bordo klavyeli sözlük istihbaratçılarının, kaynak işkembe gösterilerek hemen bir yorum ile aydınlatacağını düşündüğümüz durumdur,
heyecanla bekliyoruz,
hiçbir bilgi sahibi olmadan bu kadar atıp tutan bir güruha rağmen bu ülkede iyi şeyler de oluyor ya, hayret ediyorum gerçekten.
bakıyorsun yandaş medyaya; "büyük bir oprasyonla kurtarıldı" manşetleri atmışlar.
bakıyorsun muhalif medyay; "işid rehineleri serbest bıraktı" manşet atıyorlar.
halk ve millet yine şaşkın. ?!
Diplomasi sonucu olmuştur diyorsanız turkiye isid i resmen tanımıştır demektir. Geçmiş olsun.
Yapilan elestiriler hep kurtulanlara sevinmemek olarak anlasiliyor. Elbette sevindik vatandaslarimizin kurtulmasina. Fakat afedersiniz isid dedigin nedir. Kac bin kişilik bok surusudur. Milyon kişilik ulke midir. Duzenli ordu mudur. Bok sürüsü teror orgutune başından vatandaşlarimizi kaptirmasak olmaz miydi. Yani onlarla geçirdikleri o süreç de olmasaydi o zaman tam sevinebilirdik.
--spoiler--
orada 49 canımız var. onların canı her şeyden önemli, bu hassas durumu göz önünde bulundurarak adım atmak durumundayız.
--spoiler--
yukarıdaki sözler cumhurbaşkanı erdoğan'a ait. 48 saat önce ve tam da abd ve müttefiklerinin ışid'e karşı geniş kapsamlı operasyon hazırlığı olduğu günlerde söylenmiş sözlerdi ve 48 saat sonra da 101 gündür alıkonulan konsolosluk çalışanları kurtarıldı. tabi bu olayı siyasi şova dönüştüren hükümet sayesinde vatandaşımız bu durumdan haberdar değil, ak seçmenin umurunda hiç değil. ayrıca herkes ayrı telden çalıyor.
erdoğan "önceden planlanan tam gizli bir operasyonla kurtarıldılar" diyor.
davutoğlu "çalışmalarımız sonuçlarını verdi" diyor.
çavuşoğlu "yoğun temaslarımız oldu" diyor.
haber siteleri "teslim alındılar" diyor.
bülent arınç "mit'in kendine has yöntemleriyle kurtarıldılar" diyor.
tayyare şamil de "cia teslim aldı" diyor.
ama benim asıl merak ettiğim, böylesine önemli bir hamleden davutoğlu'nun haberinin olup olmadığı. haberi olsa böyle bir hamleden, azerbaycan ziyaretini kesmezdi, daha doğrusu azerbaycan'a hiç gitmezdi.
son olarak; rehinelerin nasıl kurtarıldığını merak edip soran, sorgulayan herkese "kuduruyorlar, çekemiyorlar" diyen ahmak sürüsünün gözlerinden öper selam ederim. adamlar 3,5 ay sustu, şimdi de vatan millet sakarya edebiyatıyla ders veriyorlar millete.
tüm yandaş kanallarda biz rehineyi böyle kurtarırız nidalarıyla dile getirilen durumdur. stv de büyük ihtimalle 'akp taviz verdi işid rehineleri bıraktı' haberi yapılmıştır.
son analizlerime göre ışid abd bombardımanı sırasında rehinelerin ölme riskine karşılık serbest bırakmıştır. çünkü içinde kadınların ve 1 bebeğin bulunduğu rehineler ölürse türkiye ile çatışması garanti olacaktır. bu yüzden ışid kozunu iyi niyet göstergesi olarak harcamıştır. ayrıca kobani'ye karşı sert müdaheleleri türk halkına düşmanımın düşmanı mesajını verdirmiştir.
bugün rte'nin çankaya'daki toplantıda takas oldu olmadı insanlar alındı diyerek zaten takası itiraf etti. bir ülke bu rezillerin elinde göz göre göre 46 vatandaşını ve sana emanet 3 konsolosluk çalışanı ile 49 kişiyi bu adamların eline rehin bıraktı ve bugün kurtarılmışlar diye övgü bekliyorlar.
hakkında söylentiler üzerinden yorumlar yapılması popüler olan operasyon.
söylentilerin bazıları:
-ışid'e (...) verdiler. ("silah yardımına devam", "askeri müdahale yapmama sözü", "kobane", "ticaret" vs. garip sözler)
-ışid'in önemli isimleri rehin alındı, karşılıklı takas yapıldı. (mantıklı, doğrulayacak bilgi yok)
bakalım.
mesela, müdahale konusunda söz vermeye gerek var mı?, sebep olduğu onca kayıp, kimyasal silahlı katliam ve onca mülteciye rağmen esad'a doğrudan saldırmayan, sınırlarının dışına çıkmayan türkiye işid'in gözlerinin önündeyken, aynı sonuçlara sebep olan ışid'in 'askeri anlamda dokunulmayacağı' sözü almasına ihtiyacı yok.
türkiyeyi düşünelim. k. ırakta pkk ile aynı safa girmesi çok düşük olasılık, suriye topraklarında askeri müdahale bakımından esad için alınamayan bm kararının alınmasını bekleyecek. bunun dışında istihbarat ve insani yardım konusunda bir destek açıkladı. türkiyenin müdahalesi olasılığını artırmanın bir yolu varsa o da örgütün inatla rehine krizini sürdürmesi, onlara zarar vermesi veya ülke topraklarında türkiyeye zarar vermesi gibi değişkenler olabilir. sonuçta bu söze ihtiyaçları yok.
bilgi yok ama ışid herhangi bir sözü aldı ve rehineleri verdi varsaysak bile türkiye'nin yine de saldırmayacağının veya verdiği herhangi bir başka sözde duracağının garantisi yok elinde, güveneceği şey bir söz olamaz ancak açıklanan reel durum olabilir.
bir de, 'belli ki' dediğimiz tarz bir analiz yolu çok doğru değil biliyorsunuz, açık bilgiye dayanmalıyız. terör örgütüne yardım edildiği hakkında sadece iddialar, mit tırları olayının manipüle edildiği yorumlar var, o kadar. bunun gerçekliği hakkında bile bilgi yokken devam edeceği hakkında bir şey söylenebilmesi mümkün değil.
eldeki bilgi, sınırın iki tarafında da mensubu bulunan aşiretler aracı edilerek ikna edildiği şeklinde.
şart kabul etmek yok, bir şey vermek yok öyleyse nasıl? değil mi? (bir bilgi de ben ekleyeyim), iknanın tek yolu somut bir şeyler vermek değildir, sadece durum ve olasılıklar hakkında bilgi vermek veya bazı güdülere ve duygulara hitap etmek (örn. korku gibi) vb. araçları da vardır. öyleyse en fazla, mevcut durumun veya rehinelerin öldürülmesinin onlara maliyetinin, teslim edilmesi maliyetinden fazla olacağını daha doğru hesap ettikleri bazı bilgilere ve duygulara sahip olmaları sağlanarak ikna edildiklerini düşünebiliriz. kendi kararları için ellerinde başka değişkenler, hesaplar olabilir bunları bilemiyoruz fakat bir şart kabul ettirdikleri veya başka bir şeyler elde ettiklerini iddia edecek veya buna yorulacak bilgiye sahip değiliz.