.
Hiçbir numarası yoktur. Hep aynı bunalımlar sıkıntılar sarar insanı. 18 yaşında ki veletler size abi derler ama görseniz bizden yaşlı bu yeni nesil amk dersiniz.
"insanın hayattan alacağı haz çan eğrisi şeklindedir; eğrinin en üst noktası 25 yaşına denk gelir ki buraya kadar mutlu oldunuz oldunuz sonrası bayıraşağı dert.."
insan kendini hala küçük hissediyor, ilkokula giderken 25 yaşındaki büyüklerime bakarken gıpta ederdim. Şimdi de o zaman neye gıpta etmişim diye çözmeye çalışıyorum.
--spoiler--
kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer
her gece
yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna
olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık
her şeye
anneni daha sık anımsıyorsan hâttâ anlıyorsan
kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış
kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan
--spoiler--
kendi yaşını dillendirirken kendin inanmamak, kendi kendine iç sesinle "çüşşş 25 mii neyyy ohaaa" demektir. ne bileyim, 25 kafamızda "yyiirrmmiibbeeşş" olarak okkalı bir yaş gibi kazınmışken, o yaşa geldiğinde hiç de öyle hissetmez insan. 19dan farksızdır ruhu. hala çılgınca şeyler yapabilir 25 yaşındaki bir insan, çocuklaşabilir, henüz kalıbına oturmamıştır, akışkandır hala. ama sabit olması gerekmektedir. hala akışkenken, bir kalıpta sırf kalıplaşman gerekiyor diye öylece durmak zorunda olmaktır 25 olmak. çıplak ayakla gezebilecek kadar çılgınken hala, topukluyla gezmektir. ne kadar vursa da, ne kadar çıkartmak gelse de içinden, (artık) çıkartmamaktır o topukluyu ayağından.
otuzu aşmışsan özlenen bir şeydir. 25 yaş güzeldir, arada bir zamandır. ne genç ne orta yaşta aralarda öyle bir yerlerde. güzeldir 25 yaş. 30'a doğru yol alırken güzel yaşanması gereken yaşlardan biridir.