19 mayıs ve 23 nisan saçmalıklarının yerine, 1908 gibi, gerçekten kitleler tarafından başarılmış, sonrasında bugün dahi ulaşılamamış bir çeşitlilik ve özgürlük ortamının yaratılabildiği, daha sonrasında itthatçı zihniyet tarafından piç edilmiş ve 1960'a kadar hürriyet bayramı olarak kutlanıp 60 diktasınca kaldırılmış 1908 devrimi'nin yeniden milli bayram ilan edilip, özgürlük bayramı şeklinde kutlanmasıdır.
hem böylece demokrasi ve özgürlük mücadelesinin cumhuriyet'le başlamadığının, aksine 1839'la başlayan bir sürecin devamı olarak 1908'le taçlandığını ve asıl olarak cumhuriyetle geriye doğru gittiğini yeniden idrak etmiş, hatırlamış oluruz. 1908 ikliminin, feminist, anarşist, kürtçü, islamcı vb. her rengin kendini özgürce ifade edebildiği ortamı nasıl oluşturduğunu da, atatürk'ün "demokrasi için erken" türünden ifadelerinin de tamamen diktasını sağlamlaştırmak adına söylenmiş yalanlar bütünü olduğunu da öğrenmiş oluruz.
