tanım: en azından galatasarayımızın hedefidir.. olur olmaz, o ayrı mesele..
olm bu nasıl bir mide şişkinliği, nasıl bir çekememezlik, nasıl bir hazımsızlıkmış ya.. ulan 8 sene oldu 8, biz bu memlekete o hayalini bile kurmaktan korktuğumuz kupayı getirdiğimizden, insanları sevinçten ağlattığımızdan beri.. sizin ne bitmez tükenmez kıskançlığınız varmış ki mevzu avrupa olunca ağzınızdan köpükler çıkıyor.. geçen sene çeyrek final oynadınız, avrupa'nın yeni prensi ilan ettiniz kendinizi.. ayıptır yahu, biz o kupada yarı final, çeyrek final oynayalı yıllar oluyor. türkiye markasını milletin aklına sike sike kazıyalı yıllar oluyor, bu ne kıskançlıkmış arkadaş.
partizan'a siz çaktınız ama bizi aşabilir he mi? oraya takım yazmakla olmuyor bu işler işte, ben sana galatasaray'ın sami yen'de ya da deplasmanda diz çöktürdüğü devlerin ismini bi liste halinde bir yazarım, dudakların uçuklar.. öyle 3-5 tane değil ha, sayılmayacak kadar fazla.. gerçi hala neyi anlatmanın peşindeysem ben..
sana göre tesadüftü,
bize göre söke söke,
sen rüyanda göremezsin,
kupa bizim(!) müzemizde..
[o son dize nasıl canını yakıyor değil mi?]
çok önemli ekleme: sportmenliğinden ödün vermeyen, holiganlık yapmayan, her zaman eleştirilerine saygıyla yaklaştığım, sohbet etmekten büyük keyif aldığım tüm fenerbahçeli dostlarımı tenzih ederim..
yaratıcı fenerbahce taraftari tarafından endişe ile karşılanmıştır. şöyle ki;
"kasım 1999'da avrupalı bahisçiler galatasaray'ın uefa kupasını alma ihtimalini 1'e 250 olarak hesapladı. ama burada, türkiye'de kimileri için tek bir ihtimal vardı. leeds united maçından önce bahisler 1'e 16'ya düşmüştü. ama burada kimileri için hala tek bir ihtimal vardı. seyrettiklerimiz tek bir ihtiamali olan insanların hikayesidir. çünkü tek ihtimalli hikayeler tarihin ta kendisidir."
2007-2008 sezonunda beşiktaşımızın hakemler tarafından katledilen onca maçını unutup da "paftan 3 kişiyi kadronda tutcaktın da, öyle olsayı kesin beşiktaş 3-2 kazanamazdı da, ha unutmadan halama bıyık yapsak tam amcam olurdu da" tadında hemen "fenerbahçelilerin karşı atağa geçme güdüsü" ile hareket eden fenerbahçe taraftarlarının "ama şey ya bis sizi 2 kere yendiydik geçen sene demek ki sis hak etmiyosunuz şampiyonlar ligini" gibi sadece bir fenerbahçelinin kuracağı mantığı kurarak komik duruma düştükleri durum.
çay koy, açılın. [hep bu klişeyi yapmak istemişimdir]
gibi topçuların yanında. daha çocuk yaşta izlemeye alınmış semih kaya'sıyla. hala patlama yapmasını beklediği aydın yılmaz ile. hala adının yettiği hasan şaş, ümit karan gibi oyuncularıyla, galatasaray'ın amacı.
ayrıca galatasaray'ın 2000 senesinde kupayı elinden aldığı takımın topçularına bir bakmak gerekirse.
görebileceği tüm adam gibi topçuları son bir kaç sezonunda görüp, kendini bir şey sanıp, şampiyonlar ligi kupasını hedefleyen febe takımının amacından çok daha gerçekci bir olaydır. hem beşiktaş, hem de galatasaray için imkansız olmayan, bunun için geçen sene ki zenit kanıtını gösterebileceğimiz şey de diyebiliriz buna.
zira fenerbahçe taraftarı hala maçları takımların değil yıldızların kazandığını düşünmekte. tıpkı 7-8 yaşında ki mahalle maçlarında ''ben maradona'yım'' ''ben pele'yim'' diye bağıran çocuklar gibi.
ülkemizi avrupada başarıyla temsil etmiş, 6 şampiyonlar ligi, 4 uefa, 2 de süper kupa kazanmış, selçuk'lu fenerbahçe taraftarlarının en çok korktukları şey. tavuk mu aç, yoksa fenerliler mi kendilerini kupa ambarında görüyorlar bilemedim şimdi.
fenerbahçe bile şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığına göre, silkinip kendine gelecek bir galatasaray' ın olmaması için hiçbir sebep yoktur. aslında fenerbahçelilere hak vermemek elde değil. kazandığı 2 avrupa kupasıyla ileride de benzer başarılar gösterebileceğinin sinyalini veren galatasaray ve taraftarının, bir fenerbahçeli olsam fenerbahçe' nin stadyumuna gelmesini istemezdim.
tanım: uefa kupası final gecesinde fenerbahçe' nin stadyumunda olmak. belki de galatasaray ve beşiktaş formalarıyla fenerbahçe' nin stadyumunda bulunmak.
not: amacı rakip takım taraftarını kışkırtmak değil, saygılı ve seviyeli bir iletişimde bulunmak olan değerli fenerbahçeli dostlarım üstüne alınmasın lütfen.
klasik fenerbahçeli mantığı olan "o değil de bak sen tee şu zamanda şöyle olmuştun ona ne diceksin"li muhabbetlerin baymasına rağmen, beşiktaşlı olarak şunu hatırlatmadan geçemeyeceğim.
redwinemania geçenlerde çok güzel bir açıklaması vardı. arkadaşlar arasında aynen şunu demişti;
"sen kendi evinde belediye 9 kişiyken, belediyeyi zor yeniyordun, beşiktaş 9 kişi ve kalecisizken seni evinde dağıttı"