fotoğraftaki çapulcuların çanakkale'de şehit olmuş mehmetçik olduğunu sanmaktır. hurafelere aşık olan milletimiz bunu her zaman yapıyor. ancak kesinlikle bu adamlar türk askeri değillerdir ayrıca çanakkale savaşında uçak falan kullanılmadığı bütün resmi belgelerle sabittir.(edit: uçak kullanılmış savaşta. yanılmışım)
edit2: türk askeri savaşa hakkına kavuşmak için giderdi. hakkının huzuruna temiz elbise ile çıkabilmek için elbiselerini düzenli olarak temizlerlerdi. ajitasyonu çok seviyoruz. yukarıdaki çapulcular türk askeri değildir. aşağıdaki babayiğitler türk askeridir.
not: sanırım eksileyen arkadaşlar daha önceden, atatürk'ün 100 kral başbakan ile aynı masada oturduğunu iddia ettiği fotoya da inanmışlardı!
https://galeri.uludagsozluk.com/r/111522/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/111523/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/111486/+
(Ve Çanakkale'de, en kötü durumda olduğunu tahmin edeceğimiz Türk askeri: ingiliz ve Avustralyalılar'a esir düşenler... Yıl; 1915'in ikinci yarısı... Üstteki fotoğraflar, ingilizler'in elindeki Türk askeri... Alttaki ise, Avustralyalılar'ın Arıburnu'nda yol inşaatında çalıştırdıkları Türk esirleri... Hepsi farklı giysiler içinde ama, hiçbirinin giysisi paramparça değil...)
aslında kola-kravat resim çektirmeleri gerekirdi diyebileceğimiz önermedir.. nihat odabaşı ya da erol atar'ın objektiflerinin karşısında bulunmaları gerekirdi.
ayrıca çanakkale savaşı uçakların ilk kullanıldığı savaş olarak resmi kayıtlara geçmiştir.
savaşla alakalı diğer resimleri görmeyenlerin saçmalığıdır. askerlerin kıyafetleri gayet düzgün ve muntazamdır, bu çapulcularsa sadece çapulcudur, asker filan değil.
olsa olsa en fazla o teyyarelerin bakım ikmal işi ile uğraşan tamirci ya da işte ona benzer bir görevi olan insanlardır. üstlerinden başlarından bu anlaşılıyor. genelde sanayide falan çalışanlar nasıl olsa üzerimiz kirlenecek hesabına kötü eski-püskü şeyler giyerler ya o tarzda bir şey. yoksa pek inandırıcı gelmiyor insanlara bunların pilot olduğu.
ama çanakkale savaşında uçak kullanılamdı dersen, sınıftan atılırsın. pilot Teğmen Cemal Beyi bilmezsen hoca zopayı kafana öyle bir gömer ki bir küçük kedi yavrusu gibi köşende mıyıklarsın.
1- Uzun boylunun elinde muhtemelen altın bir yüzük var. Osmanlı askerinde yüzük göremezsiniz. Yasaktır.
2- Uzun boylunun ayağındaki bot Fransız ordusuna aittir.
3- Soldaki askerde Fransız subay, sağdaki askerde Osmanlı er kıyafeti var. Subay ceketinin düğmeleri ters... Subay er yan yana. Ve üstelik, subayının yanında erin yakası-bağrı dağınık, düğmeler açık.
4- Ekmek torbaları Fransız... Osmanlı ekmek torbasında toka olmaz. Eğer bunlar askerse, birinin torbası soldan sağa, diğerininki sağdan sola asılı olamaz.
5- Savaş neredeyse dört mevsim boyunca sürdü. Özellikle yazın güneş son derece yakıcıydı. Dolayısıyla şapkalar en az elbiseler kadar yıpranmış ve solmuş olmalıdır. Ancak şapkalar hiç de solmuş görünmüyor.
6- Sağdaki kişinin karın kısmı şişirilmiş ve ceket patlayacak duruma getirilerek;gebeşbir poz verdirilmiş.. Bir olasılık; kimi başka giysilerini kuşak gibi beline sarmış.
7- Kısa boylu askerin(!) kemeri, tüfeği ve kasaturası yok.
8- En önemlisi mataraları yok.
9- Kısa boylunun çoraplarının taban kısmı ile üst kısmı aynı renkte, yani temiz. Yere basılan çorap böyle mi olur? Kaldı ki; en yoksul zamanlarda bile, Türk köylüsü ayağına giyecek bir çarık yapmasını bilmiştir.
10- Bu fotoğrafın Çanakkale'de çekildiğine dair hiçbir belge, emare, bilgi yok.
Fotoğrafçı ve bu fotoğrafları saklayan Almanlar'ın Türkiye'de bulunuş tarihlerine bakarsanız kesinlikle 1915 yılının sonundan sonra, yani Çanakkale savaşı sırasında çekilmiş değil. 1917-1918'de de çekilmiş olabilir...
11- Diğer fotoğrafların hiçbirinde ne subay, ne asker, ne de yardımcı personel bu durumda değil. Diğer fotoğraflarda yer ve ayrıntılar belirtilmiş.
12- Çanakkale hava birliklerine yardım eden ustalarda ve yardımcılarda bile sağlam Osmanlı üniforması varken, askerimizde bu kıyafet olamaz. Asker bu kadar perişan olursa yardımcıların çıplak olması gerekmez mi?
13- Aynı albümde Türk makinistlerin o yıllarda bakım yaptıkları uçağın önünde görüntüleri var. Ortadakinin belinde gümüş Asakir-i Şahane kemeri var. Yardımcıda bile bu kemer varken, bunlarda kemer yok.
yurdum insanının elitistçapulcu edebiyatı ve insanları aşağılamasının bir örneği daha'dır. o adamlar takım elbiseli x5'li olsaydı nasıl kıç yalardınız de mi cano cano? yanlarında koruma ordusu olsaydı nasıl yalakalık yapacağınızı şaşırırdınız de mi cano cano? ağrı dağın eteğinde uçan güvercin olurdunuz cano cano.
o adamlar asker olsa o dönemde savaşmış, ne kaybedersin cano cano? onlar değil de başka birileri savaşmamış olsaydı çok şey kaybedeceğin ortada cano cano. hamaset siyasetini ne çok seviyosunuz, ne çok seviyosunuz ağaları, yıldızlı dallı güllü paşaları, kırmızı halılı kralları ha cano? ne kadar bayılıyorsunuz yüzbinlerce kişilik orduların ellibin kişilerle iman gücüyle yenildiğine ha cano? insanın gücüne, insan emeğiyle neler yapılabildiğini, insanın insan olarak yapabildiklerini hiç beğenmiyorsun değil mi cano?
hiç okuyor musun cano dönemin şartları nasıldı? hangi ülkeler emperyalizme karşı bize maddi manevi destek verdi? bu sendeki aşk değil, populizm cano cano.
(bkz: Dünyayı güzellik kurtaracak bir insanı sevmekle başlayacak her şey)
birkaç sene önce bu fotoğrafın aslını sergileyen derneğin temsilcisi bir televizyon programına çıkmıştı. bir ara fotoğrafı kaldırıp arkasındaki tarihi okudular; tam hatırlamıyorum ama çanakkale savaşı'ndan sonra bir tarihti.
sunucu, dernek temsilcisine o ana dek fotoğrafın arkasına bakıp bakmadığını sordu, adam bakmamıştı.
kısacası, aslında fotoğraf çanakkale muharebesi'nden kalma değildir. yapılanın da şehitlerimizin anısına saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
çünkü gazi osman paşa gibi, yenilse de düşmanı tarafından saygıyla teslim alınan ve başını hiçbir zaman eğmeyip, omuzları geride, dimdik duruşuyla muzaffer hasımlarının karşısında bir onur timsali olan türk ordusu'nun askerleri, hiçbir koşulda çapulcularla duygu sömürüsüne maruz bırakılmamalıdır.
"aha bakın biz bu savaşı böyle kazandık, silah yoktu, para yoktu, babamız anamız yoktu, çok fakirdik fasfakirdik, analarımız biz daha doğmadan ölmüştü, bizi teyzelerimiz doğurmuştu, tırı vırı cart curt kıl tüy" şeklindeki kemalist hamaset taktiklerinin ve de yine kemalist tayfanın pek bir sevdiği fakir edebiyatının daha vurucu olması için alman bir fotoğrafçının çektiği muhtemelen civardaki çöpleri toplayan iki adamın fotoğrafının bokunun çıkarılması olayıdır. işin aslının gerçekle uzak yakın alakası yoktur.
bahsi geçen başlık internette gördüğüm her boka inanmamamız için açılmıştı benim tarafımdan. bi baktım ki yazdıklarımı, linklerimi okumadan herkes yorumlarda bulunuyor. yok takım elbileri olsalarmış bilmem ne yaparmışım da, bilmem ne edermişim. yok iman gücüyle, sarı kavuklu beyaz sakallı dedeler ile savaştığına bayılıyormuşum da bilmem daha neler neler.
bu iki adam çapulcu kılıklıdır ve bu fotoğrafın savaşla ilgisi olmayan bir tarihte çekildiği de biliniyor. ayrıca türk olup olmadıkları da bilinmiyor.
hoşumuza gidiyor sanırım kendi başarılarımızı küçültmek. biz bu haldeyken bile sizi yendik falan demek. gerçekleri görmemek için çeşitli makyajların arkasına saklanmak.
efsaneleri seven bir milletiz. kıytırıktan bir alman'ın çektiği bir fotoğrafı bile çanakkale savaşı'nın sembolü haline getirdik ya, daha ne diyeyim. hala da utanmıyoruz bu çapulcu kılıklı adamları savunmaya.
not: adamların kılığı tam çapulcu gibidir. hiç kimse üzerine alınmasın ve kusura bakmayın daha doğru bir kelime bulamıyorum, bu durumu tarif edebilmek için.
