hasta fenerbahçeli babama hayatında ilk ve son defa balkona çıkıp silah sıktıran takım. ** benimse hüngür hüngür ağladığım, tüm türkiye'ye gece yarısından sonra pür dikkat maç izlettiren takım.
o zaman havalara uçan, sokaklara dökülen, şimdiyse "o sekiz* yıl önceydi tarihte kaldı" diye dalga geçen fenerliler var tabi bir de.. * galatasaray'ın dokuz yıl önce aldığı kupayla, türk futbol tarihinin miladı niteliğindeki tarihle* dalga geçip aynı zamanda türk milletinin 90 yıl önce aldığı zaferle övünen fenerliler.. kendilerine söyleyecek birkaç çift sözüm vardı ama konu başlıktan sapacak diye demiyorum.
ha bir de tesadüf diyen fenerliler var ki onları hiç saymıyorum bile**
peki sorarım onlara,namağlup bir şekilde uefa kupası şampiyonu olmak tesadüfse, o zamana kadar tarihinde hiç süper kupa'yı alamamış, müzesinde eksik tek kupa olan ve bu yüzden büyük bir hırsla maça hazırlanan real madrid'i yenip süper kupa'yı almak tesadüfse, finalde arsenal'e karşı 10 kişi kalıp, hem de takımın en büyük yıldızı, hagi olmadan oynayıp, arsenal'den kupayı almak tesadüfse, büyük çoğunluğunu 2000 yılında da kadroda olan galatasaray'lı futbolcuların oluşturduğu milli takımla 2002 yılında dünya üçüncüsü olmak tesadüfse, bu kadar tesadüfü bir araya getirebildiğimize göre biz ya büyücüyüz ya tanrı.. **
Türk futbol tarihinin süper kupa ile en büyük başarısıdır.bazı arkadaşların sadece playstationlarda aldığı kupayı galatasaray bileğinin hakkıyla çatır çatır oynayarak kazanmıştır. hiç bir zaman unutulmayacak başarıdır. poposcu'nun topa geliş anını hangi galatasaraylı unutabilir ki?
sadece galatasaraylıları değil tüm türkiye'yi sevindiren olaydır.
15-16 yaşlarında ergeniz ozamanlar. hayatımda seyrettiğim en heyecanlı maçlardan biriydi. beşiktaşlı oluşumu bir tarafa bırakarak bir türk gibi seyrettim maçı. her atakta heyecanlanarak. arsenal'in her atağında yüreğim ağzıma gelerek.
Hagi'yi seyrettim ben o maçta, Popescu'yu, okan'ı, suat'ı, emre'yi... henry'nin kafa vurduğu bir pozisyonda tamam dedim buraya kadarmış ama o topu da çıkarmıştı taffarel. taffarel'i seyrettim ben o maçta.
popescu'nun son penaltıyı atmasıyla yaşadığım sevinç tarif edilemez. bir türk takımı avrupa'nın ikinci büyüğü oluyordu lan boru mu? zaten o gün bugündür bu başarıyı tekrarlayan bir takımımız olmadı.
ancak ben yine fenerbahçe'nin şampiyonlar ligi'nde yarı final kapısından döndüğünde bir türk olarak seyrettim maçları. ah dedim bu fener chelsea'yi elemeliydi. eleyebilirdide.
velhasılı en yakın zamanda bir kupa daha bekliyoruz türkiye'ye. kimin getirdiğinin önemi yok...
gurur duyarak ağladığım bir maç olmuştu tüyleri diken diken eden bir maçtı o zaman 15 yaşındaydım ve bende tarihe tanıklık ettim taffarelin kurtarışları levent özçelik ve ömer üründülün haykırışları ve sevinçten ağlamaları hala kulağımda allah öyle günleri bize görmeyi tekrar nasip etsin herhangi bir türk takımı olması yeterlidir.
not:koyu bir fenerbahçeliyim.
18 yaşına 18 gün kalmış bir ergen ve maçı canlı seyreden tarihe tanıklık eden insanlardanım.
keza hala izledikçe ağlarım. o an anlatılamaz allah bir daha yaşamayı nasip etsin bana diyorum.
ayrıca süper kupa ve milenyum kupası da galatasaray'ın müzesindedir. milenyum kupası nın bir özelliği sadece yeni bin yıl için verilmiştir ve dünya üzerinde sadece galatasaray'a ait olan bir kupadır.
her gece uefa kupasını ruyasında görme ümidiyle uyuyan fenerbahçelinin onu ruyasında bile görememesidir çünkü ona o kadar uzaktır ki hayallerinde bile yeri yoktur. işte biz bunları canlı canlı yaşamış bizzat hissetmiş bir takımın taraftarıyız. ama siz bunları anlayamayacak kadar küçüksünüz durumu.