21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti

entry253 galeri2
    201.
  1. rezalet, fiyasko, diyenler olmuş anlamadığım olay niye bu kadar sikinize sallıyorsunuz ki sözlüğü, hayır yani mesele 1 saat entry girememek mi? bu yüzden mi bütün bu serzeniş, sana ne oğlum parayı alan alır eğer gerçekten hayırlı bir iş içinse ne güzel sevap işlenir, değilse günahı boynuna.
    0 ...
  2. 202.
  3. sözlüğün iyice zıvanadan çıkmasıdır. burada mesele sözlük bir saat kapandı, kudurduk değildir. 1 saat, 10 saat farketmez... önemli olan yazarlara yapılan saygısızlıktır. sözlüğe girmeyin ne demek lan ? hayır yakında gelişmelerde "hacı biz hesaplarınızı sildik, sadece cep özgür tarifesine geçenleri yazar yapacağız" derlerse şaşırmayacağım.
    2 ...
  4. 203.
  5. bir saat boyunca sözlüğe giremeyince pipisi düşen yazarlar tarafından rezalet olarak algılanan olaydır. hepsi kafamda gözlüklü, sivilceli, kızıl kıvırcık saçlı ergen tipler olarak belirmekte. engel olamıyorum kendime.

    altı üstü sözlük dostum bu. girip takılıyorsun, entry giriyorsun, okuyorsun. o kadar. git kitap oku daha faydalıdır.
    0 ...
  6. 204.
  7. gecenin bir vakti beni anlamsız bir şekilde neşelendirmiş, güldürmüş, eğlendirmiş hadisedir.
    neler dönmüş yaahu.. vodafone reklam için parasını ödemiş - sözlüğü kapatmış, zall çıkmış panik yok, reklam geliri haitideki depremzedelere gidecek demiş, miş, muş..
    zall a küfreden mi istersin, ekşi ye rezil olduk diyeni mi, günlük yaşantısında gelen zamlara, yapılan haksızlıklara, adaletsizliklere seyirci bile kalmazken ayaklanalım, protesto edelim, telefonları kapatalım, hesap donduralım diye eyleme çağıranları mı istersin.. hemen ardından da alıp başımı gidecem türü entryler doluşmuş sözlüğe.
    arkadaş ben burdan 3 sonuca vardım;
    1. vodafone reklam yapmayı öğrenemedi, öğrenemeyecek
    2. bu yazarlar sözlüğü çok fazla ciddiye alıyor, sözlüksüz yaşayamıyor
    3. zall tam bir politikacı..

    alıp başınızı gidecekseniz gidin kardeşim.. ama yeni mekanınızı sanal alemden değil gerçek dünyadan seçin lütfen..
    gençliğinize yazık yaahu
    19 ...
  8. 205.
  9. 206.
  10. amacına ulaşan kampanyadır.

    lakin 1 saat olmasının nedeni ne onu anlamadım giriş yapan herkesin ekranında 1 defalığına mahsus olmak üzere bu yazı çıkabilirdi sonuçta istemesek de birçok reklama maruz kalıyoruz. sanal bir ortamda yazıyoruz diye bunlar görmezden geliniyormuş gibi yapılıyor ama yazılı basında böyle bir şeyin vücuda gelmiş hali daha vahim görünür. düşünün hıncal uluç alnına vodafone yazıyor, haşmet babaoğlu selocan oluyor sarı şapkalardan takıyor falan...

    bir de reklamın metin yazarını alnından öpmek istiyorum bu kadar saçmalayabildiği için. ne demiş bak bak.. site girişine engel koymanın güzel bir şey olmadığını biz de biliyoruz. oradaki de bağlacı başka birinin daha bunu bildiğini gösteriyor. biz siteye giremeden önce yazdığın metinle benim adıma nasıl konuşuyorsun biir. ikincisine de ama diye başlamış bu tarifenin de acaip işine yarayacağını biliyoruz demiş. vodafone kim ki benle senli benli konuşuyor. aynı tastan yemek yemişliğimiz mi var?

    sonunda da napalım demiş?
    ne mi yap?
    neyse demicem.*
    3 ...
  11. 207.
  12. boyutu ne olursa olsun bir reklam geliri uğruna sözlüğün özgürlüğünü kısıtlayabiliyorsanız, sözlüğü açık tutmak için mahkemelerle verdiğiniz mücadelenin değerini kitlelere nasıl izah edebilirsiniz?

    sözlük sahipleri,

    kurguladıkları sistemin ilkelerini, sistemin işletilmesi sonucu elde ettikleri maddi kazancı ve değerlendirme biçimlerini diledikleri şekilde belirleyebilirler. bunları benimseyenler o sözlükte yazmaya devam ederken, benimsemeyenler başka limanlara yelken açarlar.

    ilkeler doğru konulmuş ve doğru uygulanmışsa; sözlüğe rağbet artar, aksi taktirde azalır.

    ancak sözlükler,

    yazarlarının bilgi ve düşüncelerini özgürce ve teknik aksamalar dışında istedikleri her an paylaşabildiği ortamlar olmalıdır. onları değerli ve muteber kılan da temelde bu özellikleridir.

    hal böyle iken, her ne sebeple olursa olsun sözlüğün bulunduğu noktaya gelmesinde en büyük katkının sahibi olan yazarların; yazma özgürlüğünün, üstelik de emrivaki yapılarak kısıtlanması, onlara yönelik yakışıksız bir davranış olmuştur.
    5 ...
  13. 208.
  14. madem haitiye yardım edilecekti o halde bu kadar alabalıklık neden yapıldı? hadi onu geçtim reklamı veren muhterem haitiye uludağ üzerinden neden yardım ediyor? şaka gibi yahu, zaten burası bitmiş okeye dönerken kendini bitirmek için gaza bu kadar asılamaz derdim ama oluyormuş.

    --spoiler--
    bu kadar senelik oryantalim böyle kıvırma görmedim

    nesrin topkapı
    --spoiler--
    24 ...
  15. 209.
  16. iyi bir fikir, kötü bir reklam, sonrasında gelişen olaylara verilen mantıksız korku dolu tepki ile iyice çığrından çıkan olay.

    zall, reklam sonrası hiç bir açıklama yapmak zorunda değildi. giderim diye yazan ama -burası önemli- gitmemiş olanlar zaten hiç bir zaman gidemeyecek olanlardı. -bi daha seni aramayacağım demek için arayan sevgili gibi.- umursamamalıydı bunları. ruhunu şeytana satmış diyenler için ise bu fakir fukara edebiyatını yememeliydi. sonuçta herkes yaşamını kazanmak zorunda. 5 para kazanmadan hayrına sözlük işletmek için vücudunu mu satacaktı zall. tabi ki para kazanacak. olası en uygun yolları da deneyecek. bana kalsa adam başı 5 usd ayak bastı parası alırım. şifre değiştirmek isteyenden 10 usd alırım. premium theme adı verip bir kaç theme yapar 7,5 usd den satarım. ne olursa olsun bütün işletmeler, yaptığı işi birebir aynı yapmaya ve para kazanmaya en fazla 7 sene devam ederler sonrasında değişmek, ürün çeşitlemesine gitmek dikey ya da yatay sektörlere büümek zorundadırlar. sözlük olmuş 4 yaşında, 1-2 seneye kadar kazanç oranı peekini görür. sözlük parayı reklamdan akzanıyorsa elbette zall, bunu eşeğin amına su kaçırarak yapmak zorunda. beğenmeyen cidden girmesin. sozluk scripti php olarak elden ele dolanıyor piyasada bir host bulup kurmak zor değil. götüne güvenen varsa hiç php blmeden bile kurabilir.

    sonrasında yaptığı açıklama belki de panikle yapılmış bir açıklama. ve açıkçası hiç inandırıcı değil. gerçekten de sebep bu olsa bile inandırıcı olmaktan artık uzak. ben kurmayları ve/veya yakın dostları ile birlikte toptan panik yapıp sonra bu açıklamayı yaptıklarını düşünüyorum.

    sonuç olarak, o parayı oraya gönderip göndermemek bu vakitten sonra onun sorunu. bana gönderecek gibi geliyor. ama gönderir de, buraya da makbUz falan koyarsa, o zaman asıl hatayı yapmış olacaktır.

    zaten yardımın nasıl kim üzerinden Ne zaman ve ne kadarlık yapıldığı da hiç kimseyi ilgilendirmez.
    1 ...
  17. 210.
  18. 211.
  19. 212.
  20. o değil de haber verseydi meselesi ilginç.

    bugün internet reklamcılığı dediğin şeyin ederi, piyasası, fiyatı online olan kullanıcı sayısı + kullanıcının online olma süresi ile belirleniyor. haber verse kimse girmeyecekken ya da kafanda %85 i girmeyecekken, neden uyarsın. hayır zaten parayı veren reklamveren onu neden kandırsın. sen para versen ayda 5 usd o zaman hem uyarır hem kapatmaz hem böyle reklama ihtiyacı olmaz. bunun çözümü bu.

    çözüm olmuş olay üzerinden, güce tapan ergenlerin kendini araya sıkıştırıp güçlü olana erki elinde bulundurana yaklaşma, laf atmış eleştirmiş ve yaşamına devam etmiş olma sanrısı değil.
    0 ...
  21. 213.
  22. yardım yapılacaksa pek ala birçok yolla yapılabilir. o zaman bazı gazeteler tüm sayfalarına sadece reklam alsınlar bir günlüğüne, böyle bir saçmalık olabilir mi?
    4 ...
  23. 214.
  24. 215.
  25. insanların, yazma ve bilgiye ulaşma özgürlüğünü gayet kapitalist bir şirkete peşkeş çeken ve 1 saat boyunca kendisini "uludağ sözlük" yapan yazarlarını kitleyen sözlük yönetiminin basiretsiz davranışıdır.

    sonrasında da "yardım yapılacak" şeklinde süper klişe ve kolpa bir bahaneyle savunulmuştur.

    sen o yardımı yazarlarını satmadan da yapardın hacı. hatta önceden haber bile verebilirdin, orda boru gibi gelişmeler kısmı var.

    ama yardım için de olsa, kolay para adı üstünde. kolay gelmiş.

    bu kadar insan (kendi yazarların - başka sözlüklerin yazarları) konuşuyorsa al o şapkanı önüne bir düşün, utan.

    reklam, yazarların siteye ulaşımını engelleyerek, onları taciz ederek, rahatsız olmalarını sağlayarak mı yapılıyor? ne zamandan beri?

    hangi televizyon kanalında, radyo istasyonunda, internet sitesinde görülmüş olm bu önceden?

    ne cüretle?

    şaka mısınız yahu?

    işin garibi, yönetimden kimse demedi mi, "ulan ne yapıyoruz biz? ayıp denilen bir şey var arkadaşlar?" diye.

    (bkz: saygı)
    4 ...
  26. 216.
  27. rezalet, internet bulutunda bir şekilde yaşam bulmuş 1ler ve 0lardan oluşan bir web sitesinin, özelinde insanların önceden belirli bir formata uyarak kendi bildiklerini bildikleri kadar bildikleri hali ile yazdıkları bir websitesinin/digitalize edilmiş bir sözlüğün bu kadar ciddiye alınmasındadır.
    0 ...
  28. 217.
  29. vodafone: sen artık benim malımsım
    1 ...
  30. 218.
  31. kapatmanın sözlük yönetiminden değil vodafone isimli global gsm operatörürün fikri olduğundan rezalet diye tabir edilen davanın esas muhatabının vodafone olduğu olaydır.

    burada yanlış anlaşılan şey sözlük yönetiminin bilerek ve isteyerek siteyi kapattırdığı yönünde. oysa olay sadece bir reklam kampanyası.

    doğrudur ya da yanlıştır, etkili olur ya da olmaz bilinmez ancak vodafone'un bunu yapma amacı satışlarını arttırmak değildi bana göre.

    sen benim sitemi kapat, 1 saat erişimimi engelle ben de gideyim senin tarifeni alayım. ne güzel iş!

    demek ki vodafone gençler arasında marka bilinirliğini arttırmak istiyor. bu yüzden de böyle absürd bir iş yaptılar. çünkü normal reklamların çok da siklenmediği hatta sözlüğe direkt giriş yapan yazarlarca hiç görülmediği açık.

    bu işin bir yüzü. diğer yüzüyse zall ve yönetimin sanki suç işlemişçesine bir hava takınarak ''işte yardım yaptık, hede hödö'' diye kendilerini savunmaya girişmesi.

    neden bu savunma beyler?

    site sizin değil mi? daha önce reklam alırken yazarlara mı sordunuz? bu işin maddi boyutunu bilmiyor muyuz?

    öyle yardımdır, şudur, budur diye savunma yapılacağına ''bastırdılar parayı aldım reklamımı'' deseniz bu tantana olmayacaktı. hakkınızdır. günümüz global dünyasında reklamsız bir işin yürümediğini biliyoruz, en azından bu işin eğitimini almış biri olarak ben biliyorum, o yüzden sizi anlıyorum.

    bu karışıklığa hiç gerek yoktu. yapılacak belli:

    - reklam aldık kardeşim. nokta.

    böyle deyince biz yazarlar da vodafone'a küfredecektik. ki adamlar da demiş zaten küfredeceksiniz bize edin diye.
    0 ...
  32. 219.
  33. 220.
  34. nedir bu tantana ya? bu kadar mı asosyalsınız lan? o bir saatte yapacak hiç mi işiniz yoktu? bir saat sözlüğe giremedik diye edilmedik hakaret kalmamış. bu kadar mı muhtaçsınız bu sözlüğe be? yok muhtaçsanız hakaret etmeyin. değilseniz de yazmayın kardeşim o zaman o tarihten sonra bu kadar koyduysa 1 saat.
    4 ...
  35. 221.
  36. 222.
  37. "sonunda bu da oldu" dediğim andır.
    0 ...
  38. 223.
  39. benim anlamadığım olay ise şu;

    hepimiz geliyoruz bu sözlüğe iyi kötü bir şeyler yazıyoruz ama "sözlük kimindir?, benim bu sözlük üzerindeki hakkım nelerdir?" gibi sorulara tam cevap veremiyoruz sanırım. ortalama zekaya sahip olanlarınızın da çıkarabileceği gibi bu sözlük, yani yazdığımız yazılar, bilgilerimiz filan bir serverda tutuluyor, ve o serverlar da suyla çalışma prensibine henüz sahip değil. yani bizim buraya yazılar yazabilmemiz için birileri belli yerlere belli paralar veriyor. ister beğenin ister beğenmeyin, para verenlerin sözlük üzerinde söz hakkı vardır, sözlüğe yazabilenlerin değil. yani adam isterse bir saatliğine değil bir yıllığına reklam verdirir sözlüğe biz de hiçbir şey diyemeyiz, demeye hakkımız da yoktur, zira sözlük zall'ındır. zall kimseye zorla gel burada yaz demediği gibi, kimse de zall'a bu reklamı alamazsın diyemez.

    hala anlamayanlar için örneklendiriyorum, sözlüğü bir futbol topu olarak, zall'ı o topun sahibi, kendinizi ise o topla maç yapan diğer çocuklar olarak düşünebilirsiniz. zall "3 korner 1 penaltı" şeklinde bir kural koyarsa, ya o kurala uyarsınız ya da oynamazsınız; bunun karşılığında siz "çaprazdan penaltı olmaz" şeklinde bir kural koymaya çalışırsınız da zall bu kuralı beğenmezse, topunu alır gider, hiçbiriniz de oynayamazsınız. bilmem anlatabildim mi.

    ayrıca reklamdan elde edilen gelirle haiti'ye yardım edilmiş, yani kutsal bir olay var. sen vodafone'un bir saatte sözlüğe, yani haiti'ye gönderdiği parayı cebinden verebiliceksen ona da saygı duyarım, yoksa deprem felaketi yaşamış insanlara gönderilecek olan bir yardım parası üzerinden -ki emin olun bu rakam çok çok çok astronomik olmamakla birlikte, bir çoğumuzun bir arada bile görmediği bir miktara tekabül eder- "amaan hiç olmadı bu ay bozdu bütün sözlüğün havasını filan" deme hakkın yoktur.
    2 ...
  40. 224.
  41. yoksa siz hala dünyanın güneş etrafında döndüğünü mü sanıyorsunuz?
    bir sözlük adminisiniz. reklam için böyle bir öneri geliyor. parası da iyi. hanginiz reddederdi?
    yanılıyorum değil mi? hepimiz idealist ve überoptik kanaatkar insanlarız.
    kimseyi korumak adına değil de azıcık empati.
    ayrıca 1 saat sözlük de kafasını dinlemiş oldu. sözlük başından 4 saat kadar ayrılıp geri döndüğünüzde yine aynı abidik başlıklar.

    bilgi yuvasına dönüşmesine engel olmuş.
    (bkz: vurun abalıya)
    * * *
    4 ...
  42. 225.
  43. Pavyon kapattırma gibi bir olay olmuştur...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük