anlar vardır... tarihin en önemli ayrıntılarını oluşturan.
anlar vardır... insanların hafızalarında köşe taşları gibi yer tutan.
anlar vardır... ancak yaşıyanlar tarafından anlatılabilen.
anlar vardır... sonucu tahmin edildiği halde önüne geçilemeyen.
anlar vardır... yaşayan insana yaşadığını hissettiren.
işte o anlardan biriydi 24 nisan 1996 gecesi kadıköy şükrü saraçoğlu stadı'nda yaşanalar.
galatasaray ve fenerbahçe, türkiye kupası finali'nin ikinci maçında karşı karşıya gelmişlerdi. oynanan ilk maçı galatasaray saunders'ın golü ile 1-0 kazanmış ve maça bu avantaj ile çıkmıştı.
maçın normal süresi fenerbahçe'nin 1-0 üstünlüğü ile sonuçlanmış ve uzatma dakikalarına geçilmişti. o an yavaş yavaş geldiğini hissettirmeye başlamıştı. ve herkes o anın gelişinin engellinemeyeceğinin farkındaydı.
o anı başlatan olay maçın 117. dakikasında saunders'ın ayağından çıkan müthiş füzeydi. top fenerbahçe kalesinin 90 tabir edilen üst köşesine takılmış ve galatasaraylı futbolcuları sevinç yumağı haline getirmişti.
bitiş düdüğü o anın yaşanma zamanının geldiğini haber veren son işaret olmuştu. tribünlere koşan galatasaraylı futbolcular ve teknik direktör graeme souness o anın duyguları ile coşmuş bir şekilde kendilerinden geçmişlerdi. ve o an gelip çatmıştı.
graeme souness, tribünlerden aldığı büyük bir galatasaray bayrağı ile tur atmaya başladı ve aniden sahanın ortasına doğru yöneldi. santraya ulaştığında tüm tribünler onu seyretmekteydi. ve o galatasaray bayrağını kadıköy'ün tam ortasına bir kaç denemeden sonra dikti. o an artık yaşanmıştı ve galatsaraylılar için bir zevk ve kıvanç fenerbahçeliler için bir öfke kaynağı olmuştu.
ve hırslı iskoç, tarihi oluşturan önemli anlardan birinin başrol oyuncusu olmuştu: ulubatlı souness!!!
dönemin galatasaray teknik direktörü ulubatlı lakablı(zaten bu maçta almıştır ünvanını) iskoç souness in saraçoğlu nun tam ortasına "soktuğu" bayrak bu maçın simgesi olmuştur.
'Çok da akıllıca değildi'
--spoiler--
Graeme Souness, elinde bayrağı dalgalandırırken Fenerbahçe yöneticilerinin bulunduğu şeref tribününde gözüne biri ilişti… Elindeki bayrağı da stadın ortasına götürüp dikmeye o an karar verdi:
"9 ay önce Galatasaray'ın teknik direktörü olduğumda, Fenerbahçe'nin yöneticilerinden biri, 'Galatasaray bir sakata imza attırarak ne yapıyor?' demişti. Yıllar önce olduğum açık kalp ameliyatına atıf yapıyordu. O bu lafı ettikten 9 ay sonra da kendi stadlarında kupayı kazandık… Elimde Galatasaray bayrağıyla boşalan stada, şeref tribününe bakıyordum. Bana 9 ay önce kırıcı laflar eden o Fenerbahçeli yöneticiyi gördüm, şimdi sana gösteririm dedim, bir çılgınlık anında, orta sahaya ilerledim ve bayrağı tam ortaya diktim."
"Zemin çok sertti. Sanırım ikinci, üçüncü denememde başarabildim. Ama o sahanın ortasına kadar gittikten sonra o bayrak zaten oraya dikilecekti…!"
"Sonra kafamı kaldırdım ve yaptığımın aslında çok da akıllıca olmadığını fark ettim."
--spoiler--