kim ne derse desin tanrı'nın varlığını kanıtlayan bir maçtır. 30 saniye kaldı diye maçı izlediğimiz alandan gidiyorken birden bir gol sesi 10 dk önce üzüntüyle geçtiğin bir yoldan bağıra çağıra sesini kısılana kadar şarkı söyleyerek geçmek hiç bir tesadüfün açıklayamayacağı kadar yüce bir olaydır.
saha kenarında her zaman sinirden çıldıran fatih hoca bile sakindi bu gece, onun rahat hareketlerinden mi etkilendim bilmiyorum ama; "nasıl olsa golü atar turu geçeriz" gibi bir düşünce ile sakin sakin seyrettim maçı 119'da gölü yiyene kadar tabii ki, tam "buraya kadarmış" moduna girmişken mucize gerçekleşti ve turu geçen takım biz olduk. sergen yalçın geçen maçı yorumlarken, "havaalanına gittik geri geldik" demişti sanırım bu maçın tarifi için bu yorum bile az kalır.
hırvatistan'ın süper oynayıp harikulade taktiğiyle neredeyse kazanacakları karşılaşmaydı ama o son 30 saniyeyi hesaba katamamışlardı.
biliç: olm hasta etmeyin beni ya 90'da gol atacaksınız ya da 120'de yoksa bu türkler ağzımıza sçar.
- hocam 30 saniye filan kalsa.
biliç: ne bilim yea neyse tamam atın, 30 saniyede oyalarız maçı.
- oyalarız hacım sen rahat ol ehee eheee
ulan yoksa bu türk milli takımı istediği saniye gol atabilecek güçte de, rakiplere kıllık mı yapmak istiyor diye düşünüyorum.
bizim açımızdan harika belki ama rakiplerimiz açısından düşünürsek turnuvanın en gıcık takımı türkiye.
tersi olduğunu düşünsenize, 118. dakikada gol atıyor nihat mesela, sonra 120'de yiyoruz, sonra arda, semih falan hep kaçırıyor eleniyoruz. inanılmaz bir şok.
ben hala inanamıyorum. önce 0-1'den 2-1 sonra 0-2'den 3-2, şimdi de 120. dakikadan sonra maç çevirmek.
sırada ne var??
türkiye'nin gol yemeden gol atamadığını gösteren maçtır. hırvatların golü öncesi akıl kalan bir atağı olmayan türkiye'nin son dakikalarda yemesine rağmen son saniyede atması artık bunun mucizeyi bile aştığını gösteriyor.
eğer türkiye kupayı böyle kazanırsa türk mucizesi diye bir deyimin ortaya çıkmasının muhtemel olduğunu düşünüyorum.
şans ve direkler bu maçta da bizimleydi hatta maçın genelinde iyi oynayan yine biz değildik. ama dediğim gibi tuhaf bir şansımız vardı ve maçı penaltılarla da olsa aldık.
artık bu saatten sonra bu turnuvada türkiye kimle oynarsa oynasın türkiye yenilir düşüncesi içinde olmayacağım. türkiye iyi oynarsa herkesi yenebileceğini gösterdi.
son olarak ise 96'nın rövanşında eğer maç 1-0 bitseydi bizim bu hırvatlara karşı ezikliğimiz ömür boyu sürerdi. ama semih türk milli takımının makus talihini ve turnuvayı kazanma ihtimalini ortaya koydu. artık bu maçı unutup almanya'yla olan maçımıza bakıcaz.
ALLAH'ın gercekten milli takımımızın yanında olduğunu gösteren mactır. Teknik heyet ve takımı gercekten kutluyorum. Fatih hocam yarı finale cıktın ama sana olan düsüncelerim pek degismedi. Futbol kumarını kazandın ee kazananda haklı bu durumda. Ayrıca sılah sıkan ayılarıda ALLAH'a havale ediyorum. Hic mi ders almıyorsunuz?
bir ibne hakem alacaksınız * ,* böyle kritik bir maça koyacaksınız.
iki takım da içine katıvereceksiniz.
90 dakikanın ciddi büyük kısmında durağan bir maç izleyecek, sıkılacaksınız ama telaşa mahal yok! şerefsiz hakem sizin adrenalinizi sık sık harekete geçirecek nasıl olsa!
takımlardan biri savunmada çok iyi, diğeri saldırı da... biri üst üste maçlardan çıkmış olacak, öteki bir maç sırasınca dinlenmiş...
biri kıldan-tüyden-yünden ötürü teki hariç haksız toplam dört tane sarı kart görecek, diğeri hakemin annesinin memleketlisi olmasından ötürü yağlı-ballı kıyakları bir güzel alacak!
birinin kalecisi atak görünecek, diğerinin ki göründüğü çıkmayacak, penaltılarda kendini bağışlatacak...
biri şansa, sonuncu ikinci dakikada golü atacak, diğeri 120. dakikada emeğini kattığı, yüreğini koyduğu maçın rövanşını almış olacak; ancak rakabet burada bitmeyecek.
penaltılarda, ilahi adalet gelip sizi bulacak, kanadı kırılmış bir şekilde almanya karşısında yarı finale çıkaracak. ve türkiye namına bir tarih yazacak!..
maç bitiminde spikerin "lütfen sevincinizi silahlara sarılıp kutlamayın" nedaları ile ekran başındakilere aktarmasına rağmen aynı anda ıkı sokak ötede silah patlatan şerefsizler oldukça pekte keyif vermeyen maçtı denilebilir..
yok yok sevinin ulan!.. silahlara sarılmayın ama.. arkadaşa sarıl, sevgiliye sarıl(bahane bol!) televizyona sarıl ne bileyım aa sevinin ulan..
turnuvanın en durağan en sıkıcı doksan dakikasından sonra gelen nefis bir uzatma periyoduna ve penaltı atışlarına sahne olan maç.hem ne demiş ünlü bir ingiliz atasözü? futbol doksan dakikadır, ama sonunda türkler kazanır.*
hacı ne yapmaya çalışıyorsunuz? sizin bizimle ne alıp veremediğiniz var?
semih ver o taşşakları öpücem.
rüştü sana laflar hazırladım.
sabri sana hazırlanacak laf bile yok.
hakan sana balta soyadını koyan şuursuzdur hacı.
arda modric'de senin taşşaklarını yesin bir zahmet.
emre atılan golün yarısı senin.
gökhan akıllı ol.
kazım top oyna.
nihat lütfen sakatlanmış olma.
hamit muhteşemsin.
mehmet topal linderoth senden artık formayı değil babayı alır.
gökdeniz yarı final için ilk yarı almanya ikinci yarı türkiye oyna. parayı kırışalım hafız.
fatih hoca bal işine gir. var o işte gelecek.
ha bir de ömer üründül. kollektif ol.
kalbimin temiz olduğunu gösteren maçtır. hırvatlar son dakikada gol atıp bütün milletin hayalleri yıkıldığı sırada, umutsuzlukla "ya şimdi bi bakıyomuşsunuz, son saniyede gol atıyomuşuz" dememe kalmadan golllllllllll sesleriyle ev yıkılmıştır. **