cevher özer ve canımız ciğerimiz tutku açık için de bir garip maç olacaktır. tutku'nun oynayıp oynayamayacağı hala belli değil sanırım. inşallah oynar..
bu sene sadece kötü hava şartlarından dolayı geç gittiği deplasmanda kubana 25 sayı farkla kaybeden galatasaray, bu sezonki bütün maclarını kazanmıştır ve yine kazanaçaktır !
not: ağır beşiktaşlıyım. yalansa söyleyin lan geçen sene hoplatmaktan yorulduğumuz gs bizi ne hale soktu beyler bu basket takımının ne yurolig maçını izlerim ne de takip ederim. eski tüm oyuncularımızı kaçırdık nasıl mantıktır bu. şimdi dandik 3-5 yabancıyla pynuyoruz. vidmar hariç herfi savaşıyor ve kaliteli amagerisi felaket kötü.
beşiktaş'mızın 64-60 medikal park'a kaybettiği karşılaşma.
cuma günü barcelona maçı yapıp 48 saat bile dinlenemeden, ligin yenilgisiz tek takımı olan medikal park deplasmanında 4 ( dört ) sayı farkla maçı kaybetmek benim gözümde başarıdır.
yenildik, yeniliriz ancak saçma sapan top kayıplarıyla yenilmek insanın zoruna gdiyor arkadaş.
cerels, chistorher, serhat ne la. saka mısınız siz?
erman hocam cansın, canansın ancak vidmar ile aranda ne var çözemedim.
adam ne zaman çılgın atmana başlayınca gel yiğen yanıma hele diyip alıveriyorsun oyundan.
ayrıca vidmar senin hakkında olan düşüncelerimizi bizlere ( en azından bana ) yedirdiğin için teşekkürler.
barça ve medikal park maçlarında galibiyeti düşünen, oyunun kopmamasını sağlamaya çalışan tek isimsin.
keşke sana ayak uydurabilen iki oyuncu daha olsaydı.
neyse sağlık olsun, adam gibi bir oyun kurucu ve pota altınadan sayı yapabilecek oyuncularla takım daha da toparlanabilir.
galatasarayın 8'de 8 yaptığı maç. lig'de hala namağlup.
3/18 üçlük attık. yani görüldü ki vidmar gibi potaaltı adamlarına karşı dış atışı iyi olan domercant ve muadili adamlara ihtiyacımız var.
çok güzel mücadeleye sahne olmuş maçtır. o attı, bu kaçırdı, şu hata yaptı.. hepsine eyvallah ama ismet badem maçın seyir zevkinin içine eden en büyük faktördü televizyon başındaki izleyiciler için.
anladık galatasarayı destekliyorsun ama galatasarayın top kaybında cümlesini kesip oha çekmişliği var istemeyerek. *
geçen sezon mayıs ayında bir beşiktaş maçıyla kapatmıştım tribün sezonunu. bu sene de tribün sezonunu açmak beşiktaş maçına nasip oldu.
tribünler oldukça kalabalıktı. pota arkalarının yarısı boş, diğer tribünler tıkabasa doluydu. ancak taraftar yapısında bi değişme var gibi geldi bana. ultraslan grubunun olduğu tribün olup olmayacak yerlerde tezahürat başlatmaya çalıştı maçın büyük bölümünde. (olup olmayacak yerden kasıt, top rakipteyken ve bizim oyuncumuz serbest atış kullanırken) son yıllarda galatasaray basketbol taraftarının avrupa'da ve türkiye'de bu kadar çok konuşulmasının sebebi, top bizdeyken inanılmaz bir destekte bulunması ve top rakipteyken inanılmaz bir uğultu yaratmasıydı.. bu maçta bunu gördük ama az gördük.. inşallah ilerleyen maçlarda daha iyi oluruz.
zevkli bi karşılaşma izledik. galatasaray iki kere farkı açtı, beşiktaş iki kere yakaladı. ama sabaha kadar oynansa beşiktaş yenemezdi bu akşam bu takımı. farkın gelmemesinin tek sebebi ergin ataman'ın, hafta içi 30 sayı fark yemiş eski takımına karşı gaddar davranmak istememesidir. fark açıldıktan sonra hep rölantiye aldı maçı, hiç müdahalede bulunmadı.
maçta akılda kalacak en önemli anlar,
1) vidmar'ın hayvani smacı
2) d-hawk'ın evden üçlük sallayıp basket faul kazandırması ve bunu kutlayışı
3) cevher özer'in bomboş pozisyonda tam smaç basacakken "naapıyorum lan ben?!!" deyip son anda smaç basmaktan vazgeçip turnike bırakması. az kalsın bileğini burkacaktın deli oğlan*.
o değil de bu ndong'ta 4 5 tane kol var sanki. kaç ribaunt aldı çok merak ediyorum.
son olarak tutku açık'ı da görmek istediğim, gel gelelim göremediğim karşılaşma. neyse yine de güzel bir pazar akşamıydı.