Beni şaşırtmayacaktır. Yıllardır rekor büyümelere imza atıyoruz, ama bakıyorum bizde büyüyen bir şey var mı diye, yok oğlu yok lan...
Dolar, 2001'de Ahmet Necdet Sezer'e anayasa fırlatıldığı zamanki seviyesine geri dönmüş, ülkede işsizlik oranı, açıklanan büyüme oranının 2 katını aşmış, sıfır sorun politikası da büyüyerek dört bir yandan soruna dönüşmüş, ülkede yaşayan insanların borcu, 2002 öncesine göre 10'a katlanmış (Bankaların tüketici kredileri ve kredi kartı borçları itibarıyla); ülkenin dış borcu 5'e katlanmış, ama bu nlar beşer onar katlanırken biz büyümüşüz... doğru, borcum büyümüş ama başka büyüyen bir şey yok.
Ha belki başkaları büyümüştür, biz onlara seviniyoruzdur. Ne bileyim gemicik filoları büyümüştür, deniz feneri ile aydınlanan cepler büyümüştür, HES'ler ile doğa katliamı büyümüştür, ileri demokrasi ile ceza evlerindeki insan sayısı büyümüştür...
ithalata dayalı büyüme modeli devam ettiği sürece büyümeye devam ederiz, bu % 8 olur % 6 olur,
ama asıl mesele cari açığın nasıl finanse edileceğidir,
dünyada en fazla cari açık veren 2. ülke olduğumuzu göre,
durmak yok büyümeye devam!
2011 de benim gibi maaşlı çalışanlar için yerinde sayan bir maaşa karşın cebimizden her ay çıkan zorunlu harcamaların toplamında kaydadeğer bir artış olduğu için en azından zorunlu harcamalarımız söz konusu olduğunda tutmuş bir tahmin diyebiliriz.