maç öncesi almanya teknik direktörü löw'ün yaptığı türkleri çözemedik sözünün yalan olduğunu kanıtlayan maç. adamlar gayet güzel çözmüşler bizi.
bakıyoruz isviçre ve çek maçına. adamlar hep ilk yarı veya 2. yarının başında gol atıyor, sonra bizimkiler de son saniyeye kadar bastırıyo bunun adı pes etmemek oluyor. bizim oyun şablonuz bu.
mesela hırvat maçında; evet belki adamlar gol atamadı ama atıcakları golleri de son dakikaya kadar beklediler.onlar bizi iyi derecede çözmüşdü ve ona göre beklediler. son dakikanın son saniyesinde attılar. belki biz karşılık vermiş olabiliriz ama o kim nederse desin o, tamamen bir mucizeydi.
gelelim bu maça. maçın ilk dakikalarında da gördük ki almanlar hiç bastırmadı. biz baskı kurduk, zaten eğer biz de onu yapmasaydık maç çok sıkıcı olacaktı. neyse, uğur bir gol buldu adamlardan ondan sonra karşılık verdi ve 1-1 yaptılar durumu. sonra noldu gene geri çekildiler. tabi nihat, arda ve tuncay'ın olmaması onların geri çekildiği dakikalarda bizim gol bulma şansımızı daha aza düşürdü.
maçın 2. yarısında ise bir biz, bir onlar gol pozisyonu buldu. ama son 15 dakika da adamlar bastırmaya başladı. rüştü'nün klasik hatası ile durum 2-1, semih ile 2-2 ve lanet olası hakeminde çok büyük yardımı ile durum 3-2 oldu ve elendik.
bu maç sonunda aslında kızmamız gerekenler klasik hatalarını yaptığı için rüştü veya bir anda sakatlandığı için adamı tutamayan ve 3. golü yememize neden olan kazım kazım değil. çünkü onlar futbolcu ve hepimiz gibi en önemli ve kritik dakikalarda hata yapmaya hakları var.
bizim kızmamız gereken kişi 4 tane cezalı oyuncumuzun sorumlusu şenez erzik. kim ne derse desin bunun sorumlusu odur. dünya kupası elemesinde yaşadığımız sorunları bir kenera bırakın yahu biz bu kupada isviçre'yi yenerek ev sahibi olduğu turnuvada gruptan çıkmasını engelledik. ve herşeye rağmen bu yarı final maçına isviçreli hakem gönderildi. diğer maçlarda olan haksızlıkları hiç saymıyorum bile.
benim gibi hakeme kahabat bulanlara kızan ve onlarla dalga geçen bir insan bile bu duruma düştü ise birilerinin bunda suçu var demektir.
70. dakika civarlarinda kazim-gökdeniz degisikligi gerceklesseydi herseyin cok farkli olabilecegi bir karsilasmaydi. bu kadar kötü bir sag kanada ragmen (her ne kadar sabri 2. golü hazirlasa da) bu kadar mükemmel bir top oynayan futbol takimi da hic izlemedim. yediremedigim tek sey ise terim'in kazim'a o kadar süre nasil dayandigi? ben mi yanlis anliyorum acaba, bize sag acikta ayaginda top tutan degil topla driplinglerle iceriye giren olmadi saglam ortalarla gol hazirlayan adam lazim. ben bunlarin hic birini göremedim dün kazim'da.
neyse..
dedigim gibi eger gökdeniz su macta kazim'in yerinde cok degil 20 dakikacik oynasaydi bugün türkiye finaldeki rakibini bekliyor olurdu!
heyecanlandırdın, sevindirdin, futbola doyurdun, asla boyun eğmedin, avrupaya nasıl top oynanır öğrettin, ve en sonunda hüzünlendirdin ve ağlattın. Helal olsun alnınızdan akan her damlaya çocuklar. Teşekkürler TÜRKiYE
bu başarının tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtlamış milli takımımızın oynadığı maçtır. yedek kadro dediğimiz kadro almanlara kök söktürmüştür. öyleki maçı izledikten sonra başımız dik ayrıldık. aslanlar gibi mücaadele ettiler. bize de alınlarından öpmek düşer.
gecenin en olumlu tarafı silah atılmamasıydı belki de. belki bir çocuğun, bir gencin, bir annenin hayatı kurtuldu. tecrübeler zamanla daha büyük başarılara dönüşür. bu arada biz de sevinmesini öğreniriz inşallah.
sabrinin geriye doğru amaçsız bir şekilde koşması yerine ileri doğru uzun bir top atması ile yine bir son saniye bombası yapma ihtimalimiz olan, rüştünün anasının karnından da timingsiz çıktığına inandığım maçtır.
milli takımımızın daha önceki mücadeleci oyununun yanına bu sefer iyi futbolu da eklediği velakin bunun sonuca yansımadığı maç. gerçekten sahada iyi oynayan bir milli takım vardı ama ne yazık ki almanlar işi bildikleri için işe gitmeden maçı aldılar. daha düne kadar takımımızın turnuvaya renk getirdiğini düşünürken şu anda takımımızın kupayı ülkemize getirememesine üzülmüş durumdayım. eminim ki herkes aynı fikirde. bu takıma kupa yakışırdı. buraya kadar gelmiş olmak bile sevindirici ama daha ileriye de gidebileceğimiz ve kupayı alabileceğimizi görünce üzülmemek elde değil. yine de emeği olan tüm türkolara teşekkürler. a'dan z'ye hepsini tebrik etmek gerek.
15 tane adama * karşı bu kadar oluyormuş be aslanlar. şu iyiydi bu kötüydü demeye gerek yok. almanları neredeyse yedek takımla, çıktıkları yere sokup sokup çıkaranlara selam olsun. varsınlar bunu da kaybetsinler. alman takımının g.tünden kıvılcım çıkartmadılar mı 89. dk.'ya kadar. ama o hakemlerle bu kadarmış. t.şağınız sağolsun sizin.
ahhh ahh dediğim maçtır.
çok güzel oynadık!
stoper olmayan mehmet topal bile defansta harikalar yarattı!
ama 3 maçtır bizimle gelen şansımızı almanlar bizden çaldılar...
şanslı olan taraf bu sefer onlardı.
rüştü hata yapmasaydı bu maç bizimdi; ama futbol bir takım sporu. rüştünün hataları koca takımımızın finale çıkamamasına maloldu.
uğur boral maradona gibiydi. schweinsteiger ile başa baş kaldığı durumlarda ne çalımlar attı, hayranlıkla izledim...
ezilmedik! çok dua etmiştim maçtan önce, hezimetten çok korkuyordum; ama asıl hezimeti almanlara yaşatacak takım bizmişiz.
tarihi bir fırsatı eksiklerimiz, sakatlarımız yüzünden kaçırdık!
servet stoper olsaydı durum farklı olurdu!
yine de çok gururluyum. almanlara istedikleri gibi oynama şansı vermedik!
ama şunu da söyleyeyim. almanlarda bu şans varken maalesef kupayı da alırlar. rusların almasını isterim ama almanların kupayı kaldıracaklarını düşünüyorum.
direkten dönen ilk topta, milli takımın galibiyetini sağlayan mistik güçlerin, sahada olmadığını anladığımız maçtır. gelişen dakikalarda öyle güzel top oynamışlardır ki, avrupa futbolu görmüştür. en keyifli dakikası semihin ikinci golümüzü atıp beraberliği sağladığı andır (rüştü sağolsun) uzun sürmemiştir. sevincimizin kursağımızda kaldığı maçtır. Almanya, avrupa şampiyonu olsa iyi olur, en azından türkiye kime yenildi? avrupa şampiyonuna yenildi..denilecektir.
aslında kollerın sayesinde yenildiğimiz maçtır, volkanı çileden çıkartan hareketlerde bulunmasaydı volkan kadro dışı kalmıyacak ve rüştü denilen kaleci sürekli boş yere çıkıp gol yemiyecekti, böylelikle kalede neredeyse sıfır hata yapan volkan takımını finale kadar taşıyabilecekti.
otobüs yolculuklarında yanınızda oturan şahsın seçilerek mi verildiğini eminim çoğunuz merak etmişsinizdir. ben şanslıyım. ben artık seçilerek verildiğini sanmıyorum bundan eminim. ben artık bu içinden çıkılmaz paradoksumu yendim mutluyum.
gerçekten yanımda oturan eleman seçiliyor. *
güzergah: istanbul-aydın
saat: 22:10 civarı *
yer: ataşehir *
esenler otogarından ayrılan otobüsümüz radyo frekansının ayarlanmasıyla maç için hazır konuma getirildi herkes gergin kimse kimseyle konuşmuyor -yanımdaki eleman hariç- kaç kaç? ne oldu? kim vurdu duyamadım? * neyse, biz ataşehir'e ulaşıyoruz ki oradaki yolcuları da alalım sigara tiryakisi ben otobüsten bile inmiyorum maç dinlemek uğruna tabi birde yanımdaki eleman.
uğur boral ve goooolll diye bağıran spiker kulaklarımızı delecek neredeyse
yanımdaki elemanda kulaklıklar takılı değil herkes goooll diyor ve müthiş soru tabiki yanımdan yükseliyor hafifçe omzuma dokunarak;
+hangi takım attı?
-almanya attı geri düştük ya onu kutluyoruz *
allahım akıl ve fikir ne olursun zaten kaybettik sinirliyim yeni indim otobüsten huysuzum biliyorum bütün gece akıl fikir istedim arkadaş için ama anla benide...
ilk dakikalarda çekinmiştim, çünkü turnuva boyunca Türk Milli Takımı hiç bu kadar iyi başlamamıştı oyuna. Ardı ardına yakalanan pozisyonlar, orta sahadaki yoğun pres ve başarılı top kontrolü...
Ama gelin görün ki, kalemizde gördüğümüz ilk ciddi atakta gol yedik. Rüştü'nün zamanlama hatası sonucu -ya da Mehmet Topal'la anlaşmazlığı, ne derseniz diyin- 2. gol, Colin Kazım'ın Philipp Lahm'ın karşısında düşmesi sonucu 3. gol.
Gerçekten bu denli iyi futbol oynanan bir maçta kaybetmek kahredici. Söylenecek başka bir şey yok.
söylenecek çok şeyi olan ama hakeme ve rüştüye küfretmek yüzünden yazmaya halimin kalmadığı maç.
şunu da belirtmek isterim ki rüştü hırvatistan maçında alkışlanmamıştır.yediği gol tamamen rüştünün yine anlamsız çıkışından kaynaklanmıştı.bu maçta da yapacağını yaptı.
oyuncu seçımlerindeki büyük yanlışlar sonucu 14 kişi ile oluşturulan kadronun güçlü ve diri almanya karşısında yenildiği maçtır.
fatih terim çok iyi motive ediyor olabilir ama bu adam oyuncu seçerken hata yapıyor. yıldıray su bu es geçip sadece hiç çağırmadığı iki ismin(mehmet topuz ve ibrahim toraman)şu maçta oynadığını düşünsek ne yenilen gollerde pozisyon verilird' ne de geçmiş maçlarda biz bu stresi yaşardık.
inanarak geldiğimiz bu noktada emeği geçen herkese binlerce kez teşekkür etmemiz gerekir elbette ama daha büyüğünü yapabilecekken ve bu havayı yakalamışken kişisel hatalardan yenilmek çok koyuyor adama.
aslında şemsiyenin açılma prensibine aykırı yorumlar yapmaktan öteye geçemeyeceğimiz maçtır. ama yemişim şemsiyeyi sinirimi boşaltmak istiyorum sağa sola dersek ve kurban seçmemiz lazımsa bütün o çok etkenli maça inat ben rüştüyü ve gökhan zan ı seçerdim.
--spoiler--
rüştüyü yediği 3 golde de reflekslerinin kurbanı olacağını bile bile hala atlayıp zıplamasından dolayı (lan kaleci bağdaş kurup sıçma pozisyonunda kale mi bekler dimi) gökhan zan ı ise defansa gelen toplarda bir anda mallaşıp lan kimi tutacaktım ben gibilerinden hacı amcanın bayramda 5 ortakla aldığı, satırdan paçayı yırtan boğa misali sağa sola uçmasından ama bu arada hiçbir alman futbolcuya markaj yapamamasından dolayı kurban madalyasını takardım.
rüştüye bir parantez açayım ki kendini hala 26 yaşında antalyaspordaki rüştü sanırmışcasına pozisyon almayıp son anda bir bruce lee hamlesi ile topu çıkaracağını düşünmesinden dolayıdır bu 1. geleneksek kurban ödülünü vermemin nedeni.
--spoiler--
semih' in özverili ve başarılı oyununa rağmen ne zaman havadan ve uzun top atılsa gözlerin uzun boylu bir forvet aradığı maç.
not: semih bölgesinde çok iyi işler çıkardı ancak uzun boylu bir forvetle yanyana oynasa daha çok gol atabilirdi.
maçın başında yeseydik 2 tane bu kadar üzülmezdik ama gel gör ki eksik oyuncularımıza rağmen harika oynadık haketmediğimiz bir sonuç aldık.
ayrıca; (bkz: ibne hakem)
colin kazım'ın direkten dönen topu ve aşırı iyi oynadığımız için bünyelerde tırsı yaratan maçtır. özellikle c.kazım'ın topu direkten döndüğünde gözlerimin önüne bir anda hırvatistan'ın direkten dönen topu gelmiştir. nitekim mucizeyi bu sefer almanlar gerçekleştirmiş, almanya'nın 3. golü öncesi c.kazım'ın dengesini kaybedip yere düşmesi onlar için büyük şans olmuştur. farklı kaybetsek üzüleceğim maçtı ama bu şekilde kaybedilince kahreden maç olmuştur. isviçrelilerin, çeklerin ve hırvatların ruh halleri daha iyi anlaşılmışdır.
türkiye 'nin bu eksik kadrosunun aşırı bir motivasyonla ve özgüvenle oynadığı için gerçekten şahane bir oyun çıkardığı maç olmuştur. bu oyuna mı sevinelim, bu skora mı üzülelim bilemiyoruz. yalnız şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, futbol basit bir oyun. top ne kadar sendeyse o kadar galibiyete yakınsındır ve ne kadar basit oynarsan, ne kadar fantazi peşinde koşmazsan zafer o kadar kolay gelir. yediğimiz ikinci gol bunun göstergesi. attığımız ikinci gol de bunun göstergesi. zira sabrinin yaptığı bir çalım, semih 'in öne bir koşusu ve top ağlarda. almanların son golü , bir sol bekin ileri atağı, pas istemesi, o pası bulması ve gol. evet futbol bu.
yalnız unutmamak gerekir ki, bizim burda üzülmemizde en büyük neden, bizim kırk yılın başı böyle bir başarı yakalıyor olmamızdandır. yoksa bakın bir ispanya 'ya, bakın bir hollanda 'ya, bu gibi turnuvalarda yıllardır final mücadelesi verememişlerdir.
ama yine şunu da unutmayalım ki, kadomuz oldukça genç ve ilerde oyanamayacağına üzüleceğimiz, şu kadroda pek bir adam olduğuna inanmıyorum. zira arda turan burda olucak, nihat kahveci, tuncay şanlı, semih şentürk,uğur boral, servet çetin, volkan demirel burda olucak. kısacası (bkz: güzel günler göreceğiz)
uzatmalara kalsa yenilsek bu kadar uzulmeyecegim televizyon karsisinda donup kaldigim mac.Son dakika golunu atan takım olmak cok guzel ama yiyen takim olmak yikici