vodafone'nun gücünün uludağ sözlüğe yettiğini görmek acı olmuştur.
vodafone kampanyaları genellikle ekşi, uludağ ve itü sözlükle aynı anda duyrulurdu.
böylesine kötü bir müdühaleyi sadece uludağ sözlükte yapması, uludağ yazar ve okuyucusu olarak beni üzmüştür.
ilk aşağıdaki vodafone logosunu görmeden baktığımda sözlükten uçurulduğumu düşünüp gündüz gündüz korkmamı sağlayan reklam.ama gene de ayıptır.başka yerde duyur.mesela.siteye girişte.bak vodafone'nin böyle bi kampanyası var falan diye.istemeyen ''reklamı geç'' der bu olaylarda olmazdı.
ayrıca ekşi sözlüğe geçen yazarlar.burası bir reklam yüzünden böyle oldu.düzelicek.ancak ekşi buradan daha kötü durumda.
tuhaf bir duruma düşürmüştür bizi, önce kızıp "a,z.ktir" dedik, sonra bu reklam rezaletinin gelirinin haiti de ki deprem mağdurları için gönderileceğini öğrendik, evet kızgınlığımız biraz soğudu bunu öğrenince fakat akıllarda ki soru işaretini gidermeli moderasyon, ki o soru da; "reklam geliri bahsedildiği gibi haiti ya yardım için gönderilecek mi?".
aldığı reklamla görmüş olduk ki; ruhunu şeytana satan tırt bir sözlükmüş kendisi.
(syd, 21.01.2010 14:17) #17908616 fb şikayet et
bak ekşide adam bunu yazıyor zall efendi. şimdi gidip onlarada desene haiti haiti diye. değil sözlük facebookta tarla yönetemezsiniz siz lan. ne kadar yazık ne kadar ayıp. bizim sözlüğümüzdekiler laf soksa bana, umrumda olmaz ama taaa farklı sitelerden yapılan küçültücü laflar harbiden üzüyor insanı. ayrıca belki sikinde değil ama bana demiyolar o lafları sana diyolar hazreti zall efendi
sözlüğün sahibi her kimse, bu reklamdan aldığı parayı ister haitiye göndersin, ister çatır çatır karıyla kızla yesin, benden yana anasının ak sütü gibi helal olsun.
"haiti'deki deprem olayına yardim için madem böyle bir reklam uygulucaktiniz da daha onceden niye haber vermediniz?" diye sorarlar, reklamdan sonra yapilan haiti'ye yardim aciklamasi ise resmen kivirma, sictik sivayalim bari fasilitesi.
sozluklugu sozluk yapan yazalarin ruhunun satilmasi midir, yoksa parayi verenin istedigi gibi sozlugu duduklemesi midir? siz karar verin!
sarı tutku ile burayı 2 saatliğine kapatsam borcum ne olur sayın zall diye sormak istiyorum. yalnız rahatsız edilmek istemiyorum, girenlere içerde hayır işi yapılıyor, yassağk yassağk deyiver*. hesap soran olursa da amazon ormanlarındaki kelaynak kuşlarını koruma derneğine bağış yapacağını söylersin. hepsi keriz ya yerler belki.
sözlüğün adeta bir pavyon gibi kapatılmasıdır. bir de yazmışlar sizi engelliyoruz diye. öte yandan zall kişisi de kimsenin gücü yetmez demiş. e yetmiş işte kapattılar, giremedik, engellediler. yani bunun açıklaması böyle mi olur? ayrıca bir allahın kulu bilgi verebilir mi bu zall kişisi kaç yaşındadır eğitimi nedir? açıklamalarından ve yazılarından bunu kestirmek çok güç çünkü.
neticesinde uzun süre sözlüğe bir şey yazmayı düşünmüyorum. ha çok da önemli şeyler yazmıyordum belki ama ne olursa olsun. madem burası babanızın sözlüğü, istediğiniz gibi at koşturabiliyorsunuz; 1 kişi 1 kişidir biraz uzaklaşayım da yer açılsın.
not: bu arada bugün şans topu oynayacağım. olur da tutarsa sözlüğü 1 aylığına kapatıp fatih ürek şarkısı çaldırmazsam. aha da buraya yazıyorum.
Rezalet falan değildir. yaratıcı reklamcılıktır. Siteye girmeye çalışıp da reklamı gördüğümde küfretmek yerine "Reklam budur!" dedim. Her sözlük temasını değiştiriyor reklamlar için. Bu reklamların çoğu da yazıların okunmasını engelliyor. Bu yüzden yazarların hemen hepsi sözlüğü reklamsız görünümde kullanıyor. Bu durumda reklamları yalnızca üye girişi yapmamış yazarlar ve yazar olmayan kişiler görebiliyor. Sözlüğe yazan binlerce yazarın haberdar olmadığı reklamlar için şirketler haybeye para ödüyor.
Peki site bir saatliğine kapatılınca ne oluyor? Giriş yapmak isteyen yazar reklamı görüyor, önce şok oluyor. Sonra küfretmek istiyor, o zaman da vodafone ona, "Al, dakkası değil komple 2 kontör, ara sabaha kadar sıç ağzıma diyor." Sorunu kendi yaratıp çözümü kendi sunuyor. Kapitalist dünyadaki diğer bütün kapitalist şirketlerin yaptığı da bu değil mi zaten?
Sözlük denilen şey benim için yazarlığımı ve insanlarla tartışabilirliğimi ilerletmek için bir platform sadece. Düşündüğüm şeyler hakkında insanlar ne düşünür diye düşünmem. Hakkında düşünüp düşünmediklerini bile takmam. bana ne. Ben aklıma bir şey gelirse yazarım, benimle aynı şeyi düşünmeyen insanla tartışırım, haklıysa kabul ederim. Ben o sözlüğe bir saat girmezsem ölmem.
Kaldı ki sözlükte yazan hiç kimse zall'ın babasının oğlu değil. Kimseye de zorla "Abi nolur gel yaz" da demiyor. Sözlükten bin kişi yazarlığı bırakırsa beş bin kişi vodafone hat alır. Bırakan bin kişi zallı zerre üzmez. Adam kalkıp arkalarından ağlamaz. reklamdan aldığı paraya bakar. ister Haitiye gitsin ister zallın cebine, reklam başarılı olur, vodafone da kazanır, sözlük de kazanır. Kaldı ki sözlükler zaten çalışanlarına kuruş para ödemeyen kapitalist şirketlerdir. Yazarların bağıra çağıra "bu kadar emek vermişim ben" demesi anlamsızdır. Dediğim gibi kimse sana yapışıp zorla getirmedi buraya. "o kadar emek harcarken bana mı sordun?" demez mi adam?
Uzun lafın kısası, kimse kimsenin babasının oğlu değildir. Adam istediği gibi reklam için siteyi de kapatır, kafasına esti mi satar da. Her şirkette bu böyledir.
abartılı bir reklam olduğunun farkındayız. ancak bildiğimiz gibi haiti'deki deprem sebebi ile sözlük içinde bir kampanya yapamamıştık. nasıl bir şey yapabiliriz derken aklımıza bu kampanya geldi. bu kampanyadan aldığımız bütün miktarı uludağ sözlük yazarları adına kızılay üzerinden aiti'teki deprem mağdurlarına bağışlıyoruz.
uludağ sözlük'ü kapatmaya teknik aksaklıklar dışında kimsenin gücü yetmez ama ortada üzücü bir durum olunca ve depremin nasıl bişey olduğunu iyi bilen kişiler olarak böyle riski bir işe giriştik. umarım uludağ sözlük yazarları olarak bu yardımımız gerekli yerine ulaşır."
bunun reklama tepki sonrası oluşmuş bir kıvırma olduğu kanaatindeyim ayrıca.
vodafone'un saygısızlığıdır. buna webaslan.com adlı siteyi de 30 saniyeliğine kızartarak alet etmişlerdir. olmaması gerekirdi. haiti olayı da büyük ihtimalle kılıftır.
sözlükten aniden soğumama neden olan durum... an itibariyle böyle bir olayın vuku bulduğunu öğrenmekteyim. diğer sözlükler de sağolsun baya bir uludağ'dan bahsetmişler. araştırdım, entyrleri okudum falan filan.
iyi de abi bu vodafone reklamı taa haiti depreminden önce konmamışmıydı buraya? ne alaka şimdi sözlüğü 1 saatliğine kapatıp, sonra da haiti'ye gidecek bu gelirler demek? zaten dünyanın reklamını yapıyorsun sözlükte. önceki reklamlardan kazandığını, çok düşünüyorsan ordaki insanları, onlardan ver bu parayı. para için sözlük kapatmak mmmm... herkesin dediği şeyi diyeceğim burda; ruhunu şeytana satmaktır!
her şeye rağmen eğer bu reklamdan ne kadar gelir elde edildiği ve gerçekten haiti'ye bu paranın gönderildiği ispat edilirse biz sağduyulu insanlar için sorun olmayacaktır. hatta diğer sözlükler de göt gibi kalacaktır. ancak ispar edilemezse vay haline senin sözlükçüğüm.
basta espiri sandim hatta guldum de ama ana sayfaya don gibi bir link gormeyince yok artik ebesinin dedim, lebron james i falan karistirmadim bile ise...
niyet ne olursa olsun bu yapilan buyuk bir ayip hatta rezalettir.
misal şöyle bir reklam olabilir di [bunlar hep amatörlüğünüzden oluyor] sözlük yazarlarına gelişmeler den bildirirdiniz bir saat vadafone başlığına girerdik. sayfa teması da otomatik vadefone olurdu. vadefone da kendisine yazılan tanım kadar para verirdi. zor iş mi. bak bir dakika da bu geldi aklıma. bir saat oturalım yüz tane yöntem söylerim size.
