vahdettinin emri eli mahkum olacaktı ingilizlere karşı tepkiyi bastırmak için...
sanki amın oğlu ülkeyi kurtarsın diye gönderdi üç beş ay sonra idam fermanı çıkaracağı kemali!
ulan kuşak olarak o salak saçma " (bkz: bir millet uyanıyor)" filmini her yıl " (bkz: çağrı)" filmini izleyerek büyüdük biz!
daha çocukken hayal kurardık, düşman işgali olursa hangimiz nasıl savaşırdık çocuk halimizle!
o kemalist diye bok attığınız ülke bu şekilde yetiştiriyordu bizi biz farkına varmadan.
babalarımızın, öğretmenlerimizin zamanında bayramlar bayramdı lan!
anasını ziktiniz boşaltınız her şeyin altını utanmadan!
ailemin yarısı polis vs doludur... doğuya giderdi haliyle herkes.
zamanında herkes bunu vatan görevi sayardı, ölürse de şehit... herkes önceden hazırlıklıydı. babam da olsa kuzen de, emmim de.
altını oydunuz o bayramların! o insanlar artık doğuya gitti mi devlet için vatan için değil hükümet için can vereceklerini fark eder oldular!
bayramların altını oydunuz.... utanmadan türk bayrağını yasaklanız lan!! utanmadan ve allahtan korkmadan!
yazarım daha da... kafam da iyiyken burada bırakmak en iyisi.
ve evet aq... o adam da beklemiyordu varacağı noktayı... evet o adam da bilmiyordu işin nerelere varacağını...
bir vatanperver gibi kendince çıktı yola... bir çok vatanperver de katıldı ona, cesaret alıp.
bu günlere geldik...
nedir lan zorunuza giden?
zaten batmış elalemin orospu olmuş bir impatorluğun adının devam etmemiş olmaması mı?
bayram olarak kutlayın kutlamayın da... unutmayın aq bu milllet bugünlere nasıl geldi... sonrasında bir kısım oruspu çocuğu nasıl nankörleşti, körleşti!
son 20 yıldır gençliğe zorla unutturulmaya çalışılan, yürüyebilme özelliği olan kişilerin canını sıkan ülkemin var olma savaşının adımı olan kutlu bayram.
“19 Mayıs'ta Samsun’a çıktım. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da milli hakimiyete dayalı kayıtsız şartsız yeni bir Türk devleti tesis etmek.”
Bugünün adını değiştirmeli, Atatürk'ü anma değil ''gençliği anma'' günü olmalı. Türkiye'de nefes alıp verme dışında "zengin züppeleri" haricinde yaşadığını hisseden bir genç var mı. Kapitalist sömürü, sopa, hapishane disiplininden, sefaletten, parasızlıktan, güvencesizlikten, sosyal ve kültürel baskıdan başka bir şey görmemiş, candan bezdiren gelecek endişesiyle ve hayat gailesi diye diye sürekli at gibi koşup nereye gittiğini bilmeyen, dava yoksunu, silahsız gençliğin ne bayramı olur, ne de o cumhuriyet gençliğin cumhuriyeti olur. Çoğumuzun tam olarak kim ve nerede olduğunu bile bilmediği bir düşman tarafından elimizden alınmış koca bir dünya var! Gidip onu geri almalı ve istediğimiz gibi şekillendirmeli. O yüzden Mustafa Kemal'in ne yaptığını bırakın. Siz ne yapacaksınız? Ordunuz nerede ve kimlerden oluşuyor? Silahlı mı? Savaşabilir mi? Hangi teşkilatla savaşabilir? Özgürlüğü kimlerin elindedir? Bayram adı altında kimler ordunuzu nasıl köle tutuyor?
ey büyük atatürk,
açtığın yolda, gösterdiğin hedefte hiç durmadan yürüyeceğimize ant içtik. bize bahşettiğin bu bayram tüm türk halkı adına kutlu olsun.
''tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir'' demiş tolstoy.
işte mustafa kemal atatürk o muhteşem hikayeyi, ülkenin varlık davasını, bir 19 mayıs günü samsun'a adım atarak başlatmış. kurumaya yüz tutmuş ideolojilerin hüküm sürdüğü şu günümüzde, ''tüm ümidim gençliktedir'' diyen atamıza ve bize bıraktığı milli değerlere sahip çıkalım.
tarih senin gibisini bir daha yazmayacak, bu yüzden de asla silinmeyeceksin ne tarih satırından ne kalbimizden. bıraktığın izler zamandan ve mekandan bağımsız olarak yaşamaya devam edecek.
seni unutturmaya çalışanlar oldukça, biz daha çok bağlandık sana.
unutmayacağız!!
unutmayacağız!!
unutturmayacağız!!
bayramımız kutlu olsun.
