tamam ak parti ve ülke hakkındaki tespitleri çok doğru ve hatta eksiksiz ama bunları cesurca açıklama zamanlaması manidar. bu cesaret yeni bir oluşumun veya partiden kopuşun sinyali bence.
her doğru her zaman ve her yerde söylenmez ama bazen de doğrular doğru zamanda söylenmediği zaman samimiyetsizlik izlenimi bırakıyor. belki de zamanında kapalı kapılar ardında bu düşüncelerinin mücadelesini vermiştir ama bu halk daha cesur adımlar hakediyor.
şahsen en sevmediğim sözlerden birisi ben demiştim lafıdır.
bir söz zamanında söylenmedigi zaman söz olmaktan çıkıp laf derecesine düşer.
yine de bu tespitlerin günü kurtarmak adına ajitasyon değil de samimi itiraflar olduğuna inanmak isterim.
Davutoğlu özetle Erdoğan'a şunları demiş:
1. Partiyi yönetemiyorsun, bırak.
2. Partiyi ailenin partisi yaptın.
3. Ülkeyi bu şekilde devam edersen yönetmezsin.
4. Muhalefeti düşmanlaştırıyorsun, kullandığın dil yanlış.
5. Başkanlık sistemi yanlış.
6. Hukuka mudahale ediyorsun.
Özet: biz iyi bir partiydik ilk çıkış dönemimizde ekonomik yükselme yaptık, uluslar arası ilişkilerimiz çok iyiydi, darbelere rağmen iyi toparlandık halkımız bize sahip çıktı, ama şu anda gittiğiniz yol yol değil parti içindeki adamlar işlerini yapamıyor bunu görmüyormusunuz, cumhurbaşkanlığı sistemide olmadı, türkiye hızlı bir sürecin içindedir bu hızı yakalamak lazım. Görüldüğü gibi kıyı şeritlerden başlanan oy kaybı iç kesimlere doğru ilerlemektedir. Beka sorunu insanları ayrıştırdı. Gelin bu yoldan dönün milleti birbirine düşürmeyin, yandaş medyalar olmasın yalan haberler olmasın milleti kandırmayalım dürüst siyaset yapalım, demiş.
Not: çok iyi eleştri yapmış partisine ama nedense güvenemiyorum, kuyruk acısı var gibi, ortada kaldım.