Koca ülke milli takımının maçını almak için ekonomik mücadele ediyorsa ve bunu canlı yayında gerçek bir mücadele sonunda galip gelmiş taraf gibi yansıtıyorsa bu ülkede kriz yoksa ne vardır?
Bankaların krediye uyguladığı faize bak adamlar hala kriz yok diyor. Bizzat içinde bulunduğumuz krizdir.
120 ay geri ödemeyle bir ev alacaksınız değeri 300 Bin lira, 300 bin lira krediye bir banka 1 milyon küsür lira diğer bir banka ise 1 milyon 200 bin küsür lira geri ödeme istiyor. Gelde ev kur bu şartlarda.
Şaka maka küçük esnafa kadar ulaşmıştır malzemeciler stokçulyk yapıyo mal vermiyo kur muhabbetinden e biz de müşteriye diyemiyoruz bunu el de mahkum sıkıntılar her gün artıyo gelir aynı gider günden güne artıyo hakkımızda hayırlısı bakalım.
Belki dolar tokadi gözümüzü acar da Tanrı'nın cezası Anglo-Sakson'lar ile is yapmaya biraz ara verir gerçek topluluğumuz olan Avrupa pazarına geri döneriz.
Geri döneriz dediğime bakmayın, özü ile %50+ alışverişimiz Avrupa "konseyi" ülkeleri ile gerçekleşmekte. Yetmez, yetmez.
dolarla gelen her şeye zam geldi bununla birlikte dolarla alınmayan şeylere de zam gelecek çünkü dolarla alınmayan şeyleri satan insanlar dolarla alınan şeyleri satın alıyor.
Henüz kriz yok sadece döviz krizi var.
Ama şu an ciddi bir resesyon var. Ekonomi çok ciddi bir durgunluğa girdi. inşaat sektörü çok ciddi sıkıntı yaşıyor ki daha yolun başındayız. Bazıları dibi gördük falan diyorlar ama henüz yüzeydeyiz. Türkiye tek başına ekonomik sistemi düzenleyemez eğer böyle bir şeye soyunursa çok ciddi başına iş alır. Çin bile bunu göze alamıyor Türkiye çıkıp şunu diyor dolardan çıkalım altına dayalı yatırım yapalım. Atalarımızın söylediği bir şey var haddini, kendini bilmek. Öyle olmayınca farklı maceralara atılabilir insan.
Kriz mriz yok amk. Sadece Yıllarca bedavaya yaşamaya alıştık artık her şeyin fiyatı olması gereken seviyeye gelecek. Açın bakın Sahibinden.com da adam gecekondu mahallesınde oturuyor, bindiği araba audi, mercedes tarzı lüks araç. Artık ıphone, mercedes gibi pahalı markalara gercekten zengin olanlar ulaşacak. Bankada 150 bin dolar ve 140 bin tl var, bindiğimiz araba 2010 golf, kullandığımız telefonlar 4-5 senelik sony. Ama asgarı ucretlilerin, üniversitede burs veya kyk ıle gecınenlerın elınde son model ıphone'lar oluyor. Artık lükse bu kadar kolay ulaşamayacaksınız. Ister kriz diyin ister daralma.
istanbul'da 2018'in sadece ilk 7 ayında Su faturasını ödeyemeyen 580 bin abonenin suyu, doğal gaz faturası ödeyemeyen 493 bin konut ve işyerinin doğal gazı kesildi. istanbul'daki her üç konuttan biri su ve doğalgaz borcunu ödeyemez durumda.
iş sektörü durdu. şu an bir ar ge firmasında staj yapıyorum. aldığımız parçalar vs yurt dışından dolarla geldiği için çalışmalarımızı yarıya düşürmek zorunda kaldık.
Bu iktidar döneminde işleri ve kariyeri, kendi çabasından öte iyi giden insanların, iktidar partisi ile benzer özellikleri olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin çok iyi bir pazar olarak tüketiciler haline getirilmesi sürecinde, küresel çapta şirketlerin daha yüksek sayılarla ülkeye girmesi, bazı insanların hayallerinde göremeyecekleri makamlara getirdi ve iş ölçeklerini katladı.
Ama aradan geçen zamanda görüyorum ki, bu tiplerin kendilerinin arkasından gelenlere aktarabilecek fazla bir birikimi yok. Kendinde olmadığı, enerjisini de bu eksiklikten ötürü koltuğu korumak üzerine sarf ettiği için planları yok, idealleri yok, stratejileri yok. Varsa da uzun vadeli değil.
Iktidar da aynısından muzdarip. Ve o insanları bitirdikleri, mobbing manyağı yaptıkları koltuklar artık sıkıştırmaya başladı çünkü o devraldıkları koltuklarda yapabildikleri; emsal şirket ne yapıyorsa taklit, eski şirketinde yaptığını kopya, devlet rantından pay, huzursuz edeni kovala, yıkayıp yağlayanı kolla.
Seviniyorlar demezler mi bir de; ulan içimiz yanıyor ama şu verenimiz yok ki?! Sevinçten değil sinirden tepiniyoruz, sesimiz yüksek çıkıyor mutluluktan değil isyan haykırışından. Ve bunu söyleyen utanmazlar hala top çevirip suçu üstlenmeme çabasındalar.
O zaman işte herkesin beklediği tufan patlar hepimiz altında kalırız. Tufana gemi yontmak deli işi, ama ya patlarsa? Sebep ne mi? Halkbank dün hortumlandı, türk Telekom yıllar önce. Tek sektörü güçlendirmek akıllı işi değildi yıllarca aman dedik ancak ev alıp kredi taksitlerine girdiniz. Şimdi de inşaat şirketleri bankacılık yapıyor. VE HALA biz yanlış siz doğrusunuz öyle mi?
Devlet ve özel sektörün toplam 230 milyar dolar borcu var. Sırf bunlar ödensin diye alınacak dolarlar bile kuru patlatır, bunu deyince hain mi olunuyor; belli kardeşim tablo daha neyin kavgasındasınız.
Ki bu işlerin yolunda olmadığına daha bir sürü kanıt var, yapılması gerekenler de belli. Ama iktidar mevcudu yürütmeye çalıştığı için, ileride ne olur 80 milyona ne fayda eder diye değil, koltukları nasıl sağlama alabiliriz diye düşündükleri ve kaderi kendilerine benzer ve zaten kendilerine bağlı yöneticiler ile ülke dolu olduğu için, tüm yasal etik yolları tıkamak bir rekabet unsuru, bir kötü ile mücadele sayıldığı için.. zaman varken şunu kabul edin, alttan alın ve destek isteyin.birlikte olmazsak sizin makama geldi diye her istediğini yapmayı hak sayan anlayışınız ile olmadı, olmuyor, olmayacak.
çok değil iki ay önce aldığımız ürünlere %60 civarı kur farkı yansıyınca ithalatımızı durdurmak zorunda kaldık. şimdi sokaktaki o işsiz işsiz dolaşan aç karnını doyuramayan amele varya yediği gevreğin susamını bile ithal etiğimizden habersiz.. reis arkandayız diye nara atıyor.
Bizim iş yeri personel kimlik kartları için ihale açtı bundan 10 ay kadar önce . ihaleyi alan adam ağustos ayında kartların basılarak dağıtılacağını söyledi.
Bu kartların barkot ve çip i ABD den geliyormuş. Yani adam yuzde yüz zarar ettiği için sözleşmeyi tek taraflı iptal etti.
Sonuç: turnike lerden bu hafta itibariyle atlayarak geçtik.
çok değil yaklaşık bir ay önce bi hayalimi gerçekleştirdim ve kendi şirketimi kurdum. inşaat mühendisiyim yaşadığım şehirdeki en büyük proje olan kamu binasının yapımını bitirdim. çalıştığım şirket devam eden işleri için iş teklifinde bulundu ve kabul etmeyip ayrıldım. tüm enerjimi, ilgimi kurduğum şirketime yönelttim bütün heyecanımla, sevincimle şehrin özel idaresinden ihaleye katılarak bi iş aldım. dört köye doğal arıtma tesisi yapacağım. ihaleden çıkıp işin bana kaldığını öğrendiğim an demir kdv dahil 3.200,00 türk lirasıydı. demir için ayırdığım bütçe beni zora düşürmeyecek hatta %8-9 kârla çalışmama olanak sağlayacaktı. 10 günlük itiraz süresinin ardından daireden sözleşmeye davet tebligatı geldi. sözleşme için gerekli tüm evrakları tamamladığımda gerekli malzeme bağlantılarımı da bi yandan yapıyordum. doların 5,00 5,50 bandına yükseldiği gece kârımın eridiğini biliyordum.
Vakit kaybetmeden sabahına ihitiyacım olan demiri çekmek için arkadaşımın ofisine gittim ve demirin tonuna 4.000,00 türk lirası artı nakliye ödememe karşın demir satışlarının durduğunu piyasanın kapalı olduğunu öğrendim. satışın duracağını da bekliyordum gerçi. devam eden günler malumunuz. yani ben işi aldım henüz daha sözleşme dahi imzalayamadan sadece tek bir kalemden yaklaşık 15 bin liraya yakın zarar ettim. bakın daha hiç bir şey yapmadan. iş kalemlerinin arasında dolara endeksli daha bi çok malzeme var. bana sorarsanız asıl acı olan şey şu; ben kaybettiğim paraya samimiyetle zerre kadar üzülmüyorum yarın sözleşme de imzalayacağım kârı zararı benim boynuma. ancak değil bu ülke insanı dünyanın hiç bi insanı bu durumu hak etmiyor.çalınan gelecek diyoruz ya hep. işte bu can sıkıyor. yarın öbür gün işten çıkarmalar başladığında bu durum daha da can sıkıcı hale bürünecek. alım gücü günden güne düşüyor. akaryakıtı ötv ile tutarlarken onu da dayanamayıp bıraktıkları anda piyasa bi kez daha alabora olacaktır. dış borç kuruşlarla milyar dolarlar olarak vatandaşın sırtına binmeye devam ediyor. ne olacak yani biri bi şeyler söylese bari. önümüz karanlık ama bu günler geçecektir arkadaşlar sular bulanmadan durulmaz. nacizane tavsiyem herkesin bu durumu iyi analiz edip kendini koruyabildiği kadar koruması. tatillerini iptal eden insanlar tanıyorum. değil avrupaya tatil düşünmek şurada bulgaristana bile çıkmak bi hayal olmaya başladı bulgar levası 4 e yaklaştı. dedim ya hiç kimse böyle bi dar boğazı haketmiyor. hakkımızda hayırlısı şimdilik çok büyük hayaller kurmayın derim. ve ben de şimdi gidip avukatımla görüşücem sözleşmeden önce süre uzatımı için belki içeriye bi dilekçe vermek akıllıca olabilir. belki de olmayacak ama işte dedim ya yarın çok karanlık ne olur bilmiyoruz.