yaklaşık olarak benim. 1 sene açıkta kaldım. okulda 2. senem ve mutlu değilim; bu yüzden okulumu bırakıp tekrar sınava giricem seneye. milletin evlenmesi de umrumda değil.geç kalmakla falan da alakası yoktur.20 yaşında çocuk yapıp evcilik oynayanlara da gülüyorum.
okumayan eşektir zaten. ülkemizde okuduğu bölümden memnun olamayıp tekrar sınava giren, çeşitli sebeplerden dolayı üniversiteyi bırakıp tekrar bir bölüm okumak isteyen çok fazla insan var. kimsenin ne dediği umrunda olmayacak arkadaş. ben bu sınava gireceğim, iyi bir bölüm kazanıcam dediysen oraya noktayı koyup başlayacaksın çalışmaya.
eğer milleti umursarsan sen kaybedersin millet kazanır.
19 yaşında kazanmaktan daha iyidir. sonuçta seçtiği bölüm onun işi olacak ve hangi işi yapacağına iyi karar vermelidir. erken mezun olmakla iş bitmiyor, hayatı iyi analiz etmek ve kendini ona göre adapte etmek gerekir. 20 yaş ve sonrası bu kararı daha net verir. bana kalırsa bu bir avantaj bile sayılabilir, tabii 19 yaşında kazanıp okulu bitirip 23 yaşında tekrardan üniversiteye hazırlanma ihtimalini saymazsak.
şahsımdır. zekama güvenip hiçbir zaman ders çalışmadım ama bir şey fark etiim, zekanın bir önemi yok. Belki de abarttım kendimi, bilemiyorum. Zaman geçtikçe, iş hayatını gördükçe ve istediğim bölümün acısını hep içimde yaşadıkça okumaya karar verdim. ilk sınava hiç çalışmadım 300 puan geldi, idare eder dedim. lysye iki ay kala işten çıkıp derslere başladım evde ve kazandım. Radyo tv sinema okuyorum, mutluyum. Bir kitap yazıyorum ve yazar olmanın peşine de düşeceğim. Kendim planlasaydım bu kadar güzel olmazdı hayatım.
22 yaşında ilk kazandığım okulu 5.dönemin sonunda bırakıp başka bir okula geçtim tekrar sınava girip ve emin olun insanın sevdiği şeyi yapması daha önemli kimse kafasında dert etmesin. sadece küçüklere okunuldugu için gerizekalilar tarafından sarıldığı hissine kapilinabilir.