türk futbolundan ve milli takımından hala umutlu olan insanlardır. çünkü bu takımın neler yapabi,leceğini herkes o turnuvada görmüştü. ayrıca şu güzel marşla da coşkulu duygular yaşayan insandır:
bir daha böyle saçma bir dünya kupası göremeyecek kişidir. senegal'in çeyrek, kore'nin yarı final oynadığı bir turnuvadan bahediyoruz. iki kere karşılaştığımız brezilya'nın janjanlı kadrosunu her iki maçta da yenebilecekken yenildiğimiz turnuva. bütün ekol denen ülkelerin gruptan çıkamadığı bir turnuva. kısacası tarihin en saçma dünya kupası olmuştur. hatırlamayan ya da görmeyenler hiç bir şey kaybetmemişitr.
ilhan mansız çok tutulmuştu samuray tarzı saçlarıyla. brezilyayı geçebilseydik mutlaka şampiyon olurduk yazık oldu. avrupa takımlarıyla karşılaşamadık. sabah sabah maç izledik.
"ne kosta rica ne de çin, ne de sambacı brezilya" gii saçma sapan bir reklamı da hatırlayacaklardır.
ünversite öğrencisiydim. * neyse, brezilya bize çaktı, costa ricayla berabere kaldık. bu reklam hala oynuyordu. biz şöyle söylüyorduk; (gençlik marşı melodisiyle) "ne çin ne çin ne de çiiin" e komik ki bu dersen eğer, e çocuktuk kardeşim. 19 yaşında bebeydik ne olacak. böyle şeylere gülüyorduk.
hiç unutulabilir mi denilen dünya kupasıdır.
türkiye-güney kore maçından sonra futbolcuların beraber el ele yürüyerek bütün sahayı dolaşması çok etkileyiciydi.
ne günlerdi, maçlar gündüz olduğu için grup maçlarında okullarda açıktı çin ve kostarika maçlarını okulda öğretmenler odasında hocalarla beraber izlemiştim.