bilgisiz ve okumayan insanların dünyanın sonunun geleceklerine inandıkları tarih. bu tarih bir sondan bahseder ancak bu son bir çağın sonu'dur. bir çağın sonu yeni bir çağın başlangıcı. aydınlanma çağının başlangıcı. bu tarihte dünyaya tanrıların döneceğine'de inanılır. en korkutucu tanrı ise bolon yokte ku 'dur.
apokaliptik hiçbir şeyin olmayacağı tarihtir. ya da beklenen şeyler olmayacak diyeyim. bilinenin aksine maya takviminin bitiş günü de değildir. sadece, 5125 sene süren "baktun" adı verilmiş periyodlardan birinin daha sonuna gelinecektir. bizim gregoryen takvimimize göre, bir ayın bitip bir diğerin ayın başlaması gibi.
bu gün ile ilgili dikkat verilmesi gereken fenomen ise şudur: üçlü doğum.
bu baktunun bitişinin kış solstisine gelmesi bir tesadüf değildir elbet. dönence değişimi ile beraber yeni bir yıl başlamaktadır. aynı zamanda dünya kendi etrafındaki dönüşünü de tamamlayacaktır, bu da her gün karşılaştığımız yeni bir günün başlaması fenomenidir. buraya kadar bu örnekleri, yeni bir yıl ve yeni bir günün başlaması olarak adlandırabiliriz. ancak, dünya, samanyolu galaksisi'ni 26.000 yılda tavaf eder, ve işte bu gün, 21 aralık 2012, yepyeni bir galaktik senenin başlangıcıdır. bu da astro-çevreler tarafından üçlü doğum olarak adlandırılır. yani rahat olun gençler, kimse patlamayacak, dnalarımız şekil değiştirmeyecek. (yani umarım hehe)
ha, 21 aralık gününü kaçırdım diyorsanız, 1 ocak 2013 ü yakalayın. ayın 1i, pazartesi ve yeni yıl! o da aynı şey.
keşke denilenler olsa dediğim tarih, ama hepsi safsatadan ibaret.
aslında güzel birşey, 5 boyutlu görme, yalanları yakalama, insanoğlunun dünyaya sığmaması, artık uzayda yolculuk edecek olması, insanoğlunun şuurunun üzerindeki perdenin açılması sonucu insanların birbirlerine daha saygılı, daha efendi, daha iyi davranmaları, vs. vs. vs.
asıl yaşam bu şekilde olmalı idi, biz, bizim atalarımız bu şekilde yaşamalı idi, birbirimizle savaşmak yerine, birbirimizi öldürmek, yaralamak yerine, bazı şeyleri kutsal bilip onun üzerinden çıkar sağlamak yerine, stres, sıkıntı çekmek, dar görüşlülükten pek çok şeyi bilmemekten sıkıntı yaşamak yerine böyle bir yaşamı ederim doğrusu.
eee şimdi oldu diyelim, o büyük uyanış gerçekleşti, eee yüzyıllardır bin yıllardır atalarımızın uğraşıları, savaşları, çektikleri sıkıntılar, dünya için yaptıkları boşuna mı olacak? onların zamanında olsa onlar da isterlerdi.
tanrı/allah/yaradan adem ve havva ya kızdı sonra tüm insanlığı dünyaya mahkum etti, halbuki bu ortamı baştan yaratsaydı insanoğlu bugün daha bir başka olurdu. (bkz: allah a inanmak ama güvenmemek) dediğimde bana kızıyorlar, kızmayınız, bizim yaradan evet evreni yarattı, evren içinde dünya yı yarattı, dünya içinde canlıları yarattı, güzel şeyler de yaşdık yaşamadık değil şimdi, ona bu yönden her zaman şükrederim onda inanıyorum sonuna kadar, ama biraz kinci buluyorum, en ufak şeyden gocunup büyük cezalar vermesinden. insanoğluşu anlatılanlar gibi yaşasaydı daha bir yaradanına sahip çıkardı, din savaşları olmazdı tek din olurdu, insanlar birbirlerine kin ve nefret duyguları beslemezlerdi, birbirlerini kandırmazlardı, daha güzel ortam olurdu.
ah keşke olsa, birden bire bilinçlensek, dünyaya tıkılmasak da açılsak evrene, herşey değişse, herşey yenilense, sıkıntılar dertler bitse, maddi ve manevi dertler son bulsa ve gerçek kıyamete kadar öyle devam etse, en azından bizi geçtim çocuklarımız ve torunlarımız için. ben isterim açıkcası olsun, ama olur mu, zor beee...
sabahtan yola çıkıp, yakınımızdaki şirince'de yerimizi alacağımız tarih. bizim amacımız başka tabii. çok sevdiğimiz şirince'nin çok sevdiğimiz şaraplarından içmek; bir de turistlerin ve şehir dışından gelenlerin o gün ne yapacağını, zamanını nasıl geçireceğini görmek. keyifli olacağa benziyor, umarım hava da yumuşak olur, azizim. böyle bi hayat işte bizimkisi.
hakkında bir sürü şeyler söylenen tarihtir. arkadaş o kadar şey yazdılar çizdiler ki. taa 82 basımlı bir kitap 30 yıl sonra dünyada filanca filanca birşeyler olacak diye yazmıştı bile. fakat şu foton kuşağı olayı ilginç. yani karanlık olacak, ezileceğiz büzüleceğiz filan. bu semptomlar bana kara deliğin çekim alanına girsek olacakları hatırlattı şahsen.
Yani ışığın bile kaçamadığı ve mutlak karanlığın olduğu nokta karadeliktir diye biliyorum ben. e foton kuşağı diyorlar, foton dediğimiz şey ışık maddecikleri değil mi? bu durumda foton kuşağı diye bir şeye girmişsek her tarafın tam beyaz bir ışıkla kaplanması gerekmez mi?
Diğer bir konu ise, foton tanecikleri nasıl bir çekimin etkisindedir ki bir kuşak oluşturabilmişler? yani foton dediğin şey alır başını gider hacı. geçen senelerde bir foton zerreciğini lab ortamında yakalamışlardı da büyük olay olmuştu. bu zerrecikler nasıl olur da bir kuşak oluşturacak şekilde yörüngeye girerler?
Olum bak bunlar foton moton diyo ama biz doğrudan karadeliğe gidiyoruz da bizi korkutmak istemiyolar gibi geldi bana. kara deliğe gireceksiniz deseler millet stok yapar, yer altı sığınaklarına girer, vergi borcunu ödemez.. bi saniye bu kısmı geçelim.
yani sözlükçüğüm, ya bunlar öyle bir salladılar ki tam bir tutarsızlık abidesi ya da harbiden karadeliğe gidiyoruz. bu dedikleri gerçekten olursa fotonu tuttuk demektir bilesiniz.
Not: bence de bişey olmayacak ama bi kaç mum alırım ben aga. bulunsun evde elektrikler kesilince kullanırız. şarjı 6 gün giden taşınabilir dvd player önerilerine de açığım bu arada.
Bu tarihte kıyamet kopacağına birazda olsa inanan var. Bu tarih bizlerin maya takvimi ile değil, allahın takdiri ile yaşadığımızı ispat edecektir kimilerine.
ulan ne oluyor bu millete..kıyamet kopacak falan filan..bilmiyormusunuz ey iman edenler o günün vakti yaknız allah tarafından bilinir ve cenabı allah a göre o size ansızın gelecektir denmektedir ilahi kitabımızda..bu efsanenin tek iyi yanı şu..korku içinde allah a yöneliş ve tövbe etmek ve emir yasaklara sarılmaktır..selam ve dua ile.
Şirince köyüne turistlerin akın etmesi bir gerçektir. Türkiye'de yaşayan insanları böyle bir fırsatı yakalamışken bu konuda teşfik etmekteden çok köstek olması pazarlamadan anlamayan insanların bu tarihi kullanamadıkları gerçeğidir.