trabzonspor'un oynadığı lakin fenerbahçe'nin kazandığı maç olmuştur. bir trabzonsporlu olarak böyle kaybetmeye razıyım. fakat fenerli arkadaşlar böyle kazanmaya razılar mı onu bilemiyorum.
sayın odunlar hüseyin çimşir efendi, çağdaş begim, kepçe kulak umut bey ve erdinçgiller familyasının bir üyesi olan erdinç ismindeki sahada ne yaptığını bilmeyen, lisansının olup olmadığından bile şüphelendiğim topçumsu gönderilir ve bunların yerine iyi bir orta saha, bir forvet, iki de defans oyuncusu alınır, alınan defans oyuncuları yok pahasına milan stepnov gibi satılmazsa seneye ersun yanallı trabzonsporun şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olacağı kanaatindeyim.
bir trabzonsporlu olarak fenerbahçeyi kutlarım.
son not: bir trabzonsporlu olarak insan azmanı ayman'ı daha fazla bu takımda görmek istemiyorum. hatta mümkünse turkcell süper liginde herhangibir takımda dahi oynamasın lütfen.
sonucu aslında yine çok önceden belli olan maçtı. trabzonspor hırslıydı ama karşısındaki takım da fenerbahçe sonuçta. evet belki futbol oynamıyor ama oyunun kaderini değiştircek futbolculara sahip. onlar da görevini yerine getiriyor. edu ve lugano olsa belki fark bile atabilceğimiz maçtı ama olmadı. e tabi hüseyin faktörünü de unutmamak gerekir. zaten deivid in golu dışında diğer 4 gol savunma hatasıydı. her neyse fenerbahçe yine kadıköy de kazanmayı bilmiştir.
Semih Şentürk'ün harikalar yarattığı karşılaşmadır. Trabzonspor defansını tek başına sallamış, bir gol atmış, daha fazla atmasını ise kör talihi engellemiştir. Kezman ısınmaya çıkmamaya devam etmelidir.
Fenerbahçe genel olarak iyi bir oyun sergilememiş, maçın başında ele geçirdiği skor avantajını bir şekilde korumuştur. Trabzonspor ise Fenerbahçe'ye karşı oynadığı şu oyunu herkese oynasa en büyük şampiyonluk adayı olabilecekken şu anki konumunu kendisine uygun görmektedir, bu duruma şaşmamak elde değildir.
fenerbahçemizin tüm aksiliklere rağmen kazanmayı başardığı maçtır...
edu ve lugano'nun ikisinin birden noel ayağına ortadan kaybolması, defansın göbeğinin önder ve yasin gibi iki tecrübesiz savaşçıya teslim edilmesi, trabzonspor orta sahasının göbeğindeki kasapların kurbanlık koyun olarak alex de souza'yı seçmesi ve kaptanımızın sadece bir devre sahada kalabilmesi gibi aksiliklerin hepsi bu maça rastlamış ama, fenerbahçemiz yine, yeni, yeniden sahadan üç puanla ayrılmayı bilmiştir, zaten kadıköy cehenneminden çıkmayacağını bilen trabzonspor da hiç ama hiç karşı koymaya çalışmamış ve zevk almak için elinden geleni yapmıştır...
fenerbahçe'nin hak ederek kazandığı karşılaşmadır.
maçın başında deivid'in ceza sahası dışından attığı muhteşem şutun golle sonuçlanması, maçın çok zevkli geçeceğine delalet etmişti. bu golden sonra trabzonspor fırtına gibi esmeye çalışıyordu, özellikle yattara ve gökdeniz'in iştahı, trabzonspor'un gol atacağının habercisiydi, aslında bir demirci, bir oto boyacısı, bir kaportacı olsa çok daha iyi olacak olan hüseyin cimşir'in çok salak bir yerden, çok salak bir şekilde ve inanılmaz yavaşlıkta geri pas verme girişimi, semih'in fırsatçılığı ile gol olarak sonuçlanmıştı. -bu pozisyondan sonra hüseyin'i her daim milli takım kadrosuna alanlara sesleniyorum, hüseyin efendidir tamam ama, adam futbolu aklıyla oynamıyor. ulan ceza sahanda ve ceza sahanın çevresinde 6-7 fenerbahçeli topçu var, tacı falan geçtik, at ulan kornere, hani tecrübeliyi geçtik, uluslararası tecrübeli adamsın.- akabinde fenerbahçe defansının hatası ile trabzonspor bir gol buldu. golde ofsayt kokusu vardı ancak, gökdeniz fenerbahçeli oyuncudan ilerdeydi, toptan değil. yani pozisyon ofsayt değildir. sonrasında trabzonspor defansının bir ikramı olarak alex ağları fenerbahçe adına 3. kez sarstı, yattara ve serkan ikilisinin getirdiği top ile anında cevap verildi. ilk yarıda oyunu ileri doğru oynamaya çalışan taraf trabzonspordu. özellikle sağ kanattan çok etkili geldi. hatta birçok fenerbahçeli, serkan balcı'ya ana avrat küfür etmiştir. küfür etmelerinin yegane sebebi, iyi oynaması değil, fenerbahçe'de bu performansta oynamamasıdır.
ikinci yarıda ise fenerbahçe net pozisyonlar buldu fakat maçın kırılma noktası, umut bulut denen fiziği olup yeteneği olmayan topçunun bir pozisyonda volkan'dan hızlı davranamaması ve pozisyonu gol yapamaması, volkan'ın uzaklaştırmaya çalıştığı topun gökdeniz'in önüne gelmesi, gökdeniz'in müsait pozisyonda aşırtma vuruşu yapamamasıdır. bu pozisyon gol olsa durum 3-3'e gelebilir, alexsiz fenerbahçe maçı döndüremeyebilirdi. ancak, özellikle aurelio'nun muhteşem oyunu ile fenerbahçe oyunu hem soğuttu, hem rakibin baskısını kırdı.
sonucu itibari ile, fenerbahçe ligin ilk yarısını lider tamamlama şansını elde etmiştir. futbol olarak defans hataları ile goller gelmişse de, iki takımın da yüksek tempoda oynaması, son dönemde seyir zevki en yüksek müsabakayı ortaya çıkarmıştır. böylesine seyir zevki yüksek bir maç ortaya koydukları için teşekür ederiz.
bir not, ahmet iyi toplar da çıkardı ancak, jefferson gibi iyi bir kaleciyi bu maçta oynatmayacaksın da ne zaman oynatacaksın ey trabzonspor. -ersun demiyorum keza bu ersunla alakalı bir şey değil-
Fb asbaşkanının ifadesiyle, bu sezonun en zor karşılaşmasıydı fb için. öyle ki bu trabzonsporun iyi olmadığı bir dönemde oluyorsa , gerisini siz düşünün.
konuyu şuraya getirmek istiyorum ki; sevilla trabzonspordan çok daha kaliteli bir kadroya sahip ... bilmem anlatabildim mi?
kale arkası tribününde bilet bulamadığım için imkanlarımı zorlayarak * fenerium üstten takip ettiğim ,3 defa (gol sonrası sevinçten deliye dönen taraftar görevi) ofsayt kamerasına koştuğum, tribünde horon teptiğim,atkı salladığım ,ilk yarısında verdiğim paranın tamamımı karşılayan dolayısıyla ikinci yarısı bedavaya izlediğim maç.