şu güne kadar acayip sıkıcı geçen organizasyon.üstüne bide ömer üründülün kısır muhabbetleri eklenince ortaya şu durum çıkıyor:
arjantin-nijerya maçı
20 dk.
ömer üründül:aslında nijerya iyi takım ama son vuruşlar işte.
25 dk.
ömer üründül:messi çok yetenekli ama barcelona gibi oturmuşş bi sistemde daha iyi oynuyor tabiki.
30 dk.
ömer üründül:hayır bu afrika takımları çok koşuyor ama tek eksikleri son vuruşları yapamıyorlar.
40dk.
ömer üründül:arjantin bu gidişle iyi takımlara karşı zorlanır.
50 dk.
ömer üründül:arjantinin defansı kötü durumda.ah bide nijerya son vuruşları yapabilse.
60 dk.
ömer üründül:ileriki maçlarda arjantin zorlanır.nijerya aslında beraberliği sağlayabilirdi.son vuruş?
70 dk.
ömer üründül:arjantin her an gol yiyebilir.tabi son vuruşları yapamıyor bu afrika takımları biliyor musun?
80 dk.
ömer üründül:messiden çok şey beklememek lazım barcelona gibi oturmuş........ nijerya.....son vuruş.....
- uzak doğulular çalım atmayacak arkadaş. yakışmıyo. sanki mahalledeki arkadaşına "bak bi de şöyle bi hareket var sezai" der gibi.
- yunanistan performansıyla en iyi dünya kupası figüranı ödülüne göz kırpmıştır.
- g. kore taraftarlarının olduğu kısımda boşluklar vardı. hem de tam ortada. ama oturmak kimsenin aklına gelmemiştir iddiaya girerim. yunanistan mı? onlarda akdenizli kanı var.
- joachim löw hangi adamdır peki? soldan hafif vuran bir abajur, bej bir koltuk, yandaki sehpada kırmızı şarap, löw bardağın ağzında orta parmağını gezdirip karısıyla son derece sakin bir şekilde kavga ediyor. canlandı mı gözünde?
izlediğim en sikko dünya kupasıdır. sanırım format değiştirdiler, en iyi kapanana verecekler bu sene dünya kupasını. bunun için mi çekiyorum lan ben vuvuzela sesini? 10 kişi bir tarafta 10 kişi diğer tarafta, zaten karşı yarı sahaya geçen toplam 4 kişi var, duran top olacak biz de aksiyon göreceğiz.
allah'tan almanya var da bir maç hücum futbolu izledik. 11 maçta bir tane. umudumuz ispanya ve brezilya kaldı. kurtarın futbolu bu katillerin elinden!!11birbir1iki
bilmiyorum herkesin dikkatini çekti mi ama çok sık bileğe basma görüyoruz turnuvanın ilk günlerinde. inşallah kimsenin bileği ya da herhangi bi yeri kırılmaz.
ilk maçların beklentilerin çok altında olması bir hayal kırıklığına neden olmuştur. tabi ilk maçlarla şuan bir dünya kupasını kıyaslamak veya hakkında olumlu olumsuz karar vermek yanlış olur. şuana kadar en iyi futbolu oynayan ülke almanya olmuştur.
çok ilginç bir detayın an itibariyle dikkatimi çektiği organizasyon. zira ilerde çoluğa çoçuğa 2010 güney afrika dünya kupasından bahsederken "öyle bir kupaydı ki katılan hiçbir takım taraftarının tezahürat ettiğini duymadık!" dediğimizde muhakkak ki bize g*tüyle güleceklerdir!
herkesin dediğini tekrarlayarak tanım girelim. şimdiye kadar izlediğimiz en silik dünya kupalarından birisi.
türkiye olarak bu sikindirik dünya kupasına nasıl katılamadık yanmaktayım. almanya dışında bir maç izleyemedik. önceki dünya kupalarında her grupta en az iki takım müthiş oynardı bu süper oynayan takımlardan birisi gruptan çıkamazdı. takımlarda en az 3 futbolcu dikkat çekerdi. takımlar turu geçemezse de o futbolcularıyla konuşulurdu. futbolu konuşulmayan futbolcuların saçları ya da saçlarının renkleri ya da hareketleri konuşulurdu. şimdiye kadar o kadar futbol seyrettik. "ne mükemmel maç" diyebildiğimiz bir maç olmadı. şu futbolcu ne kadar mükemmel diyemedik. bir futbolcu için "vay ne müthiş hareketler yapıyor" dedik o da samuel etoo çıktı.
yarı finallere kadar da pek renk gelmeyecek gibi görünüyor zira herkes averajlı beraberliklerle gruptn çıkmanın hesabını yapıyor. evvelde bir yunanistandan şikayet ediyorduk şimdi 10 yunanistan var.
italya'ya bakıyorum ingiltere'ye bakıyorum bu ne la diyorum. futbolcular pazı gösterip pozisyon kaçırdıklarında kafasını avuç içine almaktan başka bir şey yapmıyor.
bir zamanların hollanda'sını hatırladım.şiir gibi oynayan hollanda kupayı alamadığında bile gözlerde tatlı bir görüntüler bırakıyordu. şimdi o hollandayı arıyor gözler.
edit:
imla
32 takımla oynanan dördüncü dünya kupası. 32 takımla oynanan dünya kupalarının grup maçlarında kalite düşüşü kaçınılmaz oluyor. dikkat edin kalite açısından son 8 de bulunan takımlar kupaya hiç bir şey katmıyorlar. 24 takımla oynanan dünya kupalarında hem takım kalitesi yüksekti hem de "en iyi dört üçüncü" tur atladığı için grup maçları çok daha çekişmeli geçiyordu. ayrıca grup sayısı az olduğundan tüm gruplar kolayca ezberleniyordu.
- eğer ilk 11'lerin bulunduğu posterlerin heybetinden yola çıkarsak danimarka şampiyonluğun en büyük adaylarındandır.
- jorgensen, rommedahl, gronkjaer; şöyle bir futbol belgeseli cümlesi: danimarka 2010 yılında güney afrika'da yapılan turnuvaya 2002'de yer alan pek çok oyuncusuyla katıldı. turnuvada alınan performans sonucu danimarka, kadroda büyük bir revizyon çalışmasını da başlatmış oldu.
- danimarka-hollanda maçında vuvuzela sesi yoğun bir havaalanının iniş pistinde ölçülebilen desibele ulaşınca oyuncular şikayetçi olmaya başladı. yeni önerim şudur; tribünlerle saha arası cam kaplansın ve bir fanusu andıran yapının içinde mücadeleler verilsin. ancak seyirciye durum çaktırılmasın. üflesin dursunlar!
- "yalnız elia'yla beraber oturmaya başladığından beri bi haller oldu kuyt'a"
- samuel eto'o hiçbir ülkeler-arası turnuvayı ruhuyla oynamayan oyuncu olarak, rigobert song'un 3 dünya kupası arka arkaya kırmızı kart görmesiyle beraber ilginç bir ünvana sahip.
- paul le guen'in duruşundan anladığımız kadarıyla beğendiği tek şey kendisi.
almanya hariç kendisinden bir şey beklenmeyen italya ve fransanın otoriteleri haklı çıkardığı bir turnuva olmaktadır.
maçlar golsüz ve seyir zevki açısından vasatın altındadır yine almanya maçı istisnadır tabiki.
vuvuzela diye bir olay var hakkında çok yorum yapıldı bunun. evet çok kötü gerçekten, insanı izlememeye itiyor ama yasaklanmaması doğru karardır. şimdi dünya kupası türkiyede olsa ve biz darbuka çalsak yasaklasalar hoşumuza gider mi gitmez. aynı şey işte. bu yüzden bir şekilde bu sese alışmak zorundayız.
görsel anlamda da pek bir şey sunamamıştır bu kupa. meydanlarda bira içip dağıtan insanlar pek yoktur. ülkenin güvensizliği bu durumun oluşmasındaki en büyük etkendir kanımca. malum futbolcuların bile parası çalınabilirken turistlerin parasının çalınmayacağının ya da kaçırılıp sex kölesi yapılmayacağının garantisi yoktur.
işte tüm bu nedenlerden dolayı beklenenin çok altında bir organizasyon olmaktadır. tabi bu yazdıklarım ilk 4 gün içinde gözlediklerime dayanıyor. zaman ilerledikçe daha fazla zevk veren bir organizasyona dönüşebilir mi bekleyip göreceğiz.
televizyon karsisinda gecirilen 5. dünya kupasidir hatirlandigi kadariyla.
ve daha önce, hic birinde bu kadar sIkici bir atmosfere rastlanilmamistir ne hikmetse.
keyif veren mac da, skor da (almanya haric) yoktur simdiye kadar.
seyirci sesi duyulmadan, ha bire adi ne zikkimsa, o borularin seslerini dinleye dinleye kafa beyin de kalmamistir ek olarak.
bugüne kadar oynanan ilk maçlar sonunda tüm takımların, ulan surdan 1 puanı cebe koyalımda ikinci maça bakarız mnkym mantığıyla oynadığı kupadır. kimisi bunu beceriyor, kimisi Avustralya gibi ben oyunumu oynarım arkadaş diyip madara oluyor, kimisi de Cezayir ve ingiltere gibi mal kalecilere teslim oluyor. Tahminim 2. maçlarda bazı takımlardaki yusuf etkisinin sahadaki oyuna pozitif yansıyacağı yönünde.
bir de her maç , herkesin tuttuğu kendine diyorum inatla tribündekilere.