Bu yıl 19 Mayıs, yasak savma gibi değil de, gerçekten sivil bir coşkuyla ve kararlılıkla, sokaklarda, alanlarda kutlanacaksa, bunu biraz da hükümetin ona el uzatmasına borçluyuz.
Bir taşla iki kuş:
Hem bayramı militarist bir gösteri olmaktan kurtardık; hem özündeki sivil direniş ruhunu canlandırdık.
Kutlu olsun!
Hükümetin gerçekten de iddia ettiği gibi daha anlamlı aktiviteler organize etmesiyle hakettiği değere kavuşturması umut edilen bayramımız. Stadyumlarda el-kol sallanıp saçma sapan hareketler yapılıyor, 2 ay dersler aksatılıyordu ama en azından vatandaş toplanıp ailece milli bir bayrama katılıyordu. Bakalım şimdi nasıl olacak...
mustafa kemal paşa´nın "anılması" tamlamasını bünyesinde barındırdığı için, bazı çevreleri rahatsız eden türk milli bayramı.
paşa´nın samsun´a çıkarak ve sonrasında emperyal - sömürgeci güçlere verdiği ayardır, bu çevreleri rahatsız eden. o ayar ki, bugün birilerinin vargüçleriyle tersine çevirmeye çalıştığı bir şeye sebep olmuş- türkiye sömürülememiştir.
ama türkye çok zengin bir ülkedir, kendi topraklarındakini kendiliğinden işleyebilecek endüstriyi kendisi kuramamıştır. üstelik kurması da "dışardan" engellenmiş, böylelikle,belki türkiye sömürülememiş, ancak kendi kendisini kalkındırmasının da önüne geçilmiştir.
demek ki emperyal güç, iki şeyin peşindedir ;
-) ya kendi fabrikalarını o zenginliğin üzerine kendisi kurup suyun başında kendisi oturacak, ve işin kaymağını kendisi yiyecektir
-)ya da o zenginliğin üstündeki hiçbir tesisi o ülkenin kendiliğinden kurup , emperyal güce rakip olmasının önüne geçilecektir.
ikincisi yüzünden emperyal çevreler mustafa kemal paşa´yı unutturmak peşindedirler. çünkü paşa´nın üzerinde hiçbir yaptırım uygulayamıyorlardı, ve kendi imkanlarıyla uçak fabrikası bile kurdurmuştur. allah muhafaza böyle bir adamın türkiye gençliği hala peşinden gidecek olur da o zamanki o fikirlere bir daha kapılıp "kendi uçak fabrikasını" kurmaya kalkarsa,n´olur?...airbus ne yapar, boeing ne yapar?...
e böyle adamı unutmak, onun bayramını, düşüncesini tarihe gömmek demek ki mutlak gerçekliktir. bu adamın unutulması resminin, isminin, heryerden silinmesi, onun yerine bankası, petrol şirketi "made in u.s.a." olan bugünün zengini, petrol bitince yarının "aç" ı arapların modeli türkiye´de uygulanmalıdır.
türkiye´ye batı kaynaklı şirketler gelmeli, ve türkiye´nin her yerinde suyun başında oturmalı, ve bu toprağın halkı, kendi evinde başkasının şirketi, başka milletin yararına "köle" niyetine çalıştırılmalıdır.
öyle "gençliğe hitabe" türü yazıtlar, bu durumda son derece sakıncalı metinlerdir.
sadece gençliğe hitabe bile, emperyal -sömürgeci güçlere bir başkaldırıdır.
gençlik o gençliğe hitabeyi hiç unutmamalı, içeriğini yüreğinde hissederek 19 mayıs gençlik ve spor bayramını kutlamalıdır.
atatürk´ü anıyor, ve gençliğin bayramını da kutluyoruz.
tum engellemelere ragmen, tum yasaklamalara ragmen, onlara inat, coskuyla kutlanacak olan, atamizin biz genclere armagan ettigi yuce bayramimiz. kutlu olsun.
yuce atamizin dedigi gibi;
' eyy turk gencligi, birinci vazifen turk istiklalini turk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve mudafaa etmektir.'
bahanelerin aksine coşkuyla kutlanılan bayram. neymiş efendim öğrenciler hasta oluyormuş dersleri aksıyormuş. senelerdir bu şekilde kutlandı da öğrencileri şimdi düşünür oldunuz di mi? bırakın bu ayakları. kansızlara inat kutlamaya devam!
Kutlamalar yuzumde gunes yanigindan fazla sey ifade edebilseydi her sey farkli olabilirmis. Sozde genclik bayraminda ben eglenmiyor isem zoraki bir toren icinde, gonulluluk esasina dayanan etkinlik zorunluluk haline geTirilmis ise yanlis giden bir seyler mevcuttur. Bunu anlamak guc degildir.
belki de atatürk'ü anlama, gençlik ve spor bayramı olarak kutlansa daha iyi olabilecek bayram zira şu an en çok atamızı anlamamız gerekiyor. herkesin kutlu olsun efendim.
bugün bana insanlarımızın bitmiş olduğunu gösteren bayramdır. Bitmiş. Türklüğünü unutmuş, atasını unutmuş, tarihini unutmuş, şuan da türkçe konuşabilmesini sağlayan, insan gibi yaşamasını sağlayan, bu uğurda canlarını hiç düşünmeden feda eden o şehitleri unutmuş.
Ankara, ulus meydanı' ndayım şuan. Ankaranın en işlek meydanı. Bir kutlama var. Size söylebileceğim en fazla 100 kişi burada. 50 si zaten gösteriye katılanlar, diğerleri de akrabalarıdır onların. Sadece bu kadar kişi gelmiş kutlamak için. Sayıya bak.
Gördüm ki her şey menfaat uğrunaymış. Kimsenin 19 mayısı kutlamak gibi bir derdi yokmuş. Önceden kutlamalara 20 okul katılsa, her okuldan 50 öğrenci seçilse ve bu öğrencilerin de ailesinden 3 kişi gelse 3000 net rakam oluyordu. Bunu gören diğer vatandaşlar da kutlamalara katılınca tüm ülke bir anda bu bayramı kutluyorduk. Ama artık öğrenciler olmayınca ailelerin de işine gelmiyor sabah 9 da kalkıp gitmek. Adam " yatıcam ben. " diyor. Böyle olunca da ulustaki gibi 100 kişi geliyor. Bu her şeyden değerli bayrama.
iki tane kız ankara havası gibi bir şey oynadı. Oradaki sunucunun da tepkisi aynen şu:
" Halk 19 mayısı çoşkuyla kutluyor. "
Ona dediğim tek bir şey var. Siktir lan. 100 kişi gelmemiş bile adamın dediğine bak.
Her şey çok güzel ayarlanmış arkadaşlar, bu günü de unutturacaklar halka. Bu sene ilk sene diye herkes bir tepki koymakiçin çabalayacak. Peki 5 sene sonra? Çoğu unutacak halkın bu günü, tatil günü olarak bakacak.
Dediğim gibi bitmiş insanlarımız. Nedeni ne bilinmez. Bi kilo pirince tav olanlar gelip fakir edebiyatı da yapmasın. Orta asya da türkler çinle kıyaslandığında her sene kıtlık içindeydi. Her sene fakirlik. Her sene açlık. Ancak onlar hiç bir oyuna kanmadan savaşırdı. Mücadele ederdi. " Türküm ben! " derdi. iki ekmeğe satmam bunu. Evet günümüzde bir ekmeğe bile satıyorlar artık. Verin verin oyları... %50 de yetmez...
Ulu önder atatürk ve onun kahraman silah arkadaşlarına, ölümsüz yiğitlere, fedakarlık nedir dünyaya öğreten yüce kadınlara... Hepinize selam olsun... Huzur içinde yatın diyeceğim ama...
