haber yasağı getirilen patlamadır. soruşturmanın gizliliği için olay yeri görüntülerinin ve ilgili haberlerin yapılması yasaklanmıştır. hepimizin başı sağolsun, yaralılara acil şifalar olsun.
Milletin tarihinde bazı devirler vardır ki;muayyen maksatlara erebilmek için maddi ve manevi ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete sevk etmek gerekir.Memleketin ve inkılabın içerden ve dışardan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lazımdır.Aynı cinsten olan kuvvetler,müşterek gaye yolunda birleşmelidir
tv kanalarının görüntüleri ilk önce vermek için montajsız verdikleri dehşet görüntüleri. reyting kaygıları yüzünden insanlara kopuk el bacak görüntülerini gösterip , teröristlerin ekmeğine yağ sürmek.
(bkz: 22 mayıs 2007 ankara ulus patlaması teorileri)
yani;
22 mayıs 2007 tarihinde ankara'nın ulus semtinde anafartalar çarşısı önünde meydana gelen patlamaya ilişkin beyin çalıştırmaya yönelik teorilerden oluşan başlıktır. maksat laf atmak olsun kabilinden yazılmaması durumun ciddiyeti dolayısıyla rica olunur.
-öncelikle patlamanın olduğu yeri tanıyalım;
ankara - ulus; başkentin ticari merkezlerinden olmasının yanında, genel insan portresi olarak asgari ücretle çalışan yoğunluğa sahip bir ilçedir. cumhuriyetin temelleri burada atılmış olup patlamanın meydana geldiği yerin aşşağı yukarı 100 m. aşağısında "atatürk heykeli", bu heykelin çapraz 100-200 m. aşağısında "eski türkiye büyük millet meclisi, 200 m. kadar yukarısında ise "hacıbayram camii" bulunmaktadır. patlamanın olduğu yer bu üçünün ortasındadır.
-patlamanın olduğu anafartalar çarşısı bölgesini tanıyalım;
yüncü, kumaşcı, simitçi, biletçi, dilenci, işportacı, pideci, evine yetişmeye çalışan dar gelirli insan yoğunluğuna sahip bir kaldırımın üzerinde bulunan, duraklara paralel bir çarşıdır anafartalar. (ve belirtmeliyim kürt insanlarımız çoğunluktadır bu bölgede)
anafartalar nedir, bunu tanımlamak aşağıdaki paragrafla mümkün olacaktır.
Anafartalar Savaşları : Çanakkale savaşlarının ikinci dönümünü meydana getiren bu savaşlar, 6-7 Ağustos gecesi, düşman kuvvetlerinin Arıburnunun kuzeyinde ve Anafartalarda karaya çıkmaları ile başlamıştır. ingiliz kuvvetleri kısa zamanda Conktepeyi işgal etmiş ve Kireçtepeye kadar olan bölümü kontrolü altına almıştır. Durumun Türk kuvvetleri için tehlikeli olduğu bugünlerde, Çanakkale yi savunan 5. ordu komutanı Liman Paşa tarafından 8 Ağustos gecesi Albay Mustafa Kemal, Anafartalar Grubu komutanlığına getirilmiştir. Mustafa Kemal, üstün askerî dehası ile 9 Ağustos sabahı düzlüğüne çekilmeye zorlamıştır. Ertesi gün, Mustafa Kemal in devamlı çalışması ile Conkbayırındaki düşman da yenilgiye uğratılarak, Birinci Anafartalar Muharebesi adı ile anılan bu savaşlar Türk kuvvetlerinin başarısı ile sonuçlanmış, Çanakkale bir daha kurtarılmıştır.
ingilizler, 21 Ağustosta, yeni kuvvetlerle Küçük Anafartalar yönünde tekrar taarruza geçmişlerdir. Fakat, kahraman Türk askerlerinin süngü hücumları karşısında fazla dayanamayarak yeniden çekilmek zorunda kalmışlardır (ikinci Anafartalar Muharebesi).
Böylece, Türk kuvvetleri ile başa çıkamayacağını anlayan düşman) kuvvetleri yeni bir tecrübeye girmenin bir sonuç vermeyeceğini anlayarak 19-20 Aralık 1915 te Anafartalar cephesini, Ocak 1916 tarihinde Seddilbahir cephesini boşaltmak ve Çanakkaleden geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
neden daha kalabalık insan potansiyeline sahip, çarşı önleri değil "anafartalar" neden...
-19 mayıs tarihinden 3 gün sonraya rastlayan patlamaların olduğu 22 mayıs günü, tarihte neler yaşanmış bir bakalım;
*1932. Ağrı Dağı ayaklanmasına katılan 34 kişi hakkında idam kararı verildi.
*1950. Celal Bayar Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. cumhurbaşkanı oldu. Aynı gün, Adnan Menderes ilk Demokrat Parti hükümetini kurdu.
*1960. Ankara'da mektup ve telgrafa sansür kondu, beş kişinin bir araya gelerek dolaşması yasaklandı.
*1963. Başbakan ismet inönü, "bu kadar sağlam bir ordu bünyesinden de kuvvet alan demokratik rejim, ebediyete kadar yürüyecek," dedi.
*1963. istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, Hürriyet, Milliyet, Akşam ve Tercüman gazetelerini kapattı.
*1968. Fransa'da sol muhalefetin hükümetin görevden alınması istemi 11 oy farkla reddedildi. Sendikalar hükümet ve işveren sendikalarıyla görüşme isteklerini bildirdi. Meclis göstericilere af çıkardı. Paris'te Daniel Cohn Bendit'in oturma izninin geri alınmasına karşı gösteri yapıldı.
*1968. "Türkiye'de Sosyalizm (1848-1925)" adlı kitap toplatıldı.
*1972. israil Başkonsolosu Efraim Elrom, bir apartman dairesinde öldürülmüş olarak bulundu . Elrom,16 Mayıs 1971'de kısa adı THKP-C olan Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi üyelerince kaçırılmıştı.
*1977. Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, "5 Haziran'dan sonra tüm okulları imam-hatip okulu yapacağız" dedi.
*1981. Devlet Başkanı Kenan Evren, "12 Eylül Türk milletinin isteği ile gerçekleştirildi"dedi.
*1987. 216 sanıklı Milliyetçi Hareket Partisi davası sonuçlandı. 52 kişiyi öldürdükleri, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri belirlenen sanıklardan 11'i idam, 2'si ömür boyu, 16'sı 36'şar yıl hapis cezasına çarptırıldı.
*1990. Yemen Arap Cumhuriyeti (Kuzey Yemen) ile Yemen Demokratik Cumhuriyeti (Güney Yemen) birleşti.
*1995. Gözaltında iken kaybolan Rıdvan Karakoç'un cesedi 2 Beykoz ormanlarında bulundu.
*1997. Anayasa Mahkemesi Demokratik Barış Hareketi'nin (DBH'nin) kapatılma istemini reddetti.
*2000. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Fettullah Gülen'in sahibi olduğu Fatih Üniversitesi'ne bağlı hemşirelik yüksek okulunu başörtü yasağına uymadığı gerekçesiyle kapattı.
-ırak ta kaybolan a-4 patlayıcının nerede olduğu belli olduğuna göre ne kadarı kullanılmış olabilir yetkililerden bilgi beklemekteyiz. başka patlamalar için ayrılan kısmı öğrenirsek kaç can daha lazım bu canilere tahmin edebiliriz.
inanıyorum ki daha bir araya getirilecek çok parça var, bir araya getirilip ayıklanacak çok şey var, benim haddime düşen belki bu kadarı belki biraz daha fazlasıdır. şimdi eşini, dostunu, sevdiğini, annesini, babasını, kardeşini kaybedenlere sabır dileme ve hayatını kaybedenlere dua zamanıdır.
"can allah'ındır... can almak allah'a mahsustur. inancın(!) veya inaçsızlığın gölgesinde; kukla gibi kullanılarak "can" alan insanların ve bu insanları en tepeden en dibe kadar; yöneten, yönetilmesine katkıda bulunan, fikirlerine, ülkülerine, aciziyetlerine, sözlerine, amaçlarına, yapacaklarına katkıda bulunan her bir insan için söylenecek tek şey, allah'ın laneti ve azabı üstünüze olsun."
edit: olayın vehameti büyüktür, altı saattir şokta biri olarak sürç i lisan ettiysek affola.
342 ton kayıp patlayıcının 5 kilosunun trajik sonuçlarından biri olma olasılığı yüksektir.
hesap edersek, 342000/5=68400 bombalı eylem yapacak kadar patlayıcıdır bu rakam.
elbette hepsinin türkiye'ye girmiş olduğunu iddia etmiyorum hatta o kadar iyimser bakacağım ki şimdi:
k.ırak'ta günde 10 bombalı eylem olsa...
10*365 = 3650 yılda edecek rakam. hadi bu rakamı ikiye katlayalım: 7300.
2003'te kaybolduklarını düşünürsek aradan geçen süre: 4 yıl.
7300*4 = 29200.
geriye kalan rakam 68400 - 29200 = 39200 bombalı eylem.
bunun çok dengeli bir şekilde bütün dünya ülkelerine dağıldığını düşünelim: 39200/185 = 211.
bunların %80'inin devlet güçleri tarafından ele geçirildiğini varsayalım: 211 * 0,2 = 42.
42 bombalı eylem.
2003'ten itibaren bunları yıllara dağıtalım: 42/4 = 10.
sonuç: iyimser tahminlerle dünya üzerindeki her ülkede yılda 10 bombalı eylem.
şimdi bir de bu hesaba şöyle bakın:
en yakın hedef: türkiye.
müttefiklerin üssünün bulunduğu ülke: türkiye.
asıl hedef: türkiye.
türkiye.
yılda 10 bombalı eylem.
iyimser bir rakam. öyle değil mi?
(maxwell, 22.05.2007 20:52 ~ 21:21)#10884604
son haberlere göre 6 ölü 76 yaralı olduğu bildirilen üzücü olay. ölenlere allah rahmet eylesin yaralılara acil şifalar versin yapanların da belasını versin
elin oğlu kılına zarar gelse ortalığı yakar "canım yandı bunu yapanı yokederim!" der yok eder.bakalım türkiye'de neler olucak? bakalım kanı bozuk şerefsizler dağlarda piçlik yapmaya devam edebilecekler mi? artık hükümetten biraz daha etkin politika bekliyoruz. bu ne ya kaç insan daha ölecek? kaç ocak sönecek? şerefsizler sonunuz katlettiğiniz masum insanlardan farklı olmayacak.
ya bu adrenalin1981 bir hafta önce ankara'da bomba patlayacak diyor. sonra ankara'da bomba patlıyor insanlarımız katlediliyor. arkadaşlar hgbonline mıdır nedir siteleri var bunların youtube'da da sayfaları var. bir şeyler yapabilecek olanlar yapsın allah aşkına.
at iziyle it izinin karıştığı güzel yurdumda gerçeği bir kere daha açıkça görmemize neden olan olay; yapan kesim belli: pkk. özellikle örgüt yerine kesim lafını kullanıyorum çünkü olay artık örgütlükten ve üç-beş çapulcudan çıkmıştır, açıktan örgüte destek veren bir parti, bu partiye oy veren milyonlarca "organizma" ve bu organizmalara sempati duyan "insancıklar". şimdi olaylara bir daha bakalım, 3-5 gün önce türkiyede "dev" mitingler düzenlendi. kimler düzenledi ? üniversitelerimizde pkk ile çok sıkı ilişki içinde olan aşırı sol örgütleri destekleyen sözde atatürkçü kurumlar. mitingde kimler vardı ? bölücübaşı ile el sıkışanlar baş rolde, hadep ile ittifak kuranlar ve kurmakta bir beis görmeyenler. bazı "sanatçılar" vardı, kimdi bunlar ? pkk mitinglerine katılan ve türk bayrağına dokunmaktan bile çekinenler. mitinglerin hedefinde kimler vardı ? iktidar ve dindar kesim.
ne kadar ilginç değil mi ? peki mitinglerde gözümüze sokulmaya çalışılan ne ? bizim simgemiz türk bayrağı... evet bakın neyi amaçlıyorlar; yıllardır nazlı bayrağımı canından çok seven milletime bir mesaj verilmek isteniyor; "artık sizin bayrağınız bizim sembolümüz, artık ya bizimle berabersiniz ya da bayrağımızın karşısında..." ne güzel değil mi ? artık türk bayrağı ile muhafazakar-milliyetçi kesimin arasını açmaya çalışacak kadar cüret kazandılar, o mitingleri düzenleyen şerefsizlerin hangisinin çocuğu al bayrağa sarılı yürüdü acaba tabutta ?
nazlı bayrağım kimlerin eline kaldı....
buraya neden geldim ? şundan; size ankarada bu olayı planlayacak, eylemi gerçekleştirecek ve altyapısını kurabilecek maşaların olduğu 2 yer söyleyeyim: ortadoğu üniversitesi ve hacettepe üniversitesi. mitinglerle ne alakası mı var ? mitingleri düzenleyen kadronun açıktan finanse ettiği pkk lı - aşırı solcu gruplar hakimdir bu yerlerde.
ülkenin başkentinin en işlek caddesinin sanırım en işlek otobüs durağına bir bomba konuyor ya da o bomba kendi ayaklarıyla geliyor. patlamasıyla beraber işinden evine gitmeye çalışan 5 insan ölüyor, onlarcası yaralanıyor.
şiddetin ve terörün hiçbir türlüsünü aklı almayan bir insan olarak düşünmeye çalışıyorum. hangi mantık emeli sadece eve gitmek olan insanların arasına bomba koyacak kadar uçmuş olabilir? ortada bir savaş varsa ve bu savaş gerilla mantığı ile sürdürülmek isteniyorsa bile bunun belli başlı kuralları vardır. masum insanları öldürmek yoktur bu savaşın içinde. derdi sadece evine gitmek olan amcayı, teyzeyi, çocuğu öldürmek yaralamak yoktur. bunu adı kalleşliktir ve emin olun en kanlı savaşlarda bile kalleşlik yapanlar lanetlenir. dünya savaşlarında göğüs göğüse çarpışıp ölen askerler ile hiroşima'ya bomba atan amerika kimsenin vicdanında aynı kefeye konmaz.
küfür etmek en kolayı. yüreği soğutmanın en kolay yolu. bende haberi duyduğumdan beri küfür ediyorum. yapana, yaptırana, istihbarat alamayana, engel olamayana. ama küfür etmek ne o canları geri getiriyor ne de bu lanet olası savaşı sonlandırıyor.
tayyip erdoğan'ı günahım kadar sevmem. bu kadar zamanlık iktidarında belki de söylediği tek doğru söz vardı. yine böyle karanlık bir dönemden geçiyordu ülke ve basın başta olmak üzere herkes nota verilmesinden bahsediyordu avrupa'ya. tayyip erdoğan ise kendinden asla beklenmeyeni yaptı ve en aklı başında cevabı verdi. nota dediğiniz müzik notası değil. öyle her zaman verilmez.
şimdi bunu söyleme nedenime gelirsek. yazılanların çoğu kuzey ırak'a girmekle alakalı. bu akla gelen ilk şey. ama maalesef en kötüsü. k. ırak hiç beklenmedik şekilde türkiye'nin vietnam'ı olabilir. bu durumun olması ise bu zamanki infialin bin katını yaşatacaktır insanlara. o yüzden akl-ı selim olmak ve serinkanlı düşünmek lazım.
bir de bazı arkadaşlar var ki halkların kardeşliğinden, barıştan bahseden insanların bu başlığa yazmaktan imtina ettiğini yazmişlar. yani halkların kardeş olmasını istemek bu kalleşliği yapan itlerle aynı kefede olmak anlamına geliyor onlar için. sinirine veriyorum o arkadaşların. halkların kardeş olduğu bir dünyada barışın otomatikman olacağını düşünemeyecek kadar sinirli olmalılar çünkü.
en sonda ise söylenecek fazla birşey yok. ölenlere rahmet, yaralılara acil şifa. kalanlarına ise en bolundan sabır.
umalım ki bu son olsun. daha fazla masum can böyle bir vahşete kurban gitmesin.
hiç bir açıklaması olmayan iğrenç olaydır. insanları sevdiklerinden ayıranlara ya da onlara hayatın geri kalanını zehir edenlere cezalarının bir an önce verilmesi gerekmektedir. Yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı ve sabır dilemekteyiz.
ekmek parası derdindeki simitçiyi, büfeciyi, kızına oğluna ucuzundan birseyler almaya çalışan teyzeleri, amcaları, sabahtan akşama kadar üç kuruş için çalışan tezgahtarı, odacıyı haince katlederek, öldürerek vatan kurmaya çalışan şerefsizler;
vatanmı kurdunuz kendinize şimdi,ha şerefsizler?
bu bombanın nereden patlatıldığı gayet nettir.
(bkz: kuzey ırak). bu bombanın hesabını sorayamayacak kadar acz içinde yetkililer varsa eğer milletde ona hesabını en kısa zamanda soracaktır.
topraklarımızda rüzgar ekenler çok yakında fırtına biçeceklerdir, bunun hesabı kat ve kat fazlasıyla alınmalıdır.
ayrıcada bir değil on kere daha askere gitmeye razıyım dedirten olaydır.
eli silah tutup kimi ne için öldürdüğünü bilmeyen cahillerin gerçekleştirdiği patlama...asıl patlama içimizdeki demokrasi ve toplumdan bahsedenlerin meclisimize girmesiyle gerçekleşecektir..!!
bu ve bu gibi saldırıların arkası en azından seçim zamanına kadar sürecektir ve yeni gelen hükümetle birlikte kuzey ırak'a gireceğizdir. akabinde ordaki, terörist piçleri yerle yeksan edeceğizdir,ancak bu durum bizim satılık medya+dünya medyası sayesinde insanlık ayıbı olarak gösterilecek, ülkemizdeki kürt vatandaşlar ayaklandırılacak belki de sonu olmayan bir iç savaşın eşiğine sürükleneceğizdir.
artik ciddi birseyler yapmanin zamaninin geldigini gosteren insanlik disi saldiri. sen, ben, colugumuz, cocugumuz, annemiz, babamiz, abimiz, ablamiz hepimiz orada olabilirdik. zaten olenler de bizim abimiz, ablamiz, amcamiz, teyzemiz. olenler biziz kisaca. oldurenler de onlar ve herkes biliyor onlari ve destekcilerini. (bkz: tehlikenin farkinda misiniz)