türkiye'nin çok rahatlıkla kazanacağı maçtır. ne çek maçı gibi zorlamayla nede hırvat maçı gibi şansla olucak. tamamen bileğinin hakkıyla rahat bir şekilde kazanacaktır.
farkına varan olmuştur büyük ihtimalle ama ben yeni farkettim biz onları yenen hırvatları eledik onlar da bizi yenen portekizi eledi yani dengesiz bir denklem umarım büyük olan değer biz oluruz.
yine farkı bire ya da ikiye indiren golü attıktan sonra kaleden topu alıp diğer elle hadi hadi işaretini yapacakmışız gibi geliyor bana ama inşallah mutlu sola biter yine. bu nasıl bir tahmin yaa.
biz bu adamları zamanında bursa' da eze eze 1-0 yenmiştik. gerçi alman ekolü diye bir futbol stili var ama oda eskidi artık alaman futbolu gelişmek adına son on yılda pek birşey yapamadı. her ne kadar bazı turnuvalarda derece yapmış ise de bu sonucu değiştirmiyor. biz bu adamlardan kat be kat güçlüyüz her halükarda ezeriz. ki eğer bu adamları ezip geçersek finalde karşımıza dünya karması da gelse kupa bizimdir. yani bir bakıma bu maçtan çıkacak olan takım kupanın sahibidir. dediğim gibi bu adamları geçersek finalde ki oyun stratejimiz 2000 uefa cup ta oldugu gibi alayına gider taktiği olacaktır. hatırlarsınız o finlade galatasaray'mızın sahada nerdeyse sağlam oyuncusu kalmamıştı ama yine de oynamıştık, kazanmıştık. yine aynı mevzuya döndük! diyecek tek şey var oda:
türkiye nin kazanmasını canı gönülden istediğimiz maç ancak biraz gerçekçi bakarsak işimiz zor. zor olmasının nedeni ise sakat ve cezalı oyuncular. takım zaten sakatlarla uğraşırken arda gibi bir futbolcunun son maçta sarı kart görerek cezalı konuma girmesi belimizi bükmüştür. inşallah bu karşılaşmayı da alırız allah ın izni ve yardımıyla.
kaleyi boş bırakıp oyun içerisinde 11 kişi olmamız gereken karşılaşma. yiyince nasıl olsa atıyoruz, kaleciye falan gerek yok. tolgayla rüştüyü de çift ön liberolu sistemin kilit adamları olarak oynattığımız zaman sonuca gideriz diye düşünüyorum.
bir öne geçersek beşlik olacağımız tarihi müsabaka, o yüzden burdan genç semih'e seslenmek istiyorum.
"canımın istanbul köşesi, allahına kurban olduğum, can semih, genç semih, kralım;
maçta dakikalar ilerliyor, baktın eloğlu gol falan atmak istemiyor bize, çözmüşler sistemimizi, o zaman yine al sazı eline, ilk golü sen at bizim kaleye be usta, diğerlerini de almanların kalesine atarsın zaten, önemli olan kilidi açmak.
o final kapısını aç ki, tarihimizde ilk kez almanlar yenilince biz yenilmemiş sayılalım, bir seferlik be semih, hadi kralım"
sakat ve cezalı futbolcularımız olmasına rağmen kazanma ümidimizi sonuna kadar saklayacağımız maçtır. evet gerçekçiyiz ve imkansızı istiyoruz. Gib niemals auf! - Asla pes etme!
sırasıyla son onbeş dakika, son dakika ve son saniye golleriyle kazanılan üç karşılaşma sonrası hayatın anlamını tümevarımlarda arayan herkesin milli takımımızından son salise golü beklediği karşılaşma..
şans, bal, iman, taktik, beceri, kondüsyon bilimum terimler sayesinde taa buralara kadar geldik. önce kupaya bile katılamıyorduk. yunanistan fark atmıştı, babalar gibi çıktık norveç'i yendik.
kupada coştuk, kısaca beklenen gün geldi galiba. ne yunan kaldı ne başkası. son 4 takımdayız, tesadüflerin takımı diyorlar. tekrarlanan tesadüfler tesadüf olmaktan çıkar. tebrik etmek gere.
tamam, almanya çok tecrübeli. tamam almanya'da bizim kadar sakat yok. bizim kadar bu anı da beklemiyorlar. yenseler bizim kadar sevinemezler.
--spoiler--
Almanya'da Bild am Sonntag gazetesi, "Döner günü, Çarşamba bütün Türkler ağlayacak" manşetiyle ilk sayfadan verdiği haberde "Sevgili Türkler, çarşamba günü biz sevineceğiz. Yarı finale çıkmanızdan dolayı tebrik ederiz. Yarı finalde Almanya'ya karşı hoş geldiniz" dedi.
--spoiler--
--spoiler--
Gazete, Alman TV spikeri Waldemar Hartmann'ın şu sözlerine yer verildi: "Onlar dua etsinler takımları sadece iki golden fazlasını kalesinde görmesinler. Önceden hep kendilerini dünya şampiyonu olarak gören pizzacı italyanlar gibi şimdi de döner büfecilerinden de futbolun nasıl oynanacağı dersini duymak ve görmek istemiyorum.."
--spoiler--