Gana - A.B.D - Uruguay - Güney Kore dörtlüsünden birinin yarı final oynayacağı maç. tıpkı 2002 de olduğu gibi bir çaylak yarı finalde olacak kesinlikle. Gerçi Uruguayın bu kupayı kazanmışlığı, G. Korenin ise yarı final oynamışlığı var ama 1 ay önce bu 4 takımdan biri kesinlikle yarı finalde deseler, herhalde herkes bir tarafıyla gülerdi.
italya ve fransa'nın irlanda lanetini üzerlerinde hissettikleri turnuvadır. irlanda'nın muhteşem futboluna duran toptan bulduğu gollerle cevap veren italya dublin'deki maçtan 2-2'lik beraberlikle dönmüş ve irlanda'nın önünde grubu haketmemesine rağmen 1.sırada bitirerek final biletini almıştı. play-off'larda malumunuz üzere henry'nin o.rbu çocukluğu yapmasıyla irlanda elenmiş, turnuvaya fransa katılmıştı. her ikisi de cezasını gruplarda sonuncu olarak çekti, olan irlanda'ya oldu.
zamanın ne kadar çabuk geçtiğini bir kez daha suratıma vuran dünya kupasıdır. daha dün 2006'yı izledim sanki. zidane'nın kafa atma olayı sanki 4 yıl önce değil 4 ay önce olmuş gibi. o olayın üzerine çevirilen geyikler, onurunu korudu muhabbetleri çok yakın bir zamanda yapılmış gibi. harbi yaşlanıyorum galiba. zaman denen şerefsiz az yavaş git lan.
- igrenc vuvuzela zikkimi.
(yoruma gerek var mi, bir kez daha ?!!!)
- hakemlerin ikili mücadelede, hava toplarinda bile tak diye kirmizi kart cikarmalari.
(birak adamlar 11 kisi tamamlasin, ne geciyor eline her macta dünya kadar kart cikarinca. avrupa liglerinde calinmaya bile deger görmeyen fauller burda direk kirmizi kart, ilginc valla. )
- ve maradona.
(bu ne kadar dogal bir gol sevincidir ya, gidip adamlarin üstüne atliyor, bagiriyor, zipliyor, cikan her oyuncusunu kendi cocugu gibi sarip sarmaliyor.
bir arkadasim; "Maradona'nin teknik meknik bilmesine gerek yok, cikin ve kazanin dese, o bile yeter." demisti. harbiden öyle galiba.)
an itibariyle şu takımların elendiği dünya kupası:
Fransa(bir zamanların şampiyonu), Güney Afrika(ev sahibi), Nijerya(obi mikel yoktu diye avunuyorlar ama tek adamdan takım olmaz), Yunanistan(avrupa şampiyonu), Cezayir(iman gücüyle futbol oynamak neymiş öğrettiler ama bi yere kadar! ), Slovenya, Sırbistan, Avustralya(sempatikler de gettü)...
dünya kupası tarihinin en sıkıcı en çekilmez olanı olarak tarihe geçmiştir . hiç bir takım beklenen performansı göstermemiştir belki arjantin'deki hareket ele alınabilir ancak geçmiş kupalara kıyasla tadı tuzu olmayan turnuvadır .
kırmızı kartların merhametsizce dağıtıldığı, sırf adı dünya kupası diye beşinci dünya ülkelerinden yetersiz oğlu yetersiz hakemlerin eline düdük tutuşturulduğu şampiyona. ''dirsek yemiş gibi yap, kazan'' düsturuyla nereye kadar gider bilmem ama şimdiden yeterince mide bulandırıcı.
beklentinin yüksek olduğu bazı takımların ruhsuz oynadığı bir turnuva olmaktadır. fransa, kamerun, nijerya, portekiz, ingiltere, italya, büyük hayal kırıklığıdır bu nedenler. bakıyorum bu takımların maçlarına zevksiz, sönük. oyuncularına bakıyorum bu takımların bitsede gitsek havası var. sanki lig maçına çıkmış gibi rahat, yavaş. birilerinin bunlara dünya kupasında olduklarını hatırlatması lazım. bu sayede son maçları beklenilen gibi olur en azından.
portekiz için durum farklı yinede. şu an devam eden maçtan 3 puan ile ayrılabirse belki bir kıpırdanma olabilir. zaten diğerlerinden umudu kestim.
trübünlere giden topun geri dönmediği dünya kupasıdır. sonrasında şuna yakın bi konuşma geçmiştir:
--spoiler--
spiker: çünkü bu topun piyasa değeri yaklaşık 100 dolar.
atid: vay mk. *
--spoiler--
--spoiler--
spiker: ronaldo'nun anlamadığını bizim anlamamız mümkün değil zaten...
--spoiler--