ne yazık ki bu ülkede atatürk'ü anmaya müsade edenler, atatürk'ü anlamaya müsade etmediler.
köy enstitülerini kapatarak gençliğin atatürkçü çizgiden sapmasını sağladılar.
işte o sapmalardan sonra bugün geldiğimiz noktada "atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı" etkinliklerini yasaklar hale geldiler bu ülkede.
çünkü bu yasakları koyanlar, bayram kutlayan gençler değil, sebepsiz yere kavgalarda ölen, savaşlarda ölen gençler görmek istiyorlar.
gençler akıllıdır.
gençlerin hafızası daha taze, daha kuvvetlidir.
eminim ki gençler bu yapılanları unutmaz.
4 gün boyunca karadeniz'in hırçınlığı ile boğuşan köhne bir vapurun güvertesinden samsun iskelesine ayak basan atatürk ve yol arkadaşlarına selam olsun.
bayramımız kutlu olsun...
19 Mayıs 1919, Türk Ulusunun uyandığı, emperyalizme başkaldırdığı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ya istiklal, ya ölüm” diyerek ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız bir devlet kurma kararının yaşama geçirildiği gündür.
ulusal kurtuluş mücadelemizin başladığı gün olarak kabul edilir.
her köşesi emperyalist sömürgeci güçler tarafından işgal edilmiş olan osmanlı imparatorluğu'nun en parlak, en cesur ve yüreği bagımsız bir cumhuriyet özlemiyle yanan en aklı başında subayı olan mustafa kemal atatürk'ün, kendisi gibi düşünen aydın bir grup arkadaşı ile mücadele ateşini yakmak için bandırma vapuruna binip istanbul'dan yola çıkıp birçok engelleme teşebbüsüne rağmen sağ salim samsun'a ayak bastığı gündür.
milli bayramımızdır.
atatürk'ün " benim doğum günüm" dediği gündür.
yine ülkenin bir çok yerinde hükümeti ve devleti temsil edenlerin katılmaktan imtina edeceği kutlama çünkü o devleti ve hükümeti temsil eden insanlar dünyadaki tek çocuk bayramı olan 23 nisan kutlamalarına katılmadılar bu nasıl bir aymazlıktır akıl alır gibi değil kimi neyi sindirmeye çalışıyorsunuz yazıklar olsun ...
Bugünü önemli kılan bir detay var o da Atatürk'ü anma günü oluşu. Doğduğu gün olarak kabul ediyoruz. Bunu sindiremeyip halkın kalbinden silmeye çalışanlar başarılı olamayacak. Sevgiyle anmaya devam edeceğiz. iyi ki doğmuş ve kurtuluş mücadelemizin önderi olmuş.
birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!