ikinci maçlarla birlikte kalitesi biraz olsun artan turnuvadır.
afrikalılar göt olduklarından, vuvuzela sesini daha az duyar olduk. bir de yoğun tepkilere karşılık "olm çalmıyomuş gibi yapalım yasaklamasınlar" dediklerinden, her ne kadar coşkulu olsalar dahi çalmıyorlar mereti. ben bugün seyirci sesi falan duydum ley ley löy diye. harika lan.
bununla birlikte, gruptan çıkamama korkusu da sardı takımları. yani artık dişe diş, göte göt maçlar başlıyor. ki her ne kadar mücadele anlamında keyif vermese de, arjantin maçının ilk yarısında 3 gol oldu. "hiç gol atılmıyo yea" diye çemkiriyorduk, dünkü 3-0'lık uruguay maçıyla birlikte bu iyi oldu bence.
başından beri diyorum amına koyim. tamam afrika'dan cacık olmaz da dünya kupası bu sonuçta. beğenmiyorsanız izlemeyin. zamanla düzelecek, standartlara kavuşacak, aslan gibi turnuva olacak. heheyt.
maçların bu kadar kalitesiz görünmesinin en büyük nedeni trt' dir. ömer üründül isimli gereksiz ve boş konuşan adam, berbat görüntü kalitesi, becereksiz yayıncılığı ile her zaman olduğu gibi pi. etmektedir maçları trt.
4 yılda bir gelen bu futbol şölenini, vuvuzelalarla birlikte işkenceye dönüştüren, savunma düşkünü futbol düşmanlarına tebrikler. ilk maçlar sonunda, amacınıza ulaşmış gibi gözüküyorsunuz. grup maçlarında, her zayıf takım katı defans uygulayacak galiba. umarım bu tablo, ikinci turdan itibaren yerini güzel futbola bırakır.
şimdilik, ağzımızın tadıyla maç izleyemediğimiz turnuva. gollü maç yok, almanya maçı dışında. arjantin 1-0 alır, brezilya g.t zoruyla alır, favorim ispanya kaybeder. dur bakalım daha neler olacak.
Şu ana kadar izlediğim en tatsız kupadır kendisi. Ne biliyim böyle hiç o havaya giremedim yani. sanırım hep bu vuvuzela yüzünden olsa gerek. bazı takımlar işi abartıp vuvuzelayla antrenmanlara katılmıştır. oha diyorum.
kafa ütüleyen dünya kupası olarak tarihe geçmiştir. grup maçları zaten sıkıcı geçiyor, bir de üzerine vuvuzela denen ne idüğü belirsiz bir milli çalgı ile kulaklarımızın zarını zorluyorlar.
dünyanın en iyi futbolcularıyla dünyanın en kötü futbolcuları arasındaki farkların aslında sandığımız kadar büyük olmadığının kanıtlandığı dünya kupası. anladık ki c.ronaldo, messi, kaka gibi oyuncular asla zidane, ronaldo, cruyff, maradona kalitesinde değiller. iyi hazırlanmış bir gençlerbirliği takımı bile izlediğimiz bu dünya kupasında en azından çeyrek finali görebilirdi. dünya kupasında oynanan takım oyunlarına itirazımız yok ama bu aslında mecburi bir seçim. çünkü hiçbir takım kendilerine sınıf atlatacak oyunculara sahip değiller. dünya kupasının yıldızı olacağı düşünülen mesut özil ise eski fb'li tarık'ın alman versiyonu. alman gibi yetişmiş ve alman takımındaki düzen kendisine sınıf atlatıyor. üstün yetenekleri yok sadece dünya futbolu tarihin en kısır dönemlerinden birini yaşıyor. herşey bir yana sahada yıldız oyuncuların olmadığı futbol dünyanın en sıkıcı sporlarından biri. bunu daha iyi anlamış olduk.
''ilk maçlar diye takımlar temkinli sonradan güzelleşecek'' diyen hayal dünyası insanlarının feci şekilde yanılacağı turnuvadır. asıl şimdi takımlar rahat olmalı yapılacak hataların şimdi telafisi var ve defans düşünmeden oynanılabilecek maçlar asıl bu maçlar. şimdi kuzey kore karşısında bile daha önünde 2 maç varken çakılı 2 önliberoyla oynayan brezilyanın ilerde ispanyaya, almanyaya, arjantine karşı açık futbol oynamasını beklemek ne kadar doğru ki. tarihin en sıkıcı dünya kupası olacağı ve ispanyanın güle oynaya kazacanağı şimdiden bellidir. Allah Ömer Üründül'e zeval vermesin valla onun ne saçmalayacağını beklemesek hiç çekilmeyek maçlar.
vuvuzelalar yüzünden sinir harbi şeklinde geçen futbol organizasyonu..nedir bu doksan dakika öttürme hevesi anlamış değilim.gol olduğu zaman insan ister istemez o tribünlerden goal,ooo yes,right there tarzında insan sesini,gol attıldığında çıkan bağırışmaları duymak istiyor ama gel gelelim gol olduğunda sanki tribünlerde filler ya da arılar varmış gibi gol sevinci olarak anlamsız bir ses çıkmakta.hadi afrikalılar kullanır bunu anlarım kendi kültürü zart zurttur da elin japonu niye üfler arkadaş onu anlamam.senin kültüründe de mi var ya da nedir bu boruya üfleme sevdası.sen de kültürünü yansın ne bileyim harakiri falan yap da fazla ses çıkmasın.
korna sesinden nefret ettiren turnuva. ben 10 yıl ankarada yaşadım bikere bile koymadı korna sesi. 3 tane maç izledim bir daha kornaya basarsam namertim.
marmara üniversitesinin final dönemine denk gelen futbol organizasyonudur. öğrencilerin hali haraptır efenim, en baba ders öncesi 4 günlük boşluk içinde hiç ders çalışmadan, hep maç izleyerekten sınava hazırlanıp, son gün maç aralarında aldığı fotokopilere bakarak öyle böyle girer sınava, diğer sınavlara da. işin kötüsü, henüz adam gibi bir maç oynanmadı. bi almanya maçı vardı, o da 4 gol olmasa bi cacık olmazdı. *
Kış vakti niye Güney Afrika'da oynatıldığını, vuvuzela denilen kafa sikici çalgıya kültür bu diyerek nasıl izin verildiğini anlayamadığım, şu ana kadar oynanmış on üç maçın on ikisinin alt, bir başka deyişle üç golden daha az golle bittiği, Almanya ve muhtemelen Brezilya+ispanya dışında zerre keyif veren takımın olmadığı berbat bir turnuva. Anket yapılsa en kötü kupa seçileceğine şüphem yok.
trt spikerlerinin içine sıçtığı turnuva. ricardo montolino, oscar cardoza, onweyu, peppe, bayern munich'li neuer vs. vs. ulan hadi hata yaptın, nedir bu ısrar? düzeltme diye birşey yok adamlarda. gerçi trt spikerlerinde değil bu sadece. güntekin onay da öyle. arbolea falan filan.
bugüne kadar oynanan ilk maçlar sonunda tüm takımların, ulan surdan 1 puanı cebe koyalımda ikinci maça bakarız mnkym mantığıyla oynadığı kupadır. kimisi bunu beceriyor, kimisi Avustralya gibi ben oyunumu oynarım arkadaş diyip madara oluyor, kimisi de Cezayir ve ingiltere gibi mal kalecilere teslim oluyor. Tahminim 2. maçlarda bazı takımlardaki yusuf etkisinin sahadaki oyuna pozitif yansıyacağı yönünde.
bir de her maç , herkesin tuttuğu kendine diyorum inatla tribündekilere.