nazım hikmet'in de zamanında çok güzel bir şekilde, inceden ifade ettiği bir gerçek.
--spoiler--
...yaşarsın karıcığım yaşarsın
yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı...
--spoiler--
şimdi bir yıl bile sürmüyor bir ölüm acısı, kaldı ki biz iki günde kara sevda olduğu iddia edilen aşkların, bir cep telefonu mesajıyla bitirebildiği bir zaman dilimindeyiz...
sosyolojik bir araştırma sonucunda doğruluğu kanıtlanabilecek olan önermedir. bütün bunları bir kenara bırakalım, ilişkinin sahtesi veya gerçeği olmaz, ilişki ya vardır ya yoktur; öyle ya da böyle.
ayrıcaa;
(bkz: kusuratli sayi verince inandirici olmak)
yüzdeyi belirtirken bu denenseydi, bir nebze olsun inanırdık.*
turnike hayatlar, turnike ilişkiler yaşanıyor. o olmazsa diğeri, diğeri olmazsa öteki, dene dur. ne ara sevip aşık oluyorsun da ne ara bitirip diğerine geçiyorsun? amacın fotonları kıskandırmak mı? kıskanıyorlar, emin olabilirsin. sürekli karşındaki üzerinde duygu deneyleri yapmakla geçiyor mücadeleler. dene, kullan, at bir kadavra gibi kenara, sıradaki gelsin(!). ne kadar kolay değil mi tek kalemde silmek? oysa hiç yazılmıyor ki silinsin... bencillik, ego doldurulsun yeter, karşındakine ne olursa olsun. bir anneden ve bir babadan doğan bir tek sensin çünkü, değil mi? fabrikasyon duygular, kozmetik kelimeler, günübirlik sarılmalar üzerine kuruluyor her şey.
hadi her şeyi bir kenara kaldırıp atalım. peki, "biz" kelimesini en son ne zaman söyledin, hatırlayabiliyor musun?
çok yazıktır ama doğru bir tespit. herkesin yüzünde bir maske var. insanı en çok üzen de bunun farkında olmayanlar. insanlar her şeye ne kadar kolay inanır olmuşlar. hem de bir ay, iki ay değil, yıllarca inanır olmuşlar.
kaptırıyorlar paçayı ve o insanın bir pislik olduğuna inanmıyorlar. insan, gerçeklere bu kadar mı gözünü kapatır? karşındaki kurnaz, senin önünde, sana belli ede ede yapacak değil yapacağını. ufak ipuçlarını değerlendireceksin. deşin biraz. biraz uyanık olsun insanlar. yok güvenmekmiş, yok efendim güvenmeyen insan, insan değilmiş, paranoyakmış, geçin bunları.
geçmiyorsanız, sonra da "hayatımın darbesini yedim" diye ağlaşmayın. fark edin bir şeyleri. farkında olanlara ne mutlu.