bana şu diyalogu yaşatmış depremdir.
-geçmiş olsun.
+sağolun, size de. siz de bu binada mı oturuyordunuz?
-12 yıldır bu binada oturuyorum ben.
+ilginç, ben de 7 yıldır.
-deprem de olmasa görüşemicez.
merkez üssünün tam da evime 3 kilometre olmasından dolayı beni ve ailemi daha sonra farkettik ki bütün mahalleyi sokağa sökmüştür. güne bu kadar erken ve depremle uyanmaktan dolayı herkeste bir gerginlik var.
uykudan uyanan aileyi sakinleştirme ve dışarı çıkarma işini 17 ağustos 1999'dan beri pek sık yapmıyorduk. depremi yaşayanlar o zamanki gibi yine korku yaşıyor şu anda bile.
korkumuz bir yerde büyük şiddette bir deprem olması ve etkisinin bu kadarının bize ulaşmasıydı, şu anda netten de araştırdığıma göre böyle bir durum yok.
odamdaki lambanın bu şekilde sallandığını bayadır görmüyordum, depreme hazırlıklı olmamız gerektiğini göstermiştir.
99 yılı anılarımı tekrar canlandırmış depremdir. yine izmitteyim ve yine aynı odadayım. bir an için sanırım bu kez gittik dedim. 4.3 olduğuna da inanamadım. sanki 5-6 gibi birşeydi, bunu 7.4ü de 5.7, 5.8 gibi 17 ağustos artçılarını da yaşamış biri olarak söylüyorum. yine gölcükmüş merkez üssü. ve yine sabaha karşı. 11 yıl öncesinin dejavusunu yaşar gibi oldum. ama kaşarlanmakmı denir alışmakmı denir bilmem ama ne bağırdım, ne de deprem sonrası evden çıkma gereği hissettim. izmitte yaşamak böyle birşey işte. inşallah ölü ya da yaralı yoktur.
aile babası olunca bütün sukuneti sağlama ve akl-i selim davranma konusunda yükü size bindiren depremdir. çocukları tekrar yatırıp, kendiniz ayakta ve iş saatini ruh gibi beklemek zorundasınız tabi yatmadan.*
Ulan Bi de bana duyarsız derler.
Evde bi tek ben duydum herkes uyuyor camış gibi valla ciddi ciddi tırstım. dışarı baktım bi allahın kulu duymaz mı? O değill de fena gaza gelmistim birileri bağırsa basicaktim çığlığı çok içimde kaldı.