yok öyle birşey.
ne büyümesi millete verdiğini geri alıyor, krizmiş.Ne krizi senin aldığın maaş ne kadar onlarınki ne kadar onlar ayda 1 futbol maçına 2 kez sinemasına,tiyatrosuna gitmez olur biter.Kriz derler.
Bizim Avrupa'yla kıyaslanmamızın elmayla armutun kıyaslanması gibi olmasından mütevellit pek de bir şey söylemeyen ifade.
ille biriyle kıyaslayıp böbürlenmeye çalışacaksak bari doğruyu yapıp, kendi sikletimizdeki adamlarla, yani Gelişmekte olan Ülkelerle (Emerging Markets) kıyaslayalım. O zaman Brezilya, Çin ve Hindistan dağ başını almış gidiyoruz türküsünü söylerken, bizim nasıl Laos gibi Afrika ülkeleriyle başbaşa kalmak üzere olduğumuzu görelim.
Avrupa'nın önde gelen ülkeleri ile bir tutamayız Türkiyeyi. orada insana verilen değer ile türkiyede insana verilen değere bakarım. sen ota boka vergi koyarsan "ee o kadar da olsun artık" diyebiliriz. yünanistan halkı sırf ekonomik paket ile üzerine binecek vergiler için isyan ederken, bizimkiler gurur duyuyor bu tablodan.
büyüyoruz ama neremize? büyüme oranıyla olmuyor; refah, mutluluk ve huzur oranı ne kadar acaba?
maddi olarak büyümek sadece baştakileri mutlu eder, halkı değil.
edit: eksileyen arkadaş yazıyorum: Krizlerin çoğu büyümenin yavaşlamasından ortaya çıkar. Krizdeyken ülkeler pekala büyüyebilir. hatta yüzde 10 büyümekte olan ülkeyi siz krizde sanırken sizin hükümetiniz yüzde 8 'i size çok büyük bir rakammış gibi göstermesi ve sizin buna inamanız trajikomik.
Sıcak para girişleri büyüme sağlıyor ancak sıcak para çıkışları girişlerinden daha kalıcı etkiler göstermekte. Türkiye gibi süregelen tabirle gelişmekte olan ülkeler bu sıcak para girişlerine bağlı büyümeye çalışmakta. Bunu da faiz oranlarını yüksek tutarak yapmaya çalışmaktadır. Bu sayede dışarıdan para girişleri ekonominin istikrar göstermesi yani siyasi politikalara bağlı olunca hükümette herhangi bir dalgalanmaya karşılık güvence vermesi ile bu paralar Türkiye'ye doğru koşuya geçmişlerdir. Bu paralar yatırıma dönüştürülmediği takdirde ki yatırıma tam olarak dönüştürülmüyor. Bu sıcak paranın çıkışları işte bu nokta da ekonominin belini bükmekte. Bu para ürkerse bir kuş gibi uçar biz de 2001'i daha sert bir şekilde hissederiz.
türkiye büyüyor ya da öyle hissediyorlar.
türkiye ekonomisin %65 i paradan para kazanmakla oluşmakta yani faizlerle gecelik repolarla ayakta durmaktayız.
üretim maalesef ülkemizin ekonomisinin &35 i ni oluşturmakta ve istikrar mevcut değildir. hükümetin üretime özendiren atılımları da olmasa üretimimiz daha da düşecek ki madem büyüyoruz neden emeklimiz neden memurumuz bunu hissetmiyor.
büyüyen ülkenin tüm ekonominin pazar payını dev avm ler oluşturmakta bunun yanında sabancı ve koç kurban pazarına girmeyi düşünmekte. vatandaşın üstüne binen yük büyüyen türkiye yle birlikte vatandaşın üstünde de büyüyor bu bir çelişki değil midir?
büyüyoruz diye kendimizi kandırmayalım biz yarının birikimini yapmadan gecelik günlük faizlerle ayaktayız. ve tabi vatandaşın ödediği korkunç vergilerle...