ilk aşağıdaki vodafone logosunu görmeden baktığımda sözlükten uçurulduğumu düşünüp gündüz gündüz korkmamı sağlayan reklam.ama gene de ayıptır.başka yerde duyur.mesela.siteye girişte.bak vodafone'nin böyle bi kampanyası var falan diye.istemeyen ''reklamı geç'' der bu olaylarda olmazdı.
ayrıca ekşi sözlüğe geçen yazarlar.burası bir reklam yüzünden böyle oldu.düzelicek.ancak ekşi buradan daha kötü durumda.
vodafone'nun gücünün uludağ sözlüğe yettiğini görmek acı olmuştur.
vodafone kampanyaları genellikle ekşi, uludağ ve itü sözlükle aynı anda duyrulurdu.
böylesine kötü bir müdühaleyi sadece uludağ sözlükte yapması, uludağ yazar ve okuyucusu olarak beni üzmüştür.
hepimiz, tsunami felaketini yaşamış, depremlerle yıkılmış ülkelere yardım etmiş aklı başında insanlarız. eğer bize haiti' ye yardım edeceğiz denseydi ona da tamam derdik. ama diğer yazar arkadaşlar gibi benim de zoruma giden, başçavuşun beygiri yerine konmaktır. olmamış diyor, on üzerinden bir puan veriyoruz.
(bkz: orospu çocuğu vodafone) serbest çağrışım. eğer bu entry yüzünden hesabım kapatılacaksa.... bişey olmaz lan ne olacak gelip satın alırım tekrar hesabımı hatta tüm erkekleri kovar kızlarla kullanırım sözlüğü zall'a dansöz elbisesi bile giydiririm parasıyla değil mi? zall vodafoneden kaç kontör aldıysan iki mislini veririm , para zaten sorun değil.
reklama bir dipnot düşülseydi ya da kimsenin ne düşündüğü umrumda değil deniyorsa ki öyle, biz yazarlara sözlüğe can verenlere daha önceden haber verilseydi, herkes göt olur, kıs kıs gülen de biz olurduk. biraz düşünerek hareket etmek lazım. ama illaki saldırmak gerekiyosa napalım biz de şimdi ağaçlar noldu ssg mi diyelim?! yok demiyelim ağaçlar dikilsin, karınca kararınca dünya üzerinde ihtiyaç duyanlara yardım edilsin zorla olsun mecburiyetten olsun isteyerek olsun ama olsun.
bu rezalet ancak arapşükrü'de rakı-balık yapılarak unutulabilir. hesabı uludağsözlük cebinden karşılasın. o gece sözlük full kapalı olsun reklam geliriyle rakı-balık yapalım.
bu arada avukatımla konuştum. "çok güzel entryler giricektim ama o sırada sözlük kapalıydı şimdi bütün entryleri unuttum" dedim. yarın ağır ceza mahkemesi'nde maddi-manevi tazminat davasını açıyoruz. imralı'ya kadar yolunuz var vodafone ve yandaşları. *
''bu arada ilave bilgi vereyim;
tema ve banner reklamlarının gelirleri sözlüklere 2 ay sonra ödemiyor. (en azından itü, lafmacun ve uludağ için bu) dolayısıyla zall oradan kazandığı parayı ancak 2 ay sonra alabilir. 2 ay sonra alabileceği paraya yardım kampanyası düzenlemek depremi önceden bilmekten bile daha büyük bir maharet.''
her ne olursa olsun, eğer böyle bir reklam yöntemiyle, haitiye yardım yapılması düşünülüyorsa önce duyurularda belirtilebilirdi, yazarlara, önümüzdeki şugün şu bi saat içinde sözlüğe giremeyeceksiniz, bunu hem toplumsal duyarlılık kabul edin "1 saat bilgisayar başından kalkın, canı yanan halkları düşünün * biz de zaten reklamdan alınacak geliri haitililere göndereceğiz" denilebilirdi. bu çok mu zor? bence zor değil...
ha reklam verenler bu duyuruyu kabul etmiyor olabilir, o zaman reklamın mantığına aykırı düşerdi ama şöyle söyleyeyim... reklam verenin ta amınakoyayım... saçma sapan reklam fikirleriyle ortaya çıkacaklarına, onlar yardımı yapsaydı, buranın yönetimi de "sıçtık bari sıvayalım, nasıl yapalım, iyi bari haitiye gönderelim" diye kasmasaydı...
- hacı ben de para bok kelle başı on lira verim tüm entarileri bana yollayın. bugün bana çalışın.
+kem küm.. ama nasıl olur bilmem ki..
- parasıyla değil mi hafız. biliyon para sıcaktır. ne dersin...
+tamam be!
yazarlar- abi olur mu öyle şey, satılık yazı falan...
+lan kafamı kızdırmayın satarım köyü ha...
abartılan olay. ulan ben dört gündür e-okula giremiyorum yarın karneler verilecek sizin kadar piiz yapmadım mına koim ne sözlükmüş be bir saat girme git manita peşinde koş git kitap oku film seyret haberleri dinle.
bu kadar kasmaya gerek yoktu zira sözlüğün sahibi 'bakın, vodafone sözlüğü 1 saatliğine kapatmak için şu kadar para teklif ediyor, gelin siz yazarlar bu parayı aranızda toplayında sözlük kapanmasın' deseydi inanın o para toplanırdı. kısaca can sıkıcı bir olaydı yaşanan, futbolun endüstrileşmesi gibi sözlükte endüstrileşmiş, güzelliğini yitirmiştir.
gerçekten rezalettir. haiti depremi için yapılmış bir çeşit kampanya olsa bile* çok saçma bir yöntemle yapılmştır.
bir de "makbuz yayınlanacaktır" diyerek yazarları maliye müfettişi yerine koyması da cabasıdır.
zaten son günlerde saygınlık ve kalite açsından tuttuğum yeri elimde kalan uludag sözlüğün bir işletmeden farkı kalmamıştır. oysa ben burayı, belli kanunlar ve kurallar çerçevesinde, insanların fikirlerini özgürce söyleyebileceği bir yer sanmıştım.
neyse bunda sonra parası neyse verir, anlatmak istediklerimi sözlüğü kapatıp ana sayfadan anlatırım artık.
