takvimlerin 19 ocak 2010'u göstermesi ve ankara'da * kar tanelerinin yere düşmemesi durumudur.
yakın zamanda ankaralıların kar duasına çıkacağı rivayetler arasında...
sen ki o puslu havanla milletin ruhunu boğan! Ne de yakışır o beyazlar sana. kalın duman tabakasını unutturur o görüntü insana. ruhunu dinlendirir. gizemli bir masalda kaybolursunuz sanki. ağaçlar daha bir nazlıdır kar yağdı mı ankara'ya.
önceden böyle miydi? dizimize kadar kar yağardı da içinde yuvarlanırdık. kocaman kardan adamlar yapardık babamla. o kadar kocaman olurdu ki başımı kaldırmak zorunda kalırdım bakmak için. büyüdüm, genç kız oldum hala kar vardı yılın bu zamanında ankarada. en büyük aşk acımı karı izleyerek atlattım.
kar neşedir, coşkudur. soğuktur ama yağdı mı hava yumuşar. dinginlik çöker stres dolu bedenine insanın. ankara durulur. sonra neşe dolar birden. köşelerdeki kafelerde sahlep içip etrafı izleyen insanların yüzündeki tebessümleri görürsünüz.
kar yağsın ankara'ya... özledim bunları hissetmeyi...
Hayal kırıklığıdır. Top oynayamadık lan hala! Ankaralı insan kar olmadan üşür tüm kış boyunca, hatta tüm yaz boyunca da öksüz kalır. Ankara'ya kar yağmalıdır. Bekliyoruz hasretlen...
neredeyse ağaçlar çiçek açacak. dün bahar havası vardı. valla billa mont giymeden dışarı çıktım bir ara. bütün bir kış boyunca yağmur yağdı. yağmur duasına çıkmıştık bir ara. onla mı alakalı acaba? *