eğer ki layıkıyla ev sahipliği yapabilirsek tüm dünyaya reklamımızı yapmış olacağız.elin güney afrikalısı herkesin beğenmemesine rağmen bir vuvuzela çıkardı ve unutulmayacak bir şampiyona yaşattı.* kesinlikle akılda kalıcı bir şeyler yapmamız, üretmemiz lazım.
nowitzki, parker, kirilenko, gasol ve mehmet okur gibi nba'deki beş yıldız avrupalı'nın olmayacağı şampiyonadır.
buraya yazıyorum, ersan, jasikevicius, spanoulis ve navarro tüm dünyaya basketbolu sevdirecektir.
gönlüm türkiye'den yana, aklım yunanistan'da kaldı, beynim ispanya diyor.
adidas cup'ın bize acı gerçekleri gösterdiği, çeyrek finalden öteye gidebileceğimizi düşünmediğim turnuvadır.
--spoiler--
Tanjevic inat hocadır biliriz, kendi şablonlarından vazgeçmez. 3 numarada verimsiz olduğunu bile bile Ersan'ı orda oynatır Sinan'dan PG yapmaya çalışır falan. O yüzden kendisine ne desek boş, muhtemelen Evren'i kadroya bile almaz. Turnuva bitiminde de Engin'i çok aradık der. Sanki Engin Turnuva ortasında sakatlanmış gibi. Tanıdık gelmiştir size bu sözler, geçen yıl da , turnuvadan çok önce ceza aldığı belli olan Kerem Gönlüm'ü çok aramıştık. Hatta ben bu sene biraz daha kendisini aşıp, Emir'i oynatmak üzerine kurmuştum planlarımı , o sekte vurdu demesini falan bekliyorum.
--spoiler-- http://furkanzengin.blogspot.com/2010/08/adidas-cup-ve-dusudurdukleri.html
hala hazır olmadığımız şampiyona. şu ana kadar 9 hazırlık maçı oynadık milli takım olarak. ortaya konan basketbol ilerisi için bana hiç umut vermiyor. dünya basketbolunda yerleri belli yeni zelanda, lübnan, kanada, iran gibi takımlara atılan farklar hayata hep pollyanna yönünden bakan basketbol insanlarına güzel gelmiş olabilir ancak realitede herşey güzel değil. millet kadrosunu oturtmuş otomatik viteste oynuyorken biz turnuvaya 15 gün kala kadroya oyuncu davetleriyle uğraşıyoruz. rakibimiz olacak takımların formu ve bizim kırılgan oyunumuz ortadayken insanların bu kadar pozitif olmalarını anlayamıyorum açıkçası.
2004 yılında alınmış bir organizasyondan bahsediyoruz ama salonların son 1 yılda yapılmış olması tam bir rezalet. bugün yine bir haber vardı gazetelerde ankara'daki salonun parkeleri problem çıkarınca abd ipekiçi'nin parkeleri ankaraya götürülmüş. sinan erdem salonu'nun parkeleride sorunlu deniyor. harun erdenay abdi ipekiçi'nin parkelerini orayada taşınabileceğini söylemişti. skorboardlardaki sorunlar, çevre düzenlemesindeki sorunlar falan filan. niye hep son dakikada yapmak zorundayız işlerimizi? epi topu 5 tane salon yıpalacakken 6 yıldır neden beklendi anlayamıyorum. umalımki sorunsuz bir şampiyona geçiririz ülke olarak.
edit büdüt: şimdi bunu kötüleyen çok bilmişe sesleniyorum. senin gibiler yüzünden bu ülkede skor yazarları var, senin gibiler yüzünden sporumuz günlük başarılara mahkum, senin gibiler yüzünden 5 sene önce aldığımız organizasyonun yapılacağı yerleri son günde yetiştiriyoruz, senin gibiler yüzünden günlük başarıların sonrasında unutulan spor dallarımız var. sen hala kötüle, hala o salak dünyanda yaşamaya devam et.
bahis sitelerinin verdiği şampiyonluk oranlarına göre favori ülkeler sıralaması:
1. usa
2. ispanya
3. yunanistan
4. sırbistan
5. arjantin
6. türkiye
7. brezilya
8. litvanya
9. slovenya
10. fransa
11. rusya
12. hırvatistan
13. porto riko
14. avustralya
15. almanya
16. kanada
17. çin
18. yeni zellanda
19. angola
20. iran
21. lübnan
22. fildişi sahili
23. ürdün
24. tunus
bizzat gönüllü olarak yer alacağım organizasyondur. izmir de halkapınar spor salonunda oynanacak maçlarda yer alacağım için şanslı olduğum turnuvadır. keza ispanya ve fransa gibi takımları yakında görme şansım olacak. o değilde gönüllülere verilen kıyafetlerin kalıbı o kadar dar ki xl verilen kıyafet medium adama anca oldu. onu ''champion'' markası pek ayarlayamamış. sonuna kadar eğlenilip zevki çıkartılacak organizasyon olacaktır.
- basketbol milli takımımız turnuvanın boy ortalaması en yüksek olan takımlarından. takımımızın en kısa oyuncusu ender arslan 1.90, en uzun oyuncusu ömer aşık 2.14 boyunda.
- bu sene nba'ye yolculadığımız iki pivotumuz ömer aşık ve semih erden aynı yılın aynı ayında doğmuşlar. (1986-temmuz)
- a.b.d milli takımı kadrosunda aynı takımda forma giyen sadece iki oyuncu bulunuyor. (durant-westbrook oklahoma)
- dünya basketbolunda büyük bir yeri olan a.b.d dünya şampiyonası'na fiba dünya sıralamasında 2. olarak katılıyor. (arjantin 1.)
- dünya şampiyonası'na katılamayan ülkeler arasında fiba dünya sıralamasında en üst sırada yer alan takım italya'dır. (8. sıradalar)
- dünya şampiyonası'nın favorilerinden yunanistan'ın hiç nba patentli oyuncusu bulunmazken bir diğer favori ülke olan ispanya kadrosunda sadece 2 nba oyuncusu bulunuyor. türk milli basketbol takımının şampiyona kadrosunda ise 4 (hidayet, ömer, semih, ersan) nba oyuncusu var.
- türkiye, şampiyona'nın açılış töreninde sahne almak üzere yunanistan'ın en büyük sanatçılarından biri olarak kabul edilen haris alexiou'yu davet ederek bu ülkeye büyük bir jest yaptı.
- şampiyona'da halkı çoğunlukla müslüman olan 6 ülke yer alacak. (ürdün, lübnan, tunus, iran, türkiye, fildişi sahili)
- rusya, almanya, lübnan ve litvanya turnuvaya wild card sayesinde iştirak ediyorlar.
- şampiyona'da 10 avrupa, 5 amerika, 4 asya, 3 afrika ve 2 okyanusya temsilcisi yer alacak.
- maçların oynanacağı salonların seyirci kapasiteleri şöyle;
sinan erdem dome - 16000
ankara arena - 13000
abdi ipekçi arena - 12500
halkapınar spor salonu - 10000
kayseri arena - 7500
- türkiye 2010 dünya şampiyonası'nı düzenleme hakkını fransa'yı 10-9'luk bir oy üstünlüğü ile ekarte ederek kazanmıştı. oylamanın ilk turundaki 8-7 fransa üstünlüğü final turunda bizim lehimize dönmüştü.
yeter artık geçsin şu günler de başlasın dediğim şahane turnuva. basketbol şampiyonaları zaten her zaman keyifli geçer, bir de ev sahibi olduğumuzdan çok daha heyecan verici olacak.
biletlerin çıktığı gibi sömürülmesinden dolayı gidemeyeceğim diye kudururken, hayatımın en güzel doğum günü hediyesi olarak çeyrek finale biletim oldu. hangi takımların o gün oynayacağı mühim değil, maksat şampiyona havasını yerinde solumak elbette ama bir yandan da türkiye'nin c grubunu 1.* ya da 3. bitirip, eleme maçını da kazanıp çeyrek finali benim gideceğim gün oynamasını çok istiyorum. tüm tanıdıkları seferber ettim, finale ya da en azından yarı finale bilet buldurmak için ama ntv'de ve beko'da yokmuş bilet, nasıl olmaz bilemedim.
bu arada ilgilenenlere duyurayım, eleme maçlarına bilet hala mevcut, internetten problem çıkıyor yalnız.
turnuvaya gelince; herkes yıldızların olmayışından şikayetçi. ama şöyle de bir gerçek var, bu tip turnuvalar her daim kendi yıldızlarını çıkartır. bu nedenle, birkaç oyuncuya odaklanıp performans beklemektense sürpriz oyuncuları izleyip, beklenmedik performanslar görmek çok keyifli olacaktır diye düşünüyorum. 12 dev adam hazırlık maçlarında pek umut vaat etmedi belki ama turnuva psikolojisi başkadır, çok farklı olacaklarını umuyorum. bilhassa arjantin maçı iyi bir son tokat olmuş olmalı.
başlamasına sayılı günler kalmasına rağmen, basketboldan anlayan tayfa ile alınmış finaller kombinesine sahip olmama rağmen bir türlü heyecanlanamadığım organizasyondur. hani o kadar heyecandan yoksunum ki izlediğim hazırlık maçları basketbola aç bünyeme yetmedi ama boğdu. sebebimi tam bilmesem de geçen avrupa basketbol şampiyonasındaki yunanistan maçında maç masasını izleyen pek sevdiğim saydığım türkiye teknik heyetinin benden daha şuursuz oluşunu sebebim ilan ediyorum. hazırlık periyodumuzda oynadığımız maçlar, sakatlıklar, ersan'ı ısrarla 3 oynatma çabası, enes'in isminin bile geçmemesi gibi olumsuzluklar vızımdır tırısımdır çünkü biz ne ışıklı hazırlık maçları ardından yaşadığımız felaket turnuvalar gördük, geçirdik... ama adeta boykot etmişçesine gelmeyen süperstarlar moralsizliğimin bir parçası olsa da bizim, yunanistan'ın, arjantin'in jenerasyonları adına son turnuva olması ve bizim bunlara yakından tanıklık edecek olmamız tek heyecan kalemdir.
türkiye= hazırlık maçlarında hiç iyi gözükmeseler de biz ülkesel bir genetik olarak her turnuvanın en süpriz adayıyız. birde buna seyirci faktörü ve ev sahibine gösterile klasik müsamahayı eklersek hazırlık dönemimizin getirdiği olumsuzlukları fazlasıyla silebiliriz.
arjantin= basketbolun nasıl oynandığını hep bilen kilit açmak için hep iyi bir yolu olan bir takım. jenerasyonun sonu olmaları arzularını ve tecrübelerini dahada belirginleştirecektir. faul alma ve gösterme yeteneklerine ekledikleri çamurvari öldüm havasına karşı sinirlenmemek elde olmasa da ev sahibi olarak en profesyonel seyirci rolünden çıkmamalıyız. kadroda bulunan her oyuncunun pas verme özelliği insanı kıskandıracak boyuttadır sakın akıllara 'bizim semih, ömer neden top bile süremiyor?' sorusu gelmesin çünkü onlar arjantinli. sokakta oynasalar bile pası eksik etmezler.
ispanya= gasol ve calderon olmasa bile turnuvanın favorisidir. temaslı pota altı oyunlarını, soğukkanlı dış şutlarını göstermeden maçı bitirmeyen basketbol çocuklarının da son jenerasyonu olsa da altyapıları fabrika kıvamında olması sebebiyle her 4 senede 1 aynı arzulu, sistemli ispanyayı görmek mümkün. ama karşı sahaya geçtiğinde her yerden 3lük atabilen navarro gibi bir mucizeye bir daha rastlar mıyız? bilemiyorum. o atsın, onu biraz daha rahat bırakalım diyebileceğimiz adamları her zaman vardır ve her zaman o adam başa bela açar.
yunanistan= tempoyu onlara emanet etmenin en tehlikeli olduğu takımdır. tempoyu düşürüp hızlandırmaları olağanüstü. abd koçunun tabiriyle 13 numaralı oyuncu * hep en iyi işleri yapar. papaloukas'ın olmayışı çok şaşırtıcı çünkü bu adam formsuz gibi yaşlı gibi dursa da benchten oyuna her dahil oluşunda alev alır. kendi alev alamazsa takımı alevlendirir. çok iyi bir turnuva takımıdır ve söylediğim gibi vitesleri baş döndürücüdür. kapatma faulü yaparsın ama onlar beline bıçak sokulmuş gibi kıvranırlar. teknik heyetinin kurtluğuna ve seyirciye dikkat...
abd= abd'dir her turnuvanın favorisidir ama rüya takımın uykusu bile olamazlar. hani şöyle çok ters bir maç oynasalar büyüleri bozulacak havaları mevcut. tamamen genç, aç ve kendilerini ispatlama havaları çok yerinde ama işlerin karıştığı anlarda patron'dan başka kendinize gelin veletler diyebilecek bir oyuncuları yok.
kevin durant= çok ayrı bir adam. gerçek abd kadrosu da gelse bu kadroda olması gereken adam.
türk seyirci= aman aman aman... lütfen bünyenizde en ufak futbolvari düşünceyi barındırmadan salonlara gidelim... olası saha içi dışı provokasyonlara uymayalım ve hep övündüğümüz misafirperverliğimizi gösterelim.
takımız oyuncularından herhangi biri turnuvanın en kötüsü performansına koşsa da onu ıslık, homurtu, yuhalama gibi negatiflemelerle süslemeyelim çünkü her parçaya ihtiyacımız var...
--spoiler--
Turnuvanın resmi olarak başlamasına iki gün var. Takımlar son hazırlıklarını bitirdi ve maçlarını bekliyorlar artık.Hazırlık maçlarının bir kısımını izleyebildim, malum iş yoğunluğu var bu aralar biraz.
Bize gelince, Efes Turnuvası gösterdi ki, daha önceki turnuvalarda eleştirdiğimizden daha farklı bir milli takım profili göreceğiz sahada. Mücadele eden, doğru şut ya da pozisyon için top çeviren bir takım görüntümüz vardı. Umarım bunu turnuvanın geneline de yayabiliriz. Hido'nun fizik olarak halen daha tam hazır olmadığı çok net ortada, Ersan'ın da maske ile oynaması gündemde bir müddet. Bütün bunlara rağmen grubun favorisiyiz. Gruptan sonrasında ne olur bilemiyorum, tamamen gruptaki yerimizle doğru orantılı olacak gideceğimiz yol. Onu da o zaman düşünürüz.
--spoiler-- http://furkanzengin.blogspot.com/
bu şampiyona için belediye özel otobüs biletleri bastırdı. pek çok restaurant kayseri'de oynanacak olan a grubu'nda arjantin'in bulunması üzerine ispanyolca billboardlar hazırlattı. hatta bu billboard'ları şehrin pek çok yerinde görmek mümkün.
salon zaten muhteşem. tek problem kayseri'de yaşayanların bilet bulması. taraftarların yoğunluğundan ötürü şehirde yaşayanların büyük çoğunluğu maçları salonda izleyemeyecek.
ama kayseri'de yaşayanlar görecektir ki, kayseri şimdiden şampiyona havasında.