göz yaşartan maç. daha iyi nasıl açıklanabilir ki. maçı izlediğim mekanda golü yememizle beraber herkesin üzerine çöken sessizlik, hemen akabinde semih'in golüne inanamama, hakemin ofsayt veya faul vermesini bekleme. penaltı atılmışmış ben göremedm vallaha tek hatırladığım kadıköy'de sarıldığım, tanımadığım insanlar güruhu...
çok merak ediyorum böyle büyük turnuvada böyle bir maç olmuş mu daha önce? şaka gibi lan! 119 da gol ye, 120+2 de at!
gerçekten şaka gibi.
ha göt hırvatlar itiraz etti maç bitmeliydi diye. şerefsiz sevinme o zaman yarım saat.
semih asar adamı öyle taşşaklarından!
ses cikarilmasi bir yana, sesin komple gittigi mactir.
hayatta hic bir macta bagrilmadigi kadar bagirilan, hayatta hic yapmadigi kadar cok milliyetcilik yapilan, hayatta hic edilmedigi kadar cok küfür edilen...
iki hirvat, iki alman ve üc türk olarak izlenilen mactir, semih'in golünden sonra ne yapildiginin, nereye atlandiginin hatirlanmadigi hic. hamit'in penaltisinda hadi kocuum diye bagirildiginin hatirlandigi ama. hirvatlarla üzerimizdeki formalari da degistigimiz mactir sonrasinda, benimki milli takim degil bjk formasiydi ama olsun yine de...
hırvatistan' ın golünden sonra " turkey goes home, bye bye. " diyen gavat espn yorumcusunun 30 saniye sonra attığımız gol sonrası kitlenmesinin de ayrı bir zevk verdiği maç olmuştur. be amın oğlu bilmez misin biz türkler sonuna kadar vazgeçmeyiz.
oturduğum mekanda yaklaşık 10 arkadaşımın, hırvatistan'ın golünden sonra hesabı ödeyip çıkmasının hemen üstüne umudu kesmeyip oturan benim üstüme golle beraber mekana geri koşarak çullandıkları karşılaşmadır ama yediğim dayağa akıttığım gözyaşına değmiştir. istanbul'u bağdat'a çeviren maç olmuştur adeta. silahlı çatışma oluyor sanki!
böylesini sadece filmlerde görüp izlediğimiz bir maçın gerçek hayatta da olabileceğinin resmidir. hep son saniyelerde nefesler tutulur ve 4-3-2... diye sayılırken gol atılır. işte aynısı olmadı mı?
"cenab-ı rabbimin sunduğu gerçek hayat reklamlardan sonra değil hep devam edecek..." *
dua edelimde allah hep bizimle olsun. yine milyonlarca inanmis insanin parmagi vardi bu iste. durun bakalim vardir bunda da bir hayir. yinede olanlara tamamen sans diyemeyiz sonucta gol topa vurmadan olmuyor. kalbimiz agizimizda izledik maci, kafamizda sac kalmadi yolmaktan ama yine de yendik helal olsun bize helal olsun takima. hirvatlarda böyle aglasin. mac öncesinde cok calistilar bize daha oyun oynamadan gol atmak icin ama gördük. nihatin sözlerine ithafen "biz en iyi cevabi sahada verecegiz" diyorlardi ama sanirim birazcik "göt" oldular. hakem onlarin 12.oyuncusuydu güya ama iste ne denirki bu ise? yine yendik yine yendik. siradaki lütfen...
takribi 8. dakikasında Vedran corluka adlı hırvat savunmacının bir pozisyon sonrası Arda turan' a " shut the fuck up. " demesi kameralara yansıyan maçtır. maçın sonucu itibariyle çenesini kapatmak zorunda kalan kendisi olmuştur tabi. zırıl zırıl ağlayın bakalım şimdi.
pilot kameraya göre sol taraftaki kalenin arkasında kocaman bir carsi afisinin asıldıgı ve bu sekilde carsi nin asla bitmeyecigi mesajının da verildigi enfes mac.
yapılacak hiçbir teknik tanımı olmayan maçtır. efendim 120. dakikaya kadar tek pozisyonun olmasın, 119.da hırvatlar golü atsın, herkes buraya kadarmış diye düşünürken rüştü'nün degajından indirilen topa semih vursun gol olsun.
maçtan sonra arabalarla yapılan zafer turunda ise ülkenin bu zafere ihtiyacı olduğu açık görülmüştür. ne diyelim
aslında maçı 122. dakikada kazandık, penaltılar filan hikaye. adamlar* penaltılara zombi gibi gittiler lan resmen. fatih terim'in psikolojik harp dairesi'nden özel eğitim aldığını düşünüyorum ben ciddi ciddi. geçtiğimiz takımları bi kenara bırakın, almanlar'ın şimdiden ''ne bok yiycez olum biz, atıyor ibneler durduramıyorlar'' şeklinde düşündüğüne eminim.maç 90 dakikadır deyimini de yedirtmiş karşılaşma aynı zamanda. şu zamandan itibaren;
türk milli takımının dünya futbol tarihinin en ilginç hikayesini yazmaya devam ettiği maçtır. sanırım bu takımın yaptığının bir başka örneği yoktur. son dakilalarda atılan inanılmaz goller, yarısına yakını sakat bir takım, herkesin alay ettiği servet, sabri gibi oyuncuların adeta intikam gibi oyunları, bunların hepsi ortaya çok ilginç bir hikaye çıkartıyor sanırım, evet yunanistan' da avrupa şampiyonu oldu ancak bu hikaye çok farklı .
hırvatistan maçında yaşananlarda rüya gibi adeta. yıllardır son dakika golleriye yıkılan, her seferinde hayal kırıklığına uğrayan bizler bu turnuvada son dakikalarda mucizeleri yaşırıyoruz. zaman zaman hatalarıyla bizleri deli etseler de futbolcuların hepsinin elinden gelenin en iyisini yaptığını söylememiz gerekiyor sanırım. bugünün en kritik hatasını yapan rüştü' nün, kalesine dönmeye çalışırken yüzündeki ifade nasıl bir mücadele verdiklerini anlatıyor.
bu gün kesinlikle bir mücize yaşandı. başka türlü açıklanamayacak olaylar vardı sahada. maç boyunca hakemin çaldığı faullere bakarsak, semih' in golünden önce emre aşık' ın hareketine bu hakemin nasıl düdük çalmadığı akıl işi değil .
ayrıca değinmek istediğim bir konuda hakan balta' nın oyunu. uefa hamit' i maçın adamı seçmiş ancak maçın adamı bana göre hakan balta' dır. mükemmel bir futbol ortaya koymuştur. yıllarca ibrahim üzülmez gibi bir oyuncuya katlanmaktan başka alternatifi olmayan bizler için altın değerindedir.
ve sonuç olarak; oyuncunun kaç km koştuğunun, otun bokun hesaplandığı günümüz futbolunda, türk milli takımı hesapları bozmuş , futbolun hesap işi olmadığını bütün dünyaya göstermiştir. türk miili takımı eurosport' a turnuvada neler oluyor sorusunu sordurmuştur. helel olsundur. tüm dünyaya bizim takımımızın maçlarını izlemeleri tavisiye edilmeli böylece futbol heycanı nasıl birşey anlamış olurlar.
