eurosmarthd adlı kullanıcının muhtemelen, maçı internet kullanıcılarına vermek pahasına d-smart üyeliğini kaybetmesine sebep olmuş maç. yazık lan, lütfen müşteri hizmetlerini arayınız diye de not çıkmıştı en son.
tanım: 2. yarı galatasaray ın tehlikeli sayılabilecek pozisyon vermediği maç.
ankara karanfil sokaktaki koliba denen mekanın yanındaki cafede izlediğim, ve koliba denen mekandan gelen canlı müzik yüzünden sadece tvdeki görüntüyü takip edebildiğim maçtır. ayrıca galatasaray'ın sıkıntılı gözükmesine rağmen iyi pas yağtığı, ve umut verdiği maçtır.
hemen tobol denen takıma da bir paragraf ayıralım. ne anladınız iki maçta 11 kişi kendi sahanıza dizilmekten? öyle atamadıysak böyle attık. tamam organize golümüz olmadı ama duran toplar götünüze girdi.
tabi ki temennimiz bir dahaki turda adam gibi top oynamaya çalışan, yanlızca 11 kişi defans yapıp karambole gol aramayan takımlarla karşılaşmak.
tobol'un kısa ama seri pas yapmasını buna rapmen orta sahadan yaptığımız presi ve toplara çabuk müdahale edişimizi gördükçe ilerisi için umutlandım. takım sisteme alışmakta zorlanıyor. biraz da ileri uçtaki oyunculardan kaynaklandı bu galiba. forvetten çok kanat oyuncusuymuş gibi oynamayı tercih ettiler. top diğer taraftayken içeri girmesi gerekiyor ama bakıyoruz iki oyuncu da ceza sahasının çaprazında top beklemekte.
serdar güzel işler yaptı çalım attı adam geçti iyi paslar verdi ama şu haliyle yaser sadece ve sadece bir yedek olarak kalır.
tek tesellim hızlı kontrataklara çıkan bir takım olmalarına rağmen servet-gökhan ikilisinin uyum içinde pozisyon vermemeleri oldu. beşiktaştayken ayağına doğru atılan pasa bile vuramayan gökhan şimdi güzel top kesmeler yaptı. sanırım ikinci bir ayhan vakası olacak.
madem moda olmuş hem de merak ediyorum bilgi varsa sakatlığı hakkında haberdar edin be hacı.
orta asya fatihi galatasaray'ın denk güçteki rakibini ıkına, sıkına elediği karşılaşma olmuştur. maçın son 20 dakikasında tobol'un kaçırdığı net pozisyonlara dua edilmeli. bir de allahtan adamlar ilk maçta giydikleri lacivert formayı giymediler, yoksa galatasaray'ın hali nice olurdu. *
yaratıcı galatasaray taraftarının bir avuç kazak taraftarı olan bir takıma pankartlar falan hazırlayarak ayar verme çabası da avrupada olay yaratacaktır kanımca.
galatasaray taraftarından çok fenerbahçeli holiganların ilgilendiği karşılaşma. adamlar açılan her pankatın üzerine bile yorum yapıyorlar maşallah. hele ki "denk güçte takımlar" yorumu yapılmış ki bunu yapanlara acımamak elde değil. kendi takımlarının real madrid, barcelona gibi takımlar ile ön eleme oynayacağını zannediyor garibim sanırım.
henüz tam olarak hazır olmayan galatasaray'ımın çok fazla kasmadan kazandığı maç olmuştur. Kondisyon olarak biraz daha toparlamış gibiyiz ama daha çok çalışmamız gerekiyor..
arda turan; bu takımın kaptanıdır artık.. oynadı, oynattırdı.. serbest oynamaya biraz daha alışması gerekiyor sadece o kadar.
serdar eylik; geleceğin parlak güzel kardeşim. sadece çok çalış. maçın en büyük olumlu tarafıydı sanırım. arda turan'da böyle bir avrupa maçında parlamıştı. yaşadığı sakatlık pek hoş olmadı ama isabetli ortalar, defansa yardım, adam eksiltebilme gücü büyük potansiyel var sen de genç kardeşim. theo walcott'a benziyorsun.. umarım devamını getirirsin.
servet çetin; takımın değişmezisin.. ahh bir de top kullanmayı bilebilsen harikasın ama eksik o tarafın işte. yanına hareketli, oyun kurmasını bilen bir stoper alınırsa eğer her şey çok daha güzel olacaktır.
sabri sarıoğlu; işkencesin dostum.. başka bir işe yaradığın yok.
tobias linderoth; uzun zaman sonra sahalarda görmek o kadar güzel ki.. mehmet topal ile birlitke 4-3-3 sisteminin değişmezi olabilirsin. yaşadığın sakatlığa bir türlü kızamadık çünkü elinde olan bir şey değildi. artık kötü şeyler yaşamazsın umarım.
ayhan akman; sevmiyorum seni abiciğim.. bu takıma yakışmıyorsun.. ayağına gelen her topu geriye pas atma, etrafında dolanma, olumlu kullan azıcık..
yaser yıldız; bu takımda oynayabilecek bir oyuncu değilsin..
*
metin oktay - arda turan adına ve frank rijkaard için hazırlanan koreografiler güzeldi.
benim bir diğer dikkatimi çeken ise; Johan Neeskens... kardeşim nasıl bir samimiyettir.. o yüz ifadesi, maçı takip edişi.. hayran olmamak elde değil.
kimilerini çok mutlu eden maç olmuştur. kimileri dediğimin kim olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. fenerbahçe'nin kimi ezik taraftarları. hepsine bir şey demiyorum çünkü cidden adam gibi fenerbahçeliler var aranızda. maçla ilgili fikirlerimi belirtmek istiyorum: öncelikle tobol iddia ettiğiniz gibi bank asyada oynayacak bir takım değil. rusya liginin üst düzey takımlarında top oynayıp gelmiş oyuncuları var. ayrıca bank asya takımı dediğiniz takım UEFA'nın inter toto kupasını aldı. bırakın 2. lig takımlarımızı süper lig ekiplerimizin 5-6 tanesi dışında hiçbirinin alamayacağı bir kupa UEFA intertoto kupası . Elbetteki Avrupa Ligi kadar üst düzey bir şampiyona değil ancak bu başarı küçümsenecek bir başarı değil. Ha bunu size şöyle açıklayayım belki anlarsınız. Tobol'un şampiyon olduğu yıl kupaya katılanlar:
Hamburg
Rapid Vien
Atletico Madrid
Hammarby
Lens
Sampdoria
Lens
önceki yıllarda katılanlar
Blackburn Rovers
Marsilya
Grassopers
Valencia
Newcastle United
hepsini yazmadım. bakın dalga geçtiğiniz takım hangi kupanın galibi olmuş? hangi takımlar arasından sıyrılmış. anca sallayın oturduğunuz yerden. siz bir takımın adını duymadınız ya o takım kötü. hadi cevap verin bu takımlardan iyi bir 2.lig takımımız var mı? kaç birinci lig takımımız bunlardan iyi? evet cevap veremiyorsun.
(bkz: bsg)
maç başladığında yaklaşık 15 bin kişi öyle bir üçlü çektiki, bilgisayarımın creative marka hopörlerini patlatıyorlardı az daha. işin garibi, ses orta düzeyde açıktı öyle fazla da açık değildi yani. bence tribün takımdan daha iyi başladı sezona. çarşılı arkadaşların 30 bin kişi ile yırtınarak çıkardığı sesi, bizim tribünde 15 bin kişi rahat bir biçimde çıkarıyor. telaşa gerek yok vesselam. *