ilker yasin' in şom ağzından bile tırsıldığı, tarihinde bir uefa kupası, bir süper kupa almış galatasaray' ın bu derece düştüğünün kanıtı olan maç.
ilk maçtan sonra ali sami yen faktörü olsa dahi galatasaray taraftarının içinde korku olmasının sebebidir. neyse en azından baros falan var o da bir umut. karşımızdaki dünya devi çünkü mınakoyim.
galatasarayımızın, ilk 30 dakika itibariyle, akın akın tobol kalesine gittiği, rakibini bunalttığı, gol ve goller bulmasının an meselesi olduğu, adeta bir görsel şölen tadında doyumsuz bir futbol ziyafetinin izlendiği karşılaşmadır.
o değil de, ben korsan izliyorum maçı, bir şey değişmez herhalde dimi canlar. maç, aynı maç...
gidişata göre, maçtan sonra muhtemel gazete başlıkları;
serdar eylik'in her yaptığı ortanın tehlike yarattığı maçtır.
edit burada:ulan nazar değdirdik çocuğa sonunda.
arda'da yavaş yavaş yerine alıştığını göstermektedir ki ondan pek fazla göremediğimiz 25 metreden attığı şut ile gözümüzün pasını almıştır.
yaser istekli futbolunu devam ettirmektedir. kendisi ilk yarı itibariyle soldan yaptığımız ataklarda arka tarafa yapılan ortalara boyundan beklenmeyecek derecede yükselerek iyi vuruşlar yaptı.
bir de mustafa sarp'tan bahsetmek istiyorum; takım biraz frene basıp tempoyu düşürünce ya da uyumaya başlayınca kendisi hemen devreye giriyor ve oyunu hareketlendiriyor. bu özelliği ilk maçta da gözümüze çarpmıştı, inşallah bu istekli, pozitif oyununu devam ettirir.
eğer serdar'ın ciddi bir sakatlığı varsa bu turu geçip geçmediğimizin benim için çok da öneminin olmadığı maçtır. ilk maçtan yapılır mı gencecik çocuğa of ki ne of sözlük.