trübünlere giden topun geri dönmediği dünya kupasıdır. sonrasında şuna yakın bi konuşma geçmiştir:
--spoiler--
spiker: çünkü bu topun piyasa değeri yaklaşık 100 dolar.
atid: vay mk. *
--spoiler--
--spoiler--
spiker: ronaldo'nun anlamadığını bizim anlamamız mümkün değil zaten...
--spoiler--
beklentinin yüksek olduğu bazı takımların ruhsuz oynadığı bir turnuva olmaktadır. fransa, kamerun, nijerya, portekiz, ingiltere, italya, büyük hayal kırıklığıdır bu nedenler. bakıyorum bu takımların maçlarına zevksiz, sönük. oyuncularına bakıyorum bu takımların bitsede gitsek havası var. sanki lig maçına çıkmış gibi rahat, yavaş. birilerinin bunlara dünya kupasında olduklarını hatırlatması lazım. bu sayede son maçları beklenilen gibi olur en azından.
portekiz için durum farklı yinede. şu an devam eden maçtan 3 puan ile ayrılabirse belki bir kıpırdanma olabilir. zaten diğerlerinden umudu kestim.
kırmızı kartların merhametsizce dağıtıldığı, sırf adı dünya kupası diye beşinci dünya ülkelerinden yetersiz oğlu yetersiz hakemlerin eline düdük tutuşturulduğu şampiyona. ''dirsek yemiş gibi yap, kazan'' düsturuyla nereye kadar gider bilmem ama şimdiden yeterince mide bulandırıcı.
dünya kupası tarihinin en sıkıcı en çekilmez olanı olarak tarihe geçmiştir . hiç bir takım beklenen performansı göstermemiştir belki arjantin'deki hareket ele alınabilir ancak geçmiş kupalara kıyasla tadı tuzu olmayan turnuvadır .
an itibariyle şu takımların elendiği dünya kupası:
Fransa(bir zamanların şampiyonu), Güney Afrika(ev sahibi), Nijerya(obi mikel yoktu diye avunuyorlar ama tek adamdan takım olmaz), Yunanistan(avrupa şampiyonu), Cezayir(iman gücüyle futbol oynamak neymiş öğrettiler ama bi yere kadar! ), Slovenya, Sırbistan, Avustralya(sempatikler de gettü)...
- igrenc vuvuzela zikkimi.
(yoruma gerek var mi, bir kez daha ?!!!)
- hakemlerin ikili mücadelede, hava toplarinda bile tak diye kirmizi kart cikarmalari.
(birak adamlar 11 kisi tamamlasin, ne geciyor eline her macta dünya kadar kart cikarinca. avrupa liglerinde calinmaya bile deger görmeyen fauller burda direk kirmizi kart, ilginc valla. )
- ve maradona.
(bu ne kadar dogal bir gol sevincidir ya, gidip adamlarin üstüne atliyor, bagiriyor, zipliyor, cikan her oyuncusunu kendi cocugu gibi sarip sarmaliyor.
bir arkadasim; "Maradona'nin teknik meknik bilmesine gerek yok, cikin ve kazanin dese, o bile yeter." demisti. harbiden öyle galiba.)
zamanın ne kadar çabuk geçtiğini bir kez daha suratıma vuran dünya kupasıdır. daha dün 2006'yı izledim sanki. zidane'nın kafa atma olayı sanki 4 yıl önce değil 4 ay önce olmuş gibi. o olayın üzerine çevirilen geyikler, onurunu korudu muhabbetleri çok yakın bir zamanda yapılmış gibi. harbi yaşlanıyorum galiba. zaman denen şerefsiz az yavaş git lan.
italya ve fransa'nın irlanda lanetini üzerlerinde hissettikleri turnuvadır. irlanda'nın muhteşem futboluna duran toptan bulduğu gollerle cevap veren italya dublin'deki maçtan 2-2'lik beraberlikle dönmüş ve irlanda'nın önünde grubu haketmemesine rağmen 1.sırada bitirerek final biletini almıştı. play-off'larda malumunuz üzere henry'nin o.rbu çocukluğu yapmasıyla irlanda elenmiş, turnuvaya fransa katılmıştı. her ikisi de cezasını gruplarda sonuncu olarak çekti, olan irlanda'ya oldu.
Gana - A.B.D - Uruguay - Güney Kore dörtlüsünden birinin yarı final oynayacağı maç. tıpkı 2002 de olduğu gibi bir çaylak yarı finalde olacak kesinlikle. Gerçi Uruguayın bu kupayı kazanmışlığı, G. Korenin ise yarı final oynamışlığı var ama 1 ay önce bu 4 takımdan biri kesinlikle yarı finalde deseler, herhalde herkes bir tarafıyla gülerdi.
25 haziran günü itibariyle 16 takımı uğurladığımız dünya kupasıdır. bu on altı takımı da kendi içinde en iyiden en kötüye sıraladığımızda şöyle bir tablo görüyoruz(elbette sadece puan, avaraj ve attığı gole göre değerlendirebiliyoruz. tam olarak futbol kalitesini yansıtmayabilir):
17)fildişi sahili(4 puan, 1 avaraj, 4 gol attı, 3 gol yedi)
18)slovenya--(4 puan, 0 avaraj, 3 gol attı, 3 gol yedi)
19)isviçre------(4 puan, 0 avaraj, 1 gol attı, 1 gol yedi)
20)güney afrika(4 puan,-2 avaraj, 3 gol attı, 5 gol yedi)
21)avustralya--(4 puan,-3 avaraj, 3 gol attı, 6 gol yedi)
22)yeni zelanda(3 puan, 0 avaraj, 2 gol attı, 2 gol yedi)
23)sırbistan-----(3 puan,-1 avaraj, 2 gol attı, 3 gol yedi)
24)danimarka---(3 puan,-3 avaraj, 3 gol attı, 6 gol yedi)
25)yunanistan--(3 puan,-3 avaraj, 2 gol attı, 5 gol yedi)
26)italya--------(2 puan,-1 avaraj, 4 gol attı, 5 gol yedi)
27)nijerya-------(1 puan,-2 avaraj, 3 gol attı, 5 gol yedi)
28)cezayir-------(1 puan,-2 avaraj, 0 gol attı, 2 gol yedi)
29)fransa-------(1 puan,-3 avaraj, 1 gol attı, 4 gol yedi)
30)honduras---(1 puan,-3 avaraj, 0 gol attı, 3 gol yedi)
31)kamerun-----(0 puan,-3 avaraj, 2 gol attı, 5 gol yedi)
32)kuzey kore--(0 puan,-11 avaraj,1 gol attı, 12 gol yedi)
tabloda görüldüğü gibi elenen takımlar içinde en başarılımız ve en başarısızımız aynı gruptan. ikisi de brezilya ve portekiz'le aynı gruba düşme bahtsızlığını gösterdi. özellikle kuzey kore. yazık oldu. kuzey kore ve kamerun yerine isviçre ve yunanistan'ı görmek isterdim şahsen ben. savunma futbolunu sevmediğimden değil, bilakis severim. ama bunlarınki başka bir şey. biz şampiyonlar liginde bir inter izledik savunma futbolu oynayan ki vay anasını dedik. ama bunlar ne allasen!
ayrıca değineceğim bir iki şey var. cezayir'le başlayayım. kısır bir görüntü çizse de gol yollarındaki problemini çözebilirse eğer çok iyi bir takım olabilir. nasri gibi yetenekler oynayamadıkları fransa yerine burayı tercih etseler çok şeyler değişebilir. ben beğendim cezayir'i kim ne derse desin. yeni zelanda da bambaşka bir konu. ilginç bir şekilde elendiler. ilk iki maçlarında kaleyi bulan iki şutları da gol oldu. çok enteresan bir takım hakkaten(ömer üründül'e döndüm). eğer bir şekilde turu geçebilselerdi turnuvanın en ballı takımı olarak onurlandıracaktım onları. bir de honduras var hakkında bir iki kelam etmek istediğim... böyle takımları severim aslında. renk katarlar falan. ama honduras renk de katamadı. son maçları hariç çok kötü bir görüntü verdiler. bir gol atsaydınız oğlum bari. neyse...
kıtaları değerlendirirsek de şöyle bir tablomuz oluyor:
güney amerika: 5 takım katıldı- 5'i kalifiye oldu
orta-kuzey amerika: 3 takım katıldı- 2'si kalifiye oldu
avrupa: 13 takım katıldı- 6'sı kalifiye oldu
asya-okyanusya: 5 takım katıldı- 2'si kalifiye oldu
afrika: 6 takım katıldı- 1'i kalifiye oldu
bu tabloda da ortaya şu çıkıyor ki amerika kıtası bomba gibi. kazayla gelmiş bir honduras takımı hariç tüm takımlar kalifiye olmayı başardı. avrupa büyük çöküşte. elenen avrupa takımları içinde bir önceki kupanın finalistleri de var. ayrıca kupaya katılamayan türkiye, çek cumhuriyeti, hırvatistan, rusya gibi takımları da unutmamak lazım. avrupa'da topyekün bir çöküş söz konusu. ev sahibi afrika'nın ise tek bir kurşunu kaldı. onlar rus ruleti oynayacak şimdi. ilk turda kafalarına sıkabilirler. okyanusya'dan kimse tur atlayamasa da göz kırptılar. asya'dan ise japonya-güney kore kardeşler yollarına devam ediyorlar. rakipleri de guay kardeşler. paraguay-uruguay.
ikinci tur maçları sonunda elenen 8 takımı da en yukarıdaki tablomuza yerleştireceğiz. o zamana kadar herkese seyir zevki yüksek maçlar diliyorum. kaleniz gol görmesin, asist vereniniz çok olsun. amin.
kapitalizmin yeni uluslararası kusuru örtme aracı dünya kupasıdır. 2010 dünya kupasının güney afrika'da olması da oldukça manidardır. 2010 dünya kupası'na damga vuransa işçilerin greve gitmesidir. futbolun nasıl bir kar sektörü olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz bu sene.
daha fazla bilgi edinmek için :
[http://http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=31227 ]
en büyük sürprizlerden birinin kamerunun 0 çekmesi olduğunu düşündüğüm turnuvadır. lakin kamerunun e grubunu birinci (!!) bitirmesi sadece 1e 4 vermekteydi. hatta şampiyonluk şansı en çok olan 14. takım olarak geçiyordu. oysa 0 çeken 2 takımdan biri oldular.