zerre sevmem. asla kullanmam. reklamın bütün insalığımızı ele geçirdiği şu sahte çağda en kötüsü bu oldu gibi.
bu şuna benziyor sevgili moderasyon. birinin gelip insanın yatak odasına girip senin ellerini kollarını bağlayıp gözünün önünde en özel şeylerine tecavüz etmesi. salakça bir durum. ulan siteyi kapattırıp bunca insana hakaret ettiğinin farkında değil misin.
adı ne olursa olsun bu tepeden tırnağa saçma.
reklam almanın başka yolları da var. bunu zaten yapıyorsunuz.
vodafone'un bir saatliğine uludağ sözlüğün ırzına geçmesiyle şekillenen bir rezalet olmuştur. kendimi kirletilmiş gibi hissediyorum. sabunla yıkasam da geçmez artık.
alınan para ister haitiye ister zall'ın cebine ister başkasını cebine gitsin; şu sözlüğün yazarlarına ve okuyan insanlara "bir saat sonra hede hödö için sözlük kapanacak parası hede hödöye gidecek." diye haber verilseydi, bu kadar tepki cekmezdi. hatta diğer sözlüklerde alay konusu olacağımıza, helal olsun dedirtirdik.
ardındanda küfür gibi bir bildiri gelmiş rezalettir. haiti ye bağışlanacakmış reklamın geliri. iyide bunu niye önceden haber vermediniz? böyle böyle bi durum var, ona göre organize olun diye 1 gün önceden hatta 5 dakka önceden bile haber verilebilirdi. bu durumda çevir gazı yanmasın oldu.
iyi güzel yardım yapıyorsun da her her yardım için özgürlüğümüzü kısıtlayacaksan ne anladım ben bu yardımdan ulan daha grlimelerde iki altında mardine kitap yardımı iletin var illa haitiye yardım edecen diyorsan biz aramızda toplardık o parayı hem paradan daha fazla önemi olan ordaki çocuklara yardım amaçlı şeyler gönderirdik yakımadı ne zall a ne de vodafone a. zaten ezelden beri illet olurdum bu sömürgeci vodagone a iyice dütü gözümden şimdi..
sözlük yazarlarının kimi şeyleri (ki bugün olan şey "kimi şeyler" kategorisine sokulamaz aslında ama...) eleştirmekte ne kadar acımazsız olduğunu düşünmeden yapılması sanırım acemilikle açıklanamaz. sözlük sahibi yapıyor bunu... ve bir iletişim şirketinin ağzından çıkma ilginç sözler...
kendimi ulu pavyon'da hissetmeme neden olan rezaletin dip alası. artık sözlük olmaktan çıkmıştır ve gazino, pavyon artık ne derseniz öyle bir yer olmuştur. artık kapıda duran fedai ise vodafone ve zall olarak değişmeli olarak sürecektir. bu admin denilen zall efendi yazarları konsomatris gözüyle bakıyor olacak ki, patronlar parayı onların sayesinde kazandığından onların değerleri eminim zall'ın nezdindeki sözlük yazarlığından daha değerlidir. son olarak big hugs to haiti from ulu gazino. muckss
pek çok yazarın güne mal gibi başlamasına sebebiyet vermiş rezalettir. "ulan işin gücün sözlük mü?" dersen ben de sana "sana ne?" derim arkadaş. uludağ sözlük bu. açarım, entrymi girerim ben. 25 saat de girerim, 30 saat de girerim. sen de benim sözlüğümü reklam için kapatamazsın. reklamdan kazandığın parayı biz koyuyoruz cebine. nitratex koyuyor, it the fuck koyuyor. bu adamlara reklam için site mi kapatıyorsun sen?
reklam gelirinin haiti'ye gitmesi saçmalığı da ayrı bir olay. her türlü yardım kampanyası için gelişmeler bölümünde duyuru yapan sözlük, reklam olunca hop, gidiyor. dünyanın neresinde var lan öyle bir şey? haiti'ye yardım edilecekse bir banka hesabı açılır, yazarlardan yardım toplanır, para haiti'ye gönderilir. az insan yok burada. tamam benim haftalık gelirim 20 lira ama serveti olan insanlar da var. hiç değilse 5-10 kişinin işine yarayacak para toplanır sözlükten. böyle bir facianın ardından 5 kişi için de olsa toplanmalıdır zaten.
ayrıca bu reklamın gelirini de çok merak ediyorum. öyle inanılmaz rakamlara reklam alan bir site değil uludağ sözlük. digitürk'e sanal reklam versen anlarım saniyesine 15 bin dolar alırsın falan. ama sözlüğü kapatıp 1 saatliğine vodafone reklamı almak? hadi en uçuk rakamla 30 bin lira olsun.
sözlüğe pavyon muamelesi yapana kadar hesap açıp bu parayı toplayamaz mıydın? çok rahat toplardın. hikaye anlatma hiç.
önceden bildirilme gibi bir zahmete girilseydi belkide bu denli tepki almayacak bir hadiseydi. ama işimizden gücümüzden zaman ayırıp bu sözlükte minimum 12 saat online oluyorsak, bu demektir ki kimse bizi siklemiyor. ayrıca o ne saçma bir reklam sloganı ve içeriğiydi lan.
'artık uludağ sözlük'ü ve zall'ı tanrı bile kurtaramaz' diye düşünürken 'haiti'deki depremzedelere yardım' açıklamasıyla lafı ağzımıza tıkamıştır zall. gerçek bu mudur, yoksa kıvrak bi zeka ürünü olarak son anda mı düşünülmüştür bilinmez ama olabilecek en iyi şekilde kotarılmıştır bu reklam rezaleti.
lakin depremzedelere yardım edilecek olması sözlüğün bir saatliğine kapatılmış, yazarlarının adam yerine koyulmamış ve dünyanın en salak reklamıyla bir saat boyunca karşı karşıya bırakılmış olmasının özrü olamaz, bunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
sözlüğün bittiği yer ne demek lan? yıllardır yazdığın sözlüğe bir saat boyunca giremeyeceksin ne demek? site girişine engel koymanın güzel bir şey olmadığını biliyoruz ama napalım yeni bi tarife çıkardık ne demek? bi siktir git allaşkına.
vodafone'la yapılan anlaşmanın elbet bir faturası belgesi vardır, bu sözlüğe koyulmalıdır bizde inanalım haiti depremi için yapılıp yapılmadığına. vodafone bu işi belliki planlamış her siteyi gasp ettiler bugün tarihin en kötü reklam kampanyasıyla, bu büyük bir reklam kampanyası faturasını belgesini görmek haiti için yapıldığının yazarlara gösterilmesi lazım, burada yazan bu siteyi büyüten binlerce yazarın hakkı bu. eğer böyleyse gösterirsin belgeni hem lafmacun hem ekşiyi hem itüsözlüğüde alt edersin ama değilsede haiti depremini kullanıp kendini temize çıkartmak gördüğüm en büyük adilik olur, zamanla görürüz kimseyi suçlamaya gerek yok şuan.
yazarın sinirini bozan, sözlükle kavuşmasını engelleyen rezaletin ta kendisidir.
reklam uğruna entry yazmak/okmak isteyen yazar engellenildiğinde ne kadar agresif hal alınacağı unutulmuştur.
