--spoiler--
Takvimlerin 1995 yılının 21 eylül'ünü gösterdiği gün, devletin kolluk güçlerinin, jandarmanın ve gardiyanların birlikteliğinde gelişen, haklarını arayan ve haksızlıklar karşısında haklı bir tepki ortaya koyan tutsaklara yönelik silahla, copla, kalaslarla gerçekleştirilen
--spoiler--
haksızlıklar karşısında haklı bir tepki ortaya koyan (!), sayım vermeyen tutukluların bu hareketinin nedeni koğuşlarındaki diğer teroristlerin başka cezaevlerine nakil edilmesi olmasın?
sanki bir spartacus den, bir cem sultandan bahseder gibi tutsak edilenler denmiyormu şairene şekilde?
ağlamamak için zor tutuyor insan kendini.
duyanda suçsuz yere içeri atılmış insanlar sanıcak...
yazık be, allahın teröristi ne zamandır tutsak oldu?
orada yaşaması bile lütufdur.
ayrıca cezaevleri otel değildir.
istediğin adam yanında kalıcak, istediğin hareketi yapıcaksın, devlete hapishanede de isyan ediceksin;
o yetmedi 21 jandarma ve rehin alınan 2 si agır yaralanan 10 gardiyanı aciklamaya dahi gerek duymayacaksın sonrada katliam diyeceksin. (olen sayısıda 3 tur). bsg cay koy mapushane işi olsun.
devlet tarafınca Buca Hapishanesi'ne yapılan operasyonda 3 siyasi tutsağın yaşamını yitirdiği, onlarcasının ise yaralanması ile sonuçlanan katliamıdır.
katliamda yaşamını yitirenler:
Yusuf Bağ, Kayseri Pınarbaşı 1970 doğumluydu. Çerkez milliyetindendi. izmir'in ilk DEV-GENÇ'lilerindendi.
Turan Kılıç, 1958 doğumlu, iki çocuk babası bir emekçiydi. izmir Kınık ilçesi Taştepe köylülerinin önderiydi.
Uğur Sarıaslan, 1971 Kayseri doğumluydu. DEV-GENÇ'liydi.
Eli kanlı sosyalist örgütlerin öldürdükleri insanların yanında solda sıfır kalacak olaydır.
Duyanda ölenler sosyalist değildi zannedecek.
Şahsen stalin, lenin gibi katilleri benimseyen insanların ölümüne -ne kadar vahşi olursa olsun- üzülmüyorum.