hadi sözlük yönetimi yaptı bir hata da vodafone nasıl böyle bir saçmalık yapar onu anlamak gerek. bu şirketin başında ya da ne bileyim şirketin reklam bölümünün başında bilmem nerenin bilmem neresinde okumuş şurda kariyer yapmış burda paranın dijgahını bibiklemiş adamlar yok mu? bu kadar mı onların yaratıcılıkları. bu mu yani? ekranı karartmak mı? neyse daha çok şey söylenir de zaten bu entry'den önceki 235 olumsuz mesaj da anlatılması gereken noktalara değinilmiş.
sonuç: müşteri/abone kazanma amacında olan bir kurum yaptığı süper ötesi saçma bir reklamla daha da çok zarar verdi kendisine.
merlinin kazanı isimli internet sitesine aynı firma aynı reklamı 30 saniye boyunca vermiştir. koca siteyi bir saat kapatmanın bedeli nedir meraklar içerisindeyim. ayrıca bu kadar tepki alacağının az çok farkında olunan bir reklamdan önce bir uyarı geçilmesi gerekmez miydi?
aynı anda merlinin kazanı'nda da aynı reklamın görülmesi "bu teklif bize 2-3 ay öncesinden geldi" savunmasını zor duruma sokuyor.
ha zall kıvırmıyordur, gerçekten en başından beri niyeti depremzedelere yardımdır o zaman özür de dileriz aşırı tepki gösterdik de deriz, ama yok kolpalıyorsa helal olsun uludağ sözlüğe ki emeğine sahip çıkmış, o parayı yedirmemiştir.
ayrıca daha geçen gün "msn al" diye bir abazan sitesinin ilanı vardı bu sözlükte ona neden bu kadar tepki gösterilmedi o da soru işareti.
sonuç olarak yönetimin açıkça sıvadığı bir reklam olayı olmuş ve sözlükler arası taşak geçme tarihinde adını altın harfler ile kazımıştır.
emege saygısızlık ve iyi niyetin suistimal edilmesinin bir numaralı örnegidir. kınanması, boykot edilmesi hatta baska seyler bile gerektirir. insan hiç mi değer vermez canım yazarlarına.askolsun.
vodafone açısından hiç de hoş olmamış rezalettir. tuhaf tv reklamlarının ardından bir de böyle saçma bir online reklam vermesi, şahsen beni bu operatörden tamamen soğutmuştur. sözlüğün bu reklamı alması yazarları kızdırsa da, iyi bir amaç için olduğu belirtilmiştir. eğer yalan söylendiyse de bu yöneticinin kendi kaybıdır. sonuçta o bir saat bizden çok şey alıp götürmedi.
sözcüklerin kifayetsiz kaldığı rezalet. sözlüğü sözlük yapanın sözlük sahibi kadar o sözlüğün okuyucuları ve yazarları olduğu gerçeğinin sözlük yönetimince unutulmuş olması maalesef sözlüğün ve sözlük sahibinin paragöz tüccar gibi algılanmasına sebiyet vermiştir.
sözlük yazarlarının tepki göstermesine müteakip sözlük yönetiminin kıvırmaya dönük açıklaması ise ancak götünü yıkamaya çalışırken bokunu vajinasını bulaştıran birinin içine düşebileceği yanılgıdır ki şüyuu vukuunda beter olmuştur.
edit:sözlük yönetimi yaptığı açıklamada para yatırıldığında makbuz gösterilecektir demiş. bunu miktarını bilmediğimiz para bankaya yatırılmayacak şeklinde mi anlamalıyız bilmiyorum. aksi halde dekont gösterilecek denilirdi diye düşünüyorum.
sözlük yönetimi sözlük yazarlarının tepkisini önemsediğini göstermek istiyorsa yapılan reklam anlaşmasının içeriğini, bu reklamdan ne kadar gelir elde edildiğini ve bu reklam geliri ile yardımın haiti'eye nasıl ulaştırılacağına dair belgeleri göstermesinin daha uygun olacağı kanaatindeyim.
ha sözlük yönetimi haiti ye yapmayı düşündüğü yardımı denizfeneri derneği kanalı ile ulaştırmayı düşünüyor mu bilmiyorum. ama ben şahsen gösterilecek makbuzun üzerinde ki rakam kadar o makbuzun kimden alınacağını da merak ediyorum...
daha yeni böyle birşey olduğunu görüyorum ve daha da gelmem sözlüğe demek istiyorum.
haitideki depreme yardımcı olmak için sözlüğe birkaç günlük kapatılmadan alınan reklam ücretleri gönderilebilirdi. bence bu haiti olayı tamamen safsata. lan sıçtık nasıl sıvasak düşüncesinin sonucu. başka bişi değil.
rezalettir. ayrıca neden bize bildirilmedi diye sorulmuş. 22.01.2010 saat 15:00 - 16:00 arası reklam nedeniyle kapalı olacaktır diye bir uyarı gelirse kim girer uludağ sözlüğe ve vodafone'nun döktüğü paralar yalan olur gider. hee o şekilde net bir şey söylenmezdi belki ama zall akıllık edip öncesinde "haitiye yardım amaçlı güzel bir çalışmamız olacak, sevgili sözlük yazarlarımında bu süprizi gördüğünde bana destek olacağını biliyorum" deyip gelişmelerden bize bunu bildirse ardında da reklam saati bittiğinde açıklama yapsa şuan bu başlığın açılışı rezillik değil, uludağ sözlüğün haitiye yaptığı güzellik şeklinde olabilirdi. zall sana sesleniyorum, yanında pr'dan anladığını sanan birileri varsa söyle onlara işini düzgün yapsınlar. bu tarz reklam çalışmaları öncesinde halkla ilişkiler (pr) çalışmaları yapmalısın ki yaptığın iş elinde patlamasın. hee eğer kimse yok pr'dan anlayan diyorsan da, ben gelip seve seve çalışırım aldığım maaşıda haitiye bağışlarım kimseye de dekont gösterme derdine düşmem.
aynı reklam, bir çok internet sitesinde vardı. reklamı atlayamıyordun. 30 saniye boyunca bu kırmızı ekran ver yazılar vardı ama 1 saat abartı olmuş. önceden haber edilme olayı da çok saçma olur reklamın amacı açısından. reklam veren niye reklam versin o zaman. reklamın amacı 1 saat boyunca birilerinin o ekranı görmesi. yoksa önceden haber edilir kimse o saatte girmezdi. diziler arası reklamın dakikalarının önceden bilinmesi gibi birşey.
açıklama inandırıcı bir açıklamamı yoksa kıvırma mı? orası herkesin kendi şüphesine kalmış.
sonuçta zall site sahibi olarak siteyi istediği gibi pazarlayabilir.Lakin bu noktada bu sitenin değerini artıran ve kurumsal reklamlar dönmesini sağlayan yazarlardır.yazarlar olmasa uludağsözlük olmaz.dolayısı ile buraya bir aile gibi bakmamız gerekiyor.Kaldıki zall ın uludağsözlüğe reklam alarak ayda binlerce tl kazanmasına kimsenin dediği birşey yok.Sözkonusu olan siteye ulaşımı engelleyen bir reklam türüyle ilgili.
zall bu reklam türünün 1 ay önce reddedildiği ancak şuan haita depremi ile ilgili bir yardım kampanyası düşüncesi olduğu için şuan bu reklamı kabul ettiğini söyledi.eğer gerçekten bu konuda samimiyse birşey diyemicem(ki bunun aksine 1-2 yorum var).sonuçta burda insanların kızdığı uludağsözlüğün pazarlanırken yazarların hiçe sayılması.kızdığı dediğim bu bir kırgınlık esasında.ama zall bir hata yaptığı için sözlüğü bırakmak ve toplu bir linç içerisine girmekde doğru değil.hayatta herkes hata yapabilir.önemli olan bu hatalardan ders çıkarmak.