ofsayttan gol atmaya alışmış bir takımın ofsayttan gol yemesini görmek beni son derece mutlu etmiştir. orgazm oldum resmen abi.
ayrıca cesur yürek yan hakem bahattin duran abimizi de kutluyorum şu sözleri icin;
-at abi at abi ya s..ktrsin gitsin
ilk yarısı dengeli geçmesine rağmen 2. yarıda beşiktaşın bambaşka bir ruhla ve kazanma arzusuyla sahaya çıkarak çatır çatır ebemizi siktiği maç olmuştur.
gerçekçi olalım arkadaşlar, verilmeyen bir penaltı değil, verilse de verilmese de bir şey denemeyecek bir penaltı pozisyonumuz ve alex'in direkten dönen frikiği dışında ne yaptık maçta?
at fink'e at fink'e diye taşak geçtiğimiz fink hem savunmada alex'in ağzına sıçtı hemde hücuma gelip saatte 116 km hızla haşırt diye taktı. hemen hemen her topta, her pozisyonda vardı. deli diye taşak geçtiğimiz ibrahim üzülmez ** 2 asist yaptı. 2. gol bağıra bağıra geldi ama benim televizyondan gördüğümü sahada gören olamadı. bilica'ya bile muhtaç(!) haldeyiz, varın gerisini siz düşünün. bir 'genç' semih vardı; kulübede yaşlandı. sorumsuz, şımarık kazımdan forvet bozması yapmaya çalışacağımıza o oynayabilirdi sanki? özer diye bir adam aldık, adam tek başına takım, asist konusunda falan doçent olmuş bir adam ama fenerbahçe her zaman ki gibi onuda harcamaya inanmış**. genç özer olur o da yakında, kulübenin demirbaş listesinde de yerini alır. ya da aklını kullanır çeker gider bu takımdan.
maçla ilgili fazla teknik yoruma gerek yok zaten her şey aleni bir şekilde ortada. haketmedik maçı kısacası. ilk yarısı dengeli ikinci yarısı ezildiğimiz bir maç oldu. her zamanki gibi daha çok isteyen taraf kazandı. ama fenerbahçe için kazanırken görülmeyen şeylerin belki bu mağlubiyetle görülebilir hale gelmesi umudu benim içimi ısıttı.
he unutmadan tebrikler beşiktaşlı arkadaşlar, sonuna kadar hakettiniz bu galibiyeti. nasıl biz galatasaray maçından***sonra sevindiysek, aynı şey şimdi beşiktaş taraftarının hakkı. nasıl koyduk ama mesajlarını bekliyorum.
Her ne kadar Demirören'i sevmesem ve bu maçın onun ömrünü arttırdığını düşünsem de, şımarık Fenerbehçe taraftarı ve kulübüne kitlenmiştir. sadece bunun için bile sevinme sebebidir.
bazı klavye ustalarına maçlardan önce öyle atılıp tutulmayacağını, karşındakinin koskoca beşiktaş olduğunu hatırlatan maç olmuştur. tabi bazı at gözlüklüler çıkacaktır fırat aydınus'a veryansın ederek durumu kurtarmaya çalışacaklardır, ancak bu fenerbahçe'nin futbol olarak hiçbirşey yapmadığı gerçeğini değiştirmeyecek.
sezonun ilk maçında sivas ile berabere kalacakken 2. yarıda ofsayttan attığı gol ile sezona galip başlayan fenerbahçe'lilerin, kadıköy'deki galatasaray maçında ilk golü ofsayttan atan fenerbahçe'lilerin, beşiktaş'ın 3. golünün kabak gibi ofsayt olmasına çemkirdikleri maç. ben beşiktaş'lıyım. evet 3. golümüz kabak gibi ofsayttı.
fenerbahçe futbol oynamayıp yerlerde süründüğü için son kozunuz olan hakeme sövüyorsunuz. siz de haklısınız. bu takımı bu hale daum getirdi. kazım'dan forvet mi olur? semih niye hep yedek. bunları sorgulasanıza! takımınıza faydanız olur.
o kadar saçma şeyler yazılıyor ki, küfür etmek bile gelmiyor içimden. tribünde küfür de vardı bu arada.. tff'ye şikayet edin ceza versinler beşiktaş'a. ruhumuz yeter!
her şey bi yana güzel goller izlediğimiz maçtır. üçüncü golü bir yana bırakırsak; ilk golde ibonun asisti ve öncesindeki çalımı artı fink in vuruşu, sonrasında bobo nun o drogbavari dönüşü ve sonrasında kimse anlamadan gol olması. uzun zamandır gollerinden bu kadar zevk aldığım bir derbi maçı hatırlamıyorum. golleri hangi takımın attığına da bakmıyorum.
deli ibrahim vs. sabri karşılaştırmasında deli ibo'yu bir adım öne geçiren maç. herif 2 asistle oynadı. ek olarak sol tarafı kapattı.
gel gelelim gökhan gönül'ün bittiğini görmeyen daum fenerbahçe'nin sağ kanadına hiç bir takviye yapmadı. 3 gol de soldan geldi. sol kanatta gezinen kazım atıldı. maç bitti.
ernst, fink, ibo, ferrari maçın kazanılmasında büyük katkısı olan oyunculardır. ve dikkatinizi çekerim ernst'i de bu sene gibi sayarsak fink ve ferrari yönetimin bu sene transfer ettiği oyunculardır.
melankolik le yaylalar zirvesi'ne katılıp 2 çay içmek 3 tl
şairler parkında maç öncesi bira, şarap içmek 30 tl
tükürük köfte yemek 3 tl + mide ağrısı
stada girmek eziyet
devre arası polisle çatışmak ve sırta bir job yemek 15 dk sızı
Quiksilver marka montun yırtılması can sıkıntısı + terziye verilen 10 tl
ses kısılması önemsiz
ama
fenerbahçe'ye 3 tane atmanın keyfi pahabiçilemez..
deli ibo'nun şaka gibi ama 2 asist yaptığı maç. ayrıca uğur ofsayt da olsa gol attı. daha ne olsun lan. ayrıca
şu volkan'ın maçlarda her yenilen golden sonra yüzüne kamera zoom girsin. adam paso sövüyor, çok doğal.
amn.koy.. üç oldu be..
"beşiktaş'tan bir cacık olmaz, denizli takımı iyi çalıştırmıyor' diyorlardı. n'oldu şimdi? n'oldu o 'bizi iyi çalıştırmıyor' diyen beşiktaşlı oyuncu? herhalde sakatlarda. zaten ayakları çalışsaydı uluorta hocası için konuşmazdı. hiç olmazsa ciklet çiğnerdi. onu bile yapamamış. sahada oynayan arkadaşları onu utandırmışlardır. bence ibrahim üzülmez, bu olay için çıkıp konuşmasıyla hem de dünkü oyunuyla hocasının altını oyan takım arkadaşına en güzel cevabı vermiştir. futbolcu ne zaman yaşlanırsa, yaşlı kadınlar gibi dedikodu yapmaya başlar. çünkü onun ayakları çalışmıyordur da ondan." erman toroğlu
beşiktaş'ın galibiyeti fenerbahçemin ise ne yazık ki farklı mağlubiyeti hakettiği karşılaşmadır. koskoca ikinci yarıda, şuurlu 3 pas bile yapamayan bir fenerbahçe vardı sahada. buna karşın ne yaptığını bilen, serdar özkan ve rodrigo tello değişikliği ile pragmatik anlamda daha ofansif bir takım görünümündeydi beşiktaş. şahsi kanaatimde zaten beşiktaş maçı devre arasında, soyunma odasında kazandı bu değişiklik sayesinde. ikinci yarı tek fark topu ezen bir serdar yerine efektif olarak daha verimki işler yapan tello'nun sahada olmasıydı. fenerbahçem ise, ilk yarı özellikle de ilk 15 dakikadan sonra etkiliydi. lakin bir türlü son vuruşlar ya da son paslar doğru yere gitmedi alex'in frikiği direkten dönmese ve gökhan gönül'ün kör gözün bile görebileceği netlikteki penaltısı verilse belki başka türlü konuşuyor ve yazıyor olurduk şu an. iki takımda çok güzel mücadele etti ve seyir zevki yüksek, heyecanlı bir doksan dakilka yaşattı bizlere.
bizim için kaybedilen bir üç puan var ve telafi edilebilecek düzeyde.
lider takım olarak sadece puan kaybedebilme avantajımız kaybettik.
artık tek bir puan kaybetme lüksümüz yok.
yine de biliyoruz ki aşk sarı laciverttir.
ve hep öyle kalacak..
beşiktaş'ın hakederek kazandığı, ve bizim de rezil olduğumuz maçtır.
Yanılmıyorsam, ilk defa 1-0 geriye düştüğümüz maçtır, daum'un geriye düşülen maçlardaki becerisini gördük her zamanki gibi...